"Ulaş hâlâ uyanmadı mı ya?"
Baran'ın söylenmesiyle üst katımıza doğru bir bakış attım. Evden çıkmış, okula gitmek için Ulaş'ı bekliyorduk. Çıkma saatimiz belliydi fakat Ulaş hâlâ daha ortalıkta gözükmüyordu.
"Ben gidip bir bakayım"
"Tamam, çabuk gelin"
Baran'ı onaylayıp hızlı adımlarla merdivenlerden yukarıya çıktım. Kapıyı çaldığımda çok geçmeden Özlem teyze kapıyı açmıştı. "Günaydın" dedim gülümseyerek.
"Günaydın Duru, Ulaş'a bakmaya mı geldin?"
"Evet, uyanmadı mı hâlâ?"
"Yok canım uyanmadı, sabahtan beri çağırıyorum ama sanırım gece biraz geç yattı. İsterseniz siz gidin Ulaş kalkınca gelir"
"Şey" bakışlarımı kaçırdım. "Ben gidip bir uyandırsam, olur mu?"
"Tabi" dediğinde geri çekildi. "Seni görünce uyanır"
Ayakkabılarımı çıkarıp içeri geçtiğimde Özlem teyze mutfağa girmişti bile. Koridorun ortasında öylece dikilirken boğazımı temizleyip Ulaş'ın kapısını tıkladım.
Tahmin ettiğim gibi bir ses gelmedi. Kapıyı açıp kafamı temkinli bir şekilde içeriye sokunca onu gördüm. Yüz üstü bir şekilde mışıl mışıl uyuyordu.
Yavaçşa içeriye girip kapıyı ardımdan kapattım. Bir kaç adımda yanına vardığımda üstünün çıplak olduğunu daha yeni farketmiştim. Genellikle üstü çıplak yatardı, kışın nasıl bunu yapabiliyordu bir türlü anlayamamıştım.
"Ulaş" diye seslendim uyanması için. Fakat bir tepki vermeyince bir tık daha yaklaştım. "Ulaş, okula geç kalıyoruz"
Uyanmadı.
"Beni duyduğunu biliyorum. Eğer kalkmazsan üstüne atlarım" Allah'ım, lütfen uyansın yoksa gerçekten üstüne atlamak zorunda kalacağım.
"Bunu sen istedin" dediğimde bir kaç adım geriledim. Daha önce yapmışlığım vardı, uyanmayınca en son bunu yapmak zorunda kalıyordum, o da kalkmak zorunda kalıyordu.
Hadi... Uyansana be.
Gerçekten de koşar adımlarla onun üstüne atladığımda kollarımı çıplak bedenine doladım. Ulaş, birden ani bir hareketle beni altına aldığında şok içinde kalakaldım.
"Duru..." Dedi uykulu sesiyle. Yutkunma ihtiyacı hissettim. Kolları her iki yanımdan yatağa baskı uygularken çatık kaşlarıyla üstten bana bakıyordu.
"Ne yapıyorsun?" Hâlâ daha ayılabilmiş değildi.
"Okula geç kalıyoruz, annen çağırmış ama uyanmamışsın, ben geldim"
Bakışları yüzümde gezindiğinde uykulu sesiyle mırıldandı. "Gece ders çalışmaktan geç yattım, o yüzden uyanamadım"
Bakışlarım kaslı kollarına ve vücuduna kaydığında kendisi üstümde olduğunun farkında mıydı acaba?
Daha sonra bulunduğumuz pozisyonu daha yeni farketmiş olacak ki üstten beni süzdü. "Sen benim üstüme mi atladın?"
Sırıttım. "Uyanmadın ne yapayım?"
"Ah, Duru ah..." Elini, yatağın altından belime dolayıp çevik bir hareketle beni doğrulttuğunda kendisi de ayaklanmıştı.
Sanırım ben biraz hafifim ya da Ulaş biraz fazla güçlü.
'Boks yapıyor bir zahmet güçlü olsun' diyen iç sesime hak verdim.
"5 dakika içinde aşağıda ol, yoksa Baran bizi daha fazla beklemeyecek"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sev Beni
Teen FictionElimi kaldırıp kalbinin olduğu o noktaya koydum. "Ama kalbin acıyordu" annesine o gün öyle söylemişti. Bakışlarındaki o ifade değişirken buruk bir tebessüm etti. Elimin altındaki kalp atışları birden hızlandı. "Evet kalbim acıyor ama üzülmüyorum. Ç...