Selammmmm
Ben geldimmmmm
Bölüm şarkısını medyaya ekledim.
İnstagram:_arikubra
64. Bölüm
Hayat neler getireceği ve neler götüreceği belli olmayan bir savaş meydanı... Zamansa insanların bu savaş meydanında çarpıştığı tek düşmanı... Ben bu savaşı zamanla barışı sağlayarak bitirmeyi istemiştim. Oysa bilmeliydim... Hiçbir düşmanla gerçek anlamda barışı sağlayamazdım. Ben yirmi beş yaşında bir anneydim. Oysa Malkoç'u tanıdığımda sadece on altı yaşımdaydım. Şimdi Malkoç bir hapishanede bebeğimizin yasını tutuyordu. Mahvettiği hayatımın bedelini sözde ödüyordu. Poyraz...
Hem hayatımı kurtarıp hem de hayatımı yeniden mahveden adam...
Toprağın altında yatıyordu.
Ve o adam...
Benim kızımın babasıydı.
Ben yirmi beş yaşında üç evlilik yapmış, bir bebeğini kaybetmiş kadındım.
Buna rağmen...
Hayat öyle bir devam etmişti ki şimdi gülebiliyordum.
Hep yapayalnız zannederdim kendimi. Buna rağmen o yalnızlığı kapatmak için hep insanlarla samimi ilişkiler kurardım. Dışımı kalabalıklaştırdığımda içimin yalnızlığını öldürebilirim sanmıştım. Oysa hiçbir zaman bunu başaramadım.
Ben bütün yaşadıklarıma rağmen hala yaşadığım için mutluydum. Geçmişim anılamayacak kadar kötü olabilirdi ama o geçmiş benim bugünkü gücüme neden olmuştu. Hiç kimse paranın güç olmadığından bahsetmesin. Para bu dünyada ne yazık ki en büyük güçlerden biriydi ancak paradan daha güçlü hatta parayı bile alt edebilecek o güç asla vazgeçmemekte gizliydi.
Ben bir zamanlar hayattan vazgeçmiştim. Kendimden vazgeçmiştim. Hayallerimden vazgeçmiştim. Geleceğimden vazgeçmiştim. Başarmaktan, devam etmekten, vazgeçmiştim. Aşktan vazgeçmiştim. Ben beni ben yapan her şeyden vazgeçmiştim.
Vazgeçmek bir dönem sonra içine girdiğiniz bir girdap oluyordu. O girdaptan çıkmak ise imkansızdı. Ben imkansızı yirmi beş yaşımda başarmıştım. Mevzu hayatta bir şeylerden vazgeçmek değildi. Mevzu düştüğün zaman düştüğün engelden uzaklaşmak değildi. Mevzu alman gereken dersleri alıp yeniden o engeli geçmek için çabalamaktı.
Ben artık güçlüyüm...
Ama hayır...
Güçlü olduğum için mutsuz değilim.
Her şartta mutlu olmayı kendime amaç edindiğim için güçlüyüm.
Ve ben artık gerçekten hayatı doya doya yaşamak istiyorum.
Zira yanılmaktan, düşmekten, yara almaktan artık korkmuyorum.
Çünkü ben yeniden ayağa kalkabileceğimi defalarca kendisine kanıtlamış bir kadınım.
Şimdi toplantı salonundaki uzun masanın etrafındaki koltuklarda insanlar oturuyorlardı. Dergi binasının içerisindeydik. Tan Emir Kıraç hemen yanımda oturuyordu. Bazılarını ismen, bazılarını ise daha yakından tanıdığım iş arkadaşlarımla beraber toplantı düzenliyorduk. Toplantının konusu ise Tan Emir Kıraç'tı.
"Evet, arkadaşlar toplantıyı başlatmadan önce sizleri Tan Emir Kıraç'la tanıştırmak isterim."
Memduh Bey dergi başkanımızdı. Genelde toplantıları da şimdi olduğu gibi kendisi başlatırdı. Bugünkü toplantıya ise Tan Emir'l başlamıştık. Merak ediyordum, Tan Emir'le ilgili durum neydi? Bakışlarım hemen yan tarafımda oturan Tan Emir'e gittiğinde kalbimin hızının bu denli artması hoşuma gitmiyordu. Yine de olabildiğince kendimi sakinleştirerek Tan Emir'i dinledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAN DÜĞÜMÜ (Tamamlandı)(+18)
Teen FictionKitapların içinde yaşayan Ayşin Birce, bir gün kitapların içinden çıkmış gibi davranan bir mafyayla karşılaşır. Ve Ayşin Birce hep hayal ettiği gibi bir aşk romanın baş kahramanı olduğunu sanır. Peki hayat... Gerçekten kitapların içindeki gibi midi...