Mine, Ulaş ve ben okulun bahçesinde durmuş Baran'ın gelmesini bekliyorduk. Ulaş'ın neden Pelin ile gitmediğini bilmiyordum, belki de gidecekti.
Her neyse.
Bakışlarım okuldan çıkanların arasında gezinirken Poyraz'ı gördüm. Uzun boyu, kumrala kaçık saç rengi ve ela gözleri vardı. Ortalama bir tipti.
Poyraz, arkadaşı ile birlikte çıkarken kafasını kaldırdı ve bakışları beni buldu. Ardından arkadaşına bir şey söyleyip yanıma doğru geldiğinde Ulaş'ın sesi kulağımı doldurdu.
"Mine, gitsek mi biz Baran gelir"
Mine, Ulaş'ı anlamayıp kaşlarını çattı. "Aa niye be? Bekliyoruz işte gelsin gideriz"
Nihayet Poyraz yanıma geldiğinde önümde durup bana baktı. "Duru" dedi gülümseyerek. "Birisini mi bekliyorsun?"
"Evet" dedim kafamı sallarken. "İkizimin çıkmasını bekliyoruz"
O da kafasını ağır bir şekilde salladı ve bakışlarını Mine ve ardından Ulaş da gezdirdi. Tanıştırmak maksadıyla elimi uzattım. "Bu arkadaşım Mine, aynı zamanda Baran'ın kız arkadaşı"
"Memnun oldum"
"Bu da..." Bakışlarımı Ulaş'a çevirince ilk bir kaç saniye konuşamadım. "Sana dediğim gibi ikizimin arkadaşı olur kendisi, Ulaş"
Mine ve Ulaş bana şok içinde baktılar. Ondan bu şekilde bahsetmemi beklemiyor olacaklardı. "Memnun oldum. Gerçi sen bugün bana çarparak tepkini gösterdin ama neyse"
"Acelem vardı, kusura bakma" dedi ve benim hiç beklemediğim şekilde elini Poyraz'a uzattı. "memnun oldum"
Poyraz da elini uzatıp sıkışınca Ulaş ile yine göz göze geldim. Bana öyle bir baktı ki... Gözlerindeki yıkılmayı gördüm. Zoruna gitmişti.
"Aslında ben, birlikte yürüyelim mi diye sormak için gelmiştim"
Dudaklarımı büzdüm ve bir kaç saniye boyunca düşündüm. Aslında, gitmek istediğim pek söylenemezdi. Bir an önce eve gidip uyumak istiyordum. Yoksa Poyraz ile konuşmak gerçekten güzeldi.
"Ulaş" diye bir ses geldi yan taraftan. Pelin, yanımıza gelmek yerine uzaktan bize bakıyordu. "Gelebilir misin yanıma?"
Ulaş, kısaca yüzüme bakıp onun yanına gittiğinde her seferinde hayal kırıklığına uğramak beni mahvetmişti. Bu yüzden kararımı değiştirdim ve Poyraz'a döndüm.
"Olur, yürüyelim tabi"
"Gidecek misin?" Diye sordu Mine şaşkınlıkla. "Evet, Baran'a söylersin olur mu?"
"Tamam canım, dikkat et"
Mine'ye el sallayıp Poyraz ile birlikte ilerledik. Son bir kez dönüp Ulaş'a baktım ama Pelin, Ulaş'ın elini tutup ona bir şeyler söyleyince hemen bakışlarımı çektim.
Ben, yanlış bir şey yapmıyordum.
"Dikkat et"
Ben ne olduğunu anlamadan beni kenara çektiğinde yanımızdan geçen arabaya baktım. Aynı siyah araba, yanımızdan geçip giderken kalbim korkuyla attı.
Neden buradaydı?
"Duru, iyi misin?"
"Efendim?" Dedim bakışlarımı ona çevirirken.
"İyi misin? Dalgın gözüküyorsun"
"Bu aralar zor şeyler yaşıyorum. Her şey üst üste geldi. Kusura bakma yani senden dolayı böyle değilim. Sadece-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sev Beni
Teen FictionElimi kaldırıp kalbinin olduğu o noktaya koydum. "Ama kalbin acıyordu" annesine o gün öyle söylemişti. Bakışlarındaki o ifade değişirken buruk bir tebessüm etti. Elimin altındaki kalp atışları birden hızlandı. "Evet kalbim acıyor ama üzülmüyorum. Ç...