Saat on ikiye kadar oturduk bahçede. Annesi de babası da çok tatlı insanlardı ve bana çok iyi davranıyorlardı. Bulaşık yıkarken yaşanan maşallah mevzusundan sonra da zaten benim gerginliğim yüzde yüzden yüzde yetmişlere düşmüştü.
Sonra uyumamız gerektiğine karar vermiştik. Yol dokuz saat kadar süreceği için, sabah onda yola çıkacaktık. Bu yüzden annesi uykunuzu alın demişti. Ki burada uykusunu alması gereken tek kişi Toprak'tı. Ben zaten kesin üçüncü saatte uyuyakalacaktım yine.
Annesi benim için ablasının odasındaki yatağa yeni nevresimler serdi. Toprak kendi odasında kalacaktı. Ki annesinin yanında 'Biz yatardık anne ya' gibi bir gevşeklik yapmıştı ve annesinin ona attığı bakışlar beni bile korkutmuştu. Toprak da kesmişti sesini zaten sonrasında.
Şimdi ise saat birdi ve evdeki koca bir sessizlik vardı. ben hala uyumadığından Ferda'ya her şeyi anlatıyordum. Bayılmıştı Toprak'ın annesine. Normaldi. Bende bayılmıştım annesine çünkü. Hem çok tatlı bir kadındı hem de çok iyi davranıyordu bana.
Ferda ile mesajlaştığımız sırada üstten bir mesaj geldi.
Tooprak: Uyusana kızım kiminle konuşuyorsun gece gece?
Mesaja sırıtırken klavyeye dokundum.
Hazan: Ben araba sürmeyeceğim ki, asıl sen uyu.
Tooprak: Sana araba sürmeyi öğretmek lazım.
Tooprak: Arada ben uyurum sen sürersin yollarda işime gelir.
Hazan: Belki dönünce ehliyete yazılırım.
Tooprak: Yazıl yazıl.
Tooprak: Kiminle konuşuyordun sen?
Hazan: Ferda.
Tooprak: Ne diyor gece gece?
Hazan: Nasıl geçtiğini merak etti. Onu anlatıyordum.
Tooprak: Anladım.
Tooprak: Bizimkiler uyumuştur.
Tooprak: Gelsene yanıma.
Hazan: Saçmalama.
Tooprak: Ne saçmalaması ya?
Tooprak: İkisinin de uykusu ağır.
Tooprak: Yemin ederim fark etmezler.
Tooprak: Gel hadi yanıma.
Hazan: Toprak ya birden uyanırlarsa?
Tooprak: Gecenin bir vakti uyansalar senin ya da benim odama gelip yataklarımızda mıyız diye bakmayacaklar Hazan.
Tooprak: Hadi gel bekliyorum bak.
Hazan: Bilmiyorum.
Tooprak: Beni seviyorsan...
Hazan: SENİ ÖLDÜRÜRÜM.
Tooprak: Beni çook seviyorsun.
Tooprak: Üzüleyim mi?
Tooprak: Depresyona mı gireyim?
Tooprak: Keseyim mi ulan bileklerimi?
Hazan: Abartma tozu.
Tooprak: Bekliyorum.
Kafamı iki yana sallarken güldüm. Sonra telefonun ekranını kilitledim. Üstümde pijama olarak siyah bir şort ve siyah tişört vardı. üstümde başımda bir sorun yoktu yani. O yüzden yataktan çıkıp sessizce odanın kapısını açtım. Çimen ablanın odasında pek eşya yoktu zaten. Ufak bir masa, dolap ve yataktan oluşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİKENLİ TELLER (TAMAMLANDI)
Teen FictionHazan ve en yakın arkadaşı bir gün Hazan'ın çizdiği bir resmi arkadaşına dövme yaptırmak için bir dövmeciye giderler. Gittikleri dövmecideki Toprak, Hazan'a dövme salonu için çizimler yapıp onlara satabilir mi diye sorar ve Hazan da kabul eder. Böyl...