44.BÖLÜM:ARTILAR VE EKSİLER

1K 98 47
                                    

"Ne bekliyordun ki?" dedi Ferda ben susunca. Gözlerimi kapattım sıkıca. Bu tepkiyi bekliyordum. Ferda'dan gelecek bu tepkiyi bekliyordum. Ama Toprak'ın beni engellemesini beklemiyordum işte.

"Engellemesine gerek yoktu."

"Pekâlâ iğrenç bir örnek vereceğim ama Ercan sana mesaj attıkça bir yerden sonra silmedin mi numarasını çocuğun Hazan? Toprak'ın seni engellemesi çok normal."

"Ama benim hayatımda biri vardı ve Ercan rahat bırakmıyordu beni." dedim. Sonra sessizleştik ikimiz de.

Benim hayatımda biri vardı ve rahatsız olup silmiştim Ercan'ı.

Toprak da beni engellemişti.

Bu yüzden miydi?

"Var mıdır?" dedim kısık sesle.

"Olsa çok garip olmaz ama inşallah yoktur." dedi. Derin bir nefes aldım.

"Hem sen neden mesaj atıyorsun ki ona? Bana niye söylemedin? Ben durdururdum seni."

"Konuşmak istedim. Sana söylesem durdururdun beni mantıklı konuşarak." dedim. Ofladı.

"Hazan en yakın arkadaşımsın ve sana ölürüm ama gerçekten dünyanın en kötü ayrılıklarından birini yaşattın çocuğa. Ara verelim demek bile daha mantıklıydı. Yani çocuk gerçekten de bu tavırlarında haksız değil."

"Zaten ben haklı olmak istemiyorum." diye mırıldandım.

"Açık konuşacağım. Olmayacak Hazan. Durum buyken Toprak ve sen tekrar barışamazsınız. Ya bir gün oturup adam gibi konuşmanız lazım ya da böyle. Ki konuşursanız bile her şeyin düzeleceği kesin değil. yıllar geçmiş. Araya başkasını soktun ayrıca. Kubilay hiç yaşanmasa belki bir kurtuluşun vardı ama bu bile her şeyi kötüye çekiyor. Artı eksi listesinde artının altında da varsın ama eksinin altında Toprak'ın adı hiç yok anlıyor musun?"

"Anlıyorum." diye mırıldandım. Yutkundum. Gözlerimi kapattım bir daha. "Ne yapacağım peki?" dedim sessizce.

"Yapacak bir şey pek yok bebeğim." dedi.

"Sence hiç mi yok ya? İnsanlar onları aldatan insanlara geri dönüyor."

"Hazan ben bu çocuğu senin sevgilinken anlattığın kadarıyla tanıyorum. Bir de attığın ekran görüntülerine bakılırsa sen taraftan gelecek bir sonraki hamle büyük bir kavga yaşatacak ve Toprak seni çok kıracak. Ben şu an senin bu psikolojide bir de hala sevdiğini söylediğin adam tarafından parçalanışını izleyemem. Anladın mı? söz ver hiçbir şey yapmayacaksın." dedi. O da endişeleniyordu. Nasıl geçen sene konuştuğu alkolik çocuk yüzünden ben endişeliysem o da benim için endişeleniyordu. Arkadaşlık böyle bir şey miydi bilmiyordum ama Ferda ile benim aramdaki arkadaşlık böyleydi. Ferda 'Sen mutluysan mutluyum' tarzı bir arkadaştı. Olması gereken tarzda olandandı. Her zaman arkanızda duran, hatalarınızı belirten ama sizi hiç yalnız bırakmayan tarzda.

Kötü şeyleri engellemek içinse gerekirse tehditler ederek, böyle sözler verdirerek sizi durdurmaya çalışan tarzda.

"Ferda..." diye mırıldandım.

"Efendim?"

"Ben hak ettim hepsini. Olacak her şeyi de hak ederim."

"Hazan saçma sapan konuşma."

"Hayır. Ferda ben...Ya ben zaten geri zekalıyım. Gerçek anlamda kafamı toplayabildiğim en son anı hatırlamıyorum bile. Kubilay yoksa Toprak, Toprak yoksa annem ve Tankut, onlar yoksa da babamın yokluğu. En son ne zaman düzgün düşünebildiğimi bile bilmiyorum. Belki hiçbir zaman düşünememiş de olabilirim." dedim. Derin bir nefes aldım. kalbim bazen gereğinden fazla sıkışıyordu. Kırk defa dense deli olunur mantığı gibi bazen o kadar çok dediğim için sonunda kalp krizi geçiriyorum sanırdım. Ya da en çok korkulanın başa gelmesi gibi. Sakınılan çöpe göz batması gibi veya.

DİKENLİ TELLER (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin