57.BÖLÜM:KARAKOL VE ÖZÜR

1K 108 4
                                    

Havalar sıcak değildi ama karakolun içi aşırı bunaltıcıydı.

Yanımda kimse yoktu. öylece oturuyordum. Macit Görkem ve Toprak'ın randevularını toparlamak için mecburen Sevgi ile kalmıştı. Toprak ve Görkem beraber bir odaya alınmış yazılı ifadeleri alınıyordu. Kubilay ise bir başka odadaydı.

Çevreden gelen geçen o kavgayı görmüştü. Polisi arayanlar olmuştu. Toprak'ın altından Kubilay'ı almak hiç kolay olmamıştı. Görkem ise olayın hala şokundaydı ki ne olayıydı bilmiyordum. ona ne anlatıldı onu da bilmiyordum. tek bildiğim şey Kubilay bahçeye girdiği an Toprak'a bir tane geçirmişti ve Görkem de anlık gelen arkadaşlık atağı ile Kubilay'a ne oluyor bile demeden bir tane geçirmişti. Sonrasında Kubilay tamamen Toprak'ın eline kalmıştı.

Bugünün tek baş ağrısı sebebi sabah uyandığımda aşırı zor olan final olmalıydı. Ama peşinden Görkem'le olanlar yetmezmiş gibi Kubilay yüzünden tekrar karakoldaydım ve bu sefer sevgilim de karakoldaydı.

Karşımdaki kapı aniden açıldı. İçeriden genç bir polis memuru çıkarken arkasından Görkem'le Toprak da çıktı. Görkem bana baktı. Bende ona baktım. birkaç saniye boyunca durdu. Sonra da "Özür dilerim." dedi sessizce. Toprak ona yan gözle bakarken burnundan güldü. Sonra da "Sanki önemi kaldı." diye homurdandı

"Hayır. Sorun değil." dedim hemen. Görkem derin bir nefes aldı.

"İkinizi yalnız bırakayım." dedi.

"Çok uzaklaşma. Sıkıntı çıkartmasınlar." dedi Toprak. Görkem kafasını sallarken yanımızdan ayrıldı. Toprak'a baktım. Kubilay Görkem'e hiç dokunmadığı için Görkem'de sorun yoktu ama Toprak'a bir kere vurmuştu. Toprak'ın gözünün altındaki ufak kızarıklığın sebebi de buydu.

Derin bir nefes alırken elimi uzattım. Yanağına dokunmama izin vermeden elimi tuttu.

"Toprak..."

"Sorun yok."

"Sürekli böyle deyip durma. Bir şeyler sorun işte." dedim.

"Hazan herif geldi, dayağını yedi, siktir olup gidecek. Sorun falan yok."

"Ya şikayetçi olursa?" dedim.

"Olmaz."

"Ya olursa? Ne olacak?"

"Olursa olsun. Karşıma gelecek cesareti bulmuş adama düzgünce konuşalım mı diyeceğim Hazan? Hem de olanlardan sonra?" dedi. Çok hırslı konuşuyordu. Derin bir nefes aldım. Sonra da ona suçlu hissettirmenin anlamı olmadığı için kollarımı boynuna dolayıp sarıldım. O da bana sarıldı. Başını omzuma gömerken derin bir nefes çekti.

"Acıyor mu?" dedim.

"Bir yumrukla yıkılacak kadar kadayıf bir adam mıyım ben? Ne acıması ya, saçmalama."

"Kadayıf ne alaka şimdi?" derken çekildim. Omuz silkti. "Tatlı anlamında. Aklıma ilk bu geldi. Çıkınca kadayıf mı yesek?" dedi. İstemsiz güldüm. Başımı iki yana sallarken "Bence yumruk etkili olmuş. Başına darbe almışsın belli." dedim.

"İnsan sevgilisi ile dalga geçmeye utanır be." dedi. Hafifçe gülümsedim.

"Ne dedin ifadede?" dedim merakla.

"Aslında istemedim anlatmayı. Zaten bende tam her şeyi bilmiyorum. Bir de Görkem de vardı. Ama polis baya bir geldi üstümüze. Düzgünce anlatın falan dedi. Eski sevgili yeni sevgili kavgası olursa bir şey çıkmaz bundan dedi. Bende bir şeyler çıksın istedim. Hala dışarıda dolaşabiliyor olmasına da sinirliydim. Anlattım üstünkörü. Görkem öğrendi, üzgünüm."

DİKENLİ TELLER (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin