"Senin bu mavi takıntın hiç sağlıklı değil ben sana söyleyeyim." dedi Toprak birden. Kafamı çevirip ona baktım. Sırıttım.
"Bu bebek mavisi bir kere. Koyu mavi değil." dedim. Bikinime bakarken gözlerini devirdi.
"Mavi işte, ne mavisiyse mavi, mavidir." dedi.
"Ama bak kolyemle ne kadar da uyumlu. Sence mavi lens de taksam mı?"
"Aynen. Saçları da boya." derken yere uzandı.
"Boyayım mı cidden?"
"Sakın." dedi. Güldüm. Denize girmiştik. Hava sıcaktı ve henüz kararmamıştı. Sahilde oturuyorduk. Havluların üstündeydik.
"Acıktın mı?" dedim merakla. Gözleri kapalıydı.
"Biraz. Sen?"
"Biraz. Çantamda bisküvi var." dedim.
"Ve bunu yeni mi söylüyorsun?" derken açtı gözlerini.
"Evet."
"Sen çok kötü bir insansın Hazan Sonay." dedi. Gülüp çantamdan bisküviyi ve çubuk krakeri çıkarttım.
"Ama içeceğim yok."
"Dert değil. Yer kalkarız." dedi ve dikelip oturdu. Paketleri açarken "Deniz buz gibiydi. Çok iyi." dedim.
"Hasta olmazsın inşallah." dedi.
"Olmam bence. Olsam da Ferda öldürür beni zaten hastayım alışverişe çıkmıyorum diye." dedi. Güldüm.
"Bu arada, bizim törenden önceki gece balomuz var. Gelir misin benimle?" dedim krakeri ağzıma atarken.
"Gelirim."
"TPRK'yi bu kadar rahat bırakabilmen çok garip."
"İki tane eşek var ya içeride kızım, manitayla dolaşamayacaksam onlar ne işe yarıyor?" dedi. Güldüm.
"Ortaksınız siz."
"Yoo. Macit değil artık. Görkem'de de yüzde on var sadece."
"Macit değil mi? Niye? Ne oldu?"
"Ev sahibi kira arttırdı o da evden çıktı. O ara sıkıştı baya. Kredi çekmektense kendi payını satmak istedi. Görkem bulaşmadı ben de hallettim."
"Vay be. İyi yapmışsınız." dedim. Kafasını salladı.
"İki tane mi elbise alacaksın mezuniyet için? Balo ve tören?" dedi.
"Yok. Lise mezuniyetimdeki elbise hala oluyor. Onu törende giyeceğim. Baloya alacağım bir tane."
"Nasıldı lisedeki?"
"Kısa, açık mavi bir şeydi. Cübbenin altında kısa giymesi daha iyi olur. Baloya uzun alacağım sanırım." dedim. Kafasını salladı.
"Yalnız elbisenin altında bikini izi olmasını istemeyebilirsin." dedi birden. Kaşlarımı çattım.
"Ne?"
"Bikini izi diyorum. İstemezsen çıkart bence." dedi bikinimin üstüne elini uzatıp ipiyle oynarken. Elini itip güldüm.
"Sapıksın."
"Yoo ne alakası var? Sırf seni düşündüğümden." dedi.
"İyi al, çıkartıyorum." derken elimi boyun kısmına götürdüm. Beklemiyordu. Duraksadı. Etrafa baktı.
"Ya da sonra şey et..."
"Bikini izi mi olsun? Bence kesin çıkartayım ya." dedim ve boyun kısmındaki ipleri çözdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİKENLİ TELLER (TAMAMLANDI)
Teen FictionHazan ve en yakın arkadaşı bir gün Hazan'ın çizdiği bir resmi arkadaşına dövme yaptırmak için bir dövmeciye giderler. Gittikleri dövmecideki Toprak, Hazan'a dövme salonu için çizimler yapıp onlara satabilir mi diye sorar ve Hazan da kabul eder. Böyl...