Merhabalar:))
31. Bölümle birlikte yine ben geldim. Bölüm şarkısını medyaya ekledim.
İnstagram: _arikubra31. Bölüm
Beni ben yapan şeylerin bir bir elimden gittiğini düşünüyorum. Halbuki onları sımsıkı elimde tutuyordum. Nasıl da avuçlarımdan kayıp gitmişler, anlayamıyorum. Şimdi avuçlarımı açmış, yaşlı gözlerimle izliyorum. Bu ellerden nelerin çekip gittiğini düşünüyorum. Bu ellerden gidenleri nasıl durduramadığımı düşünüyorum.
Çoğunun gitmesinin nedeni benim. Çoğunun gidişine ben izin vermişim. Farkında olmadan bu yenilmişliği, bu kaybedişi kendime ben seçmişim. Bu daha mı çok canımı yaktı? Tam olarak emin olamıyorum. Şimdi elimde olmayanlara bakarak aslında her şeyin benim elimde olduğuna karar veriyorum. Her şey benim elimdeyken, ellerimi bomboş bir hale getirmişim.
Bunu kendime ben yaptım!
Belki de bazı şeyleri avuçlarımın arasında iyi sakladığımı düşünmüştüm. Bundan mütevellit sahip olduklarımı kaybetmeyeceğime dair büyük bir güven hissetmişim ve o güvenle elimde ne var ne yok her şeyi kaybetmişim. Şimdi bunu yeni fark etmiş olmanın kederi içindeyim. Bu kederin uzun süre içimden çıkmayacağını da çok iyi biliyorum. Sonra bu ayrıntıyı es geçiyorum. Avucumun içinde sandıklarımın aslında hiçbir zaman avucumda olmadığını yeni idrak ediyorum. Hangisi daha acıdır, bilemiyorum. Avuçlarında sandığının seni bırakıp gitmesi mi yoksa avuçlarında sandıklarının aslında hiç avuçlarında olmayışı mı?
Şimdi hiçbir şeyin elimde olmadığını biliyorum. Aslına bakarsanız insan bunu en çok da büyürken anlıyormuş. Yaşıma aldığım her yıl avuçlarımdan bir şeyler aldı. Bilemiyorum belki de çaldı. Çünkü onun almasına benim iznim yoktu ama o yine de almıştı. Bir daha bu boş ellerim dolar mı, bilemiyorum. Canım çok yanıyor, bunu da söylemiyorum. Kaybettiklerimin hesabını yapmayı bırakalı uzun zaman oldu ama bu sefer onlar benim yakamı bırakmıyor. Onlardan nasıl kurtulacağımı da bilmiyorum.
Şu an yalnızca ezberliyorum.
Bir daha elimde sandıklarımın elimde olmadığını anladığımda afallamamak için iyice ezberliyorum.
Bu hayatta her şeyin benim elimde olmadığını acı bir gerçekle yüzleşerek anlıyorum. Yine de biliyorum: Yaşamaya devam ettikçe hala bir şeylerin elimde olduğunu sanacağım. Ardından zaman hızla ilerlemeye devam ederken ben saatlerin içinde sürekli bu tezi ispatlayacağım. Bunun bilincindeyim. Yaşarken bu bilinçte olmayacağımdan eminim.
Hiçbir şey avucumda değil ama elimde olan bazı şeyler var. Hiçbir şey avucumda değil ama avucuma bir şeyler katabilmek için elimden gelen şeyler var. Elimden gelen şeyler bir başkasının elinden gelenler yüzünden engellenmezse hala kaybettiklerimi kazanmak için bir şansım var. Bir umudum var... Yaşamaya devam ederken avucumda olanları da kaybetmeye devam edeceğim. Kaybettikçe elimde olanlarla en büyük savaşımı vereceğim.
Üzerimde beyaz bir kısa kollu, altımda siyah dar paça kotum vardı. Bir de beyaz spor ayakkabılarımı giyinmiştim. Zaman geçiyordu. Zaman beni o lanet günden uzaklaştırıyordu. Her attığım adımda biraz daha evden uzaklaşıyordum. Poyraz'a biraz hava almak istediğimi söylemiştim. Kabul etmişti. Bugün ilk defa tek başıma dışarı çıkıyorum. Kulağımda kulaklığımla, tenime çarpan esintiyle yürüyorum. Adımlarım ilerliyor, gözlerim geçmişe dönüyor. Sonunda bir çocuk parkına geldiğimde banklardan birine oturdum ve parkta oynayan çocukları izledim. Oynayan çocukları izledim. Benim de çocukluğum olmuştu. Halime anne bunun için epey uğraşmış bir insandı. Çocukluğum kitap okumayı öğrendiğim ana kadar sürmüştü. O zamana kadar hep ailemin geri döneceğini düşünürdüm. Bir şekilde gelirlerdi bana göre. Ölmüş olsalar bile geri döneceklerine olan inancım tamdı. Büyüdükçe inancımda yıkılmıştı. Sonra kitap okumayı öğrendim. Dışarıdaki insanlar beni dışlamadan ben o insanları içimden dışladım.
![](https://img.wattpad.com/cover/326436088-288-k353531.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAN DÜĞÜMÜ (Tamamlandı)(+18)
Ficção AdolescenteKitapların içinde yaşayan Ayşin Birce, bir gün kitapların içinden çıkmış gibi davranan bir mafyayla karşılaşır. Ve Ayşin Birce hep hayal ettiği gibi bir aşk romanın baş kahramanı olduğunu sanır. Peki hayat... Gerçekten kitapların içindeki gibi midi...