Evvvet ben geldimmmmm.
Bölüm şarkısını medyaya ekliyorum.
Çok uzatmayacağım, hemen bölüme geçin. Keyifli okumalar...
İnstagram:_arikubra
74. Bölüm
Zaman aynı monotonluğunda akmış, Tan Emir'in parmağıma taktığı yüzükle iki ayımı geçirmiştim. Takvim yaprakları ekim ayını gösterse de hava hala yaz aylarının etkisinde kalmış gibiydi. Bir villanın içerisindeki herhangi bir odanın içerisindeyim. Zaman akşamın altısını gösteriyor. Üzerimde Beyaz, saten bir gelinlik var. Gelinliğin üst kısmı straplez, aşağıya doğru düz bir şekilde iniyordu. Kuyruğu yerleri süpürürcesine uzunken tül duvağımda saçlarımın üzerinden gelinliğin kuyruğuna kadar geliyor. Sarı saçlarımı dalgalı bir şekilde serbest bıraktırtmıştım. Kaküllerim kaşlarımın üzerine dökülüyordu. Aynada gördüğüm bu kadından memnundum. Yüzüme oldukça doğal bir makyaj yaptırmıştım.
Derin bir nefesle ciğerlerimi doldururken içimdeki heyecanı atmaya çalışıyordum. Kuaför ve giyimime yardımcı olan çalışanlar az önce çıkmışlardı. Arkamdaki ikili koltukta kızım ve Hayal yan yana oturuyorlar, benim gibi aynadaki halimi izliyordu.
"Babamın dediği gibi prenses olmuşsun anneciğim."
Banu'nun dilinden dökülenler art niyet taşımasa da bir süre gözümü yummamı sağlamıştı. Hayatıma giren tüm adamlar bir şekilde hayatıma kazınmayı başarmışlardı. Yutkundum. Yeşil gözlerimi yeniden açtığımda dudaklarımdaki küçük bir tebessümle arkamı döndüm.
"Teşekkür ederim anneciğim. "
Dizlerimin üzerine çöküp ona kollarımı açtığımda Hayal'in yanından kalkıp koşarak kollarımın arasına girmişti. Üzerinde kırmızı pileli bir elbise vardı. Israrları sonucunda Tan Emir'e kendisi için kelebek kanatları da aldırmıştı. Kızımın sarı saçlarını mısır örgüsü yaptırmıştık.
Kızımı biraz kendimden uzaklaştırdıktan sonra dudaklarımı saçlarının arasına bastırdım ve mırıldandım.
"Sen benim her şeyimsin."
Banu bir elini yanağıma koyduğunda baş parmağıyla da yanağımı sevmişti. Onun bu hareketi gözlerimi doldururken önden düşmüş iki dişiyle konuştu.
"Hep mutlu olacağız, değil mi anneciğim?"
Onu onaylarcasına başımı öne ve arkaya salladım. Kızımı yeniden kollarımın arasına sardığımda o da kollarını boynuma dolamıştı. İncecik kolları boynuma sımsıkı sarılırken neşeli çıkan sesiyle mırıldandı.
"Seni çok seviyorum anneciğim."
Gözlerim dolarken derin bir nefes aldım. Benim bu hayattaki en değerli varlığım Banu'ydu. O benim her şeyimdi. Onun için yapmayacağım hiçbir şey yoktu. Ben içimde kabaran annelik duygusuyla kızıma daha sıkı sarılırken Hayal'in sesini duydum.
"Ama bugün en mutlu günümüz. Ağlamak yok."
Banu kollarımın arasından çıktıktan sonra kelebek kanatlarını oynatmak istercesine sallamaya çalıştı. Hayal'in gözleriyle bakışlarımız kesiştiğinde gülümsedik. Gruptaki herkesi çok seviyordum ancak Hayal'le aramızda daha farklı bir bağ vardı. Hayal kendi etrafında dönerek kanatlarını oynatmaya çalışan Banu'yu es geçerek karşımda durdu. Dudaklarındaki sahici gülümsemeyle konuştu.
"Hep mutlu ol Ayşin Birce. Sen mutlu olunca ben de mutlu oluyorum."
Kollarımız aynı an da birbirine dolandığında sımsıkı sarılmıştık. Kısa bir süre sonra ayrıldığımızdaysa "Birbirimizi herkesten daha iyi anlıyoruz çünkü." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAN DÜĞÜMÜ (Tamamlandı)(+18)
Teen FictionKitapların içinde yaşayan Ayşin Birce, bir gün kitapların içinden çıkmış gibi davranan bir mafyayla karşılaşır. Ve Ayşin Birce hep hayal ettiği gibi bir aşk romanın baş kahramanı olduğunu sanır. Peki hayat... Gerçekten kitapların içindeki gibi midi...