"Biz geldik!"
Baran ile eve girdiğimizde içeriye doğru seslendik. Sırtımdaki çantayı yere atıp üzerimdeki montu çıkardım.
"Hoş geldiniz çocuklar, akşam Ulaş'lara davetliyiz haberiniz olsun"
Kaşlarımı çattım. "Ne için?"
"Yemek yemek için kızım, ne olacak başka? Uzun zamandır hep beraber oturamadık. İstiyorsanız bir şeyler atıştırın mutfakta akşam babanız gelince çıkarız"
"Valla ben çok açım" Baran, mutfağa giderken ben aç olmadığımı farkederek odama doğru ilerledim. Annem, gelip beni durdurdu. "Duru, kızım bir şey mi oldu?"
Dikkatlice yüzümü inceliyordu. Ne diyeceğimi bilemedim. İçimde bir sıkıntı vardı, beni rahatsız eden şeyler ama onun ne olduğunu tam olarak bilmiyordum.
"Yorgunum biraz, sanırım uyusam iyi olur. Babam gelince beni kaldırın"
Odama geçip hızlıca üzerimi değiştirdim ve kendimi yatağın üzerine attım. Ulaş'ın Pelin ile bir ilişkisi var mıydı? Belki de artık bana karşı bir şeyler hissetmiyordu, yorulmuştu ve başka insanları hayatına almak istiyor olabilirdi.
Kalbimin kasıldığını hissettim, Ulaş'ı bir başkasıyla mutlu bir şekilde düşünmek... Hiç hoşuma gitmiyordu. Kendimi çıkmaza girmiş gibi hissediyordum. Ne yapacaktım ben?
Kafamı iki yana salladım ve bunları düşünmek istemedim. Yorgunlukla gözlerimi kapatırken kısa sürede uykuya dalmıştım.
Ne kadar uyudum bilmiyorum ama gözlerimi açtığımda baş ucumda Ulaş'ı görmeyi kesinlikle beklemiyordum.
Kaşlarımı çattım. "Ulaş?"
Bakışları usulca yüzümde gezinirken elini saçlarıma attı ve saçımı okşadı. Yutkunma ihtiyacı hissettim. Neler oluyordu böyle?
"Neden beni hiç sevmedin Duru?"
"Ne?" Dedim şok içinde. Hiç bir şey anlamıyordum. Ulaş'ın burada ne işi vardı? Neden bana şimdi bunu soruyordu?
"Sev beni Duru, nolur buna çok ihtiyacım var" sesi giderek uzaklardan gelmeye başlarken odam bir anda kararmaya başlamıştı.
"Sev beni..."
Ulaş'ın bedeni kaybolurken korkuyla yatakta doğruldum. Kalp atış seslerim odanın içinde yankılanırken terlediğimi hissettim. "Ulaş!"
Kapattığım gözlerimi bir kez daha açarken hemen doğruldum ve elimi saçlarıma attım.
Rüya görmüştüm.
Bedenim su içinde kalırken derin bir nefes aldım. Çok fazla düşünmeye başlamıştım, bilinç altım bile bana başka bir şey göstermiyordu.
Yatağımın yanındaki komodinden saate baktım. Babamın gelmesine 5-10 dakika bir şey kalmıştı ve yaklaşık 2 saat kadar uyumuştum.
Başım fekaket derecede ağrıyordu ve kendimi şuan sarhoşmuşum gibi hissediyordum.
Vakit kaybetmeden duşa girdim. Gördüğüm rüya gözlerimin önünden gitmezken Ulaş'ın bana, "Sev beni" diye yalvarışları kulağımda yankılanıyordu.
Suyu kapatıp banyodan çıktım ve hızlıca üzerime rahat bir şeyler giydim. Saçlarımı da kuruladıktan sonra odamdan çıktım. Babam gelmişti nihayet, annemle salonda oturuyorlardı.
Onların yanına giderken konuşma sesleri ile durmak zorunda kaldım.
"Ne yapacağız Ümit?"
Babamın ismi Ümit'di.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sev Beni
Teen FictionElimi kaldırıp kalbinin olduğu o noktaya koydum. "Ama kalbin acıyordu" annesine o gün öyle söylemişti. Bakışlarındaki o ifade değişirken buruk bir tebessüm etti. Elimin altındaki kalp atışları birden hızlandı. "Evet kalbim acıyor ama üzülmüyorum. Ç...