Flashback
"Oo Ulaşcım buradaymış"
Duyduğum ses ile sabırla gözlerimi kapatıp açtım. Ellerim kendiliğinden yumruk haline gelirken arkamı dönüp onun sevimsiz suratına baktım.
"Ne diyosun ya?"
Efe, elleri cebinde rahat bir şekilde yanıma gelirken mal gibi sırıtıyodu. "Sakin ol şampiyon, hâl hatır sormaya geldim"
Yüzüne anlamazca bakmaya devam ettim hiç bir şey söylemeden. "Ulaş, bak sana ne dicem" burnunu kaşıdığında suratı ciddileşmişti.
"Duru, nasıl iyi mi?"
Duru'nun ismini bu herifin ağzından duymak gerilmeme neden olmuştu. Neden Duru'yu soruyordu şimdi?
"Sanane Duru'nun nasıl olduğundan, işine bak"
Arkamı dönüp gidecekken söylediği şey ile yerimde donakaldım.
"Duru, çok güzel... Bildiğim kadarıyla sevgilisi de yok değil mi?"
Kaşlarımı çattım. "Ne diyosun oğlum sen?"
Aramızdaki mesafeyi kapatıp dibinde bittim. Bu hareketim hoşuna gitmiş olacak ki güldü. "Ne oldu? Sen sanki bi gerildin"
"Efe bak bana bulaşmayı bırak artık, dersini geçen sene aldığını düşünüyordum"
Onun da yüz kasları gerilirken sertçe yutkundu. "Yok, dersimi almadım tam aksine senden intikam almayı planlıyorum"
Bu çocuk benim sabrımı sınıyordu gerçekten.
Ben bir şey demeyip yüzüne bakmaya devam ederken kendini 1 adım geri çekti. "Merak etme, sana bu sefer elimi bile sürmeyeceğim"
"Ne yapacaksın?"
"Ben sanırım Duru'dan hoşlanıyorum ya"
"Ne?"
Kendime hakim olamayıp onun yakalarını tuttuğum gibi arkasında kalan duvara yapıştırdım. "Ne diyorsun oğlum sen? Duru'yu sakın bu işe karıştırma!"
"Düşünsene" dediğinde sesi hiç olmadığı kadar keyifli geliyordu. "Duru'yu kendime sevdirmişim, sevgilim olmuş. O güzel yüzünü istediğim gibi öpebilirim, mükemmel ötesi fiziğine dokunabilirim. Ah, çok iyi değil mi?"
Hayır, hayır. Bunu yapamazdı.
Geri çekilip suratına bir yumruk attığımda yere düşüp kahka atmaya başlamıştı. "O pis düşüncelerinle Duru'yu kirletmene izin vereceğimi mi sanıyorsun gerçekten?"
Gülmeye devam ederken elini yere vurmuştu. "İşte böyle Ulaş, senden intikam almaya başladım bile. Nasılda canın yanıyor değil mi? Senin yapmak istediklerini ben yapacağım diye nasıl da kuduruyosun. Ama Duru o kadar saf ki kollarıma hemen atlayacağından o kadar çok eminim ki"
"Seni gebertirim" üzerine çıkıp yumruklarımı ardı ardına suratına geçirdiğimde resmen gözüm dönmüştü. Bana zarar vermek için Duru'yu kullanacaktı. Benim yüzümden ona bir zarar gelirse kendimi asla affetmezdim.
"Dur" nefes nefese zar zor konuştuğunda durmayıp devam ettim. "Duru'ya dokunmayacaksın Efe duydun mu beni?!"
"Eğer durmazsan asıl o zaman Duru'ya aklının bile alamayacağı şeyler yaparım"
Durdum. Bu cümle beni durdurmaya yetmişti. Onun üzerinden kalktığımda ağzından çıkan kanı yere tükürmüştü. Ellerimdeki kızarıklığı umursamadan arkamı dönüp hızlı adımlarla ilerlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sev Beni
Teen FictionElimi kaldırıp kalbinin olduğu o noktaya koydum. "Ama kalbin acıyordu" annesine o gün öyle söylemişti. Bakışlarındaki o ifade değişirken buruk bir tebessüm etti. Elimin altındaki kalp atışları birden hızlandı. "Evet kalbim acıyor ama üzülmüyorum. Ç...