32. Bölüm

95 9 30
                                    

"Sen kardeşimi nasıl öpersin lan?!"

Şok.

Olduğum yerde kalakalırken Ulaş'a baktım. Elini burnuna götürmüştü ve tam geriye doğru sendelenmişti ki dengesini kurabildi.

Hayır, buna kesinlikle hazır değildim. Bu şekilde öğrenmemesi gerekiyordu, kahretsin. Zar zor yutkunurken Ulaş, dudaklarını araladı.

"Baran, kardeşim bak sakin-"

"Bana kardeşim deme. Kardeşim olan insan bunu mu yapar ha?!" İkimizde bir şey diyemezken suskunluğumuz Baran'ı daha çok delirtti. "Konuşsana oğlum!"

"Ben Duru'yu seviyorum" Ulaş, kendinden emin bir şekilde Batman'ın karşısında dikilirken devam etti. "Her şeyden"

Baran'ın gülmesi ile irkildim. "Seviyorsun" dedi onu tekrar ederek. Daha sonra ise hiç beklemediğim bir anda üzerine doğru yürüyüp tekrar yumruk attı. Ağzımdan küçük bir çığlık kaçarken bu seferki daha sertti.

"Sana yazıklar olsun"

Ulaş, elini yüzünden çekince dudağının patladığını ve burnundan kan geldiğini görmemle dehşet içinde Baran'a baktım. "Ne yapıyorsun Baran sen?"

Ulaş'ın yanına gidecekken, elini kaldırıp beni durdurdu. Olduğum yere çivikenirken Baran'ın bakışları bana döndü. "Sen karışma Duru. Kalbini kırmak istemiyorum bak yoksa çok kötü olur"

Kafamı iki yana salladım. Umrumda bile değildi. Ulaş'a böyle davranarak zaten kalbimi çoktan paramparça etmişti.

"Dinle bi-"

Ulaş'ın kafını kesti bir kez daha. "Neyi dinleyeceğim lan? Kardeşime nasıl yan gözle baktığını mı?!"

Ulaş, bu lafla birlikte omuzlarını dikleştirdi. "Saçma sapan konuşma istersen, yan gözle bakma falan yok. Ben yıllardır seviyorum onu"

"Siz şuan benimle dalga geçiyorsunuz herhalde" öfkesini atamamış olacak ki bir kez daha yumruk attı. "Kusura bakmayın, en yakın arkadaşımı kardeşimi öperken yakaladığım için sakin kalamadım!"

Ulaş, ona hiç bir karşılık vermezken eliyle dudağından akan kanı sildi. Göz yaşlarım yanaklarımı ıslatmaya başladığında kafamı iki yana salladım. Her şey benim yüzümden olmuştu.

Baran, ellerini Ulaş'dan çekerken ani bir cesaretle Baran'ı kendime doğru çevirdim. "Sakin olsana"

"Ulan nasıl sakin kalmamı bekliyorsunuz?" Kafasını Ulaş'a çevirdi. "Ben sana kardeşimi emanet ettim. Sen... Böyle mi yapacaktın?"

"Abartıyorsun" dedim titreyen sesimle. "Biz seviyoruz birbirimizi ne var bunda?"

Bir kez daha güldü. Kafasını aşağıya eğip eliyle saçlarını karıştırdı daha sonra. "Ne zamandır birliktesiniz?"

"2 hafta olacak"

Ulaş'ın cevabı ile Baran'ın kafasını kaldırması bir oldu. "Ne?" Dedi sanki duymamış gibi. "2 haftadır siz sevgilisiniz ve ben bunu tesadüfen öğreniyorum öyle mi?"

Baran, hızlıca yanıma gelip beni bileğimden tuttu. "Yürü gidiyoruz yoksa elimden bir kaza çıkacak"

Ulaş, hemen gelip beni Baran'ın elinden kurtardı ve kendi yanına çekti. "Sakin ol, canını acıtacaksın"

"Bana sakin ol falan demeyin! Ben saksı mıyım oğlum benden niye sakladınız?!" Kafasını hızlıca bana çevirdi. "Duru sen daha neler saklamaya devam edeceksin benden! Bundan hiç hoşlanmadığımı biliyorsun"

"Bağırma" dedi Ulaş, sesini bastırmaya çalışırken.

Ağlamam şiddetlendi. "Böyle tepki vereceğini bildiğim için korktum işte. Söyleyemedim"

Sev BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin