Sev Beni

36. Bölüm

Kontrol etmeden atıyorum, yazım yanlışları varsa şimdiden özür diliyorum.

Keyifli okumalar.

×××

Yüzümdeki sırıtışla birlikte odama döndüğümde hemen üzerimdeki kıyafetleri çıkardım ve dolaptan aldığım bir havlu ile bedenimi kurulamaya çalıştım.

Bakışlarım halıda gezerken aklım biraz önceki yaşananları tekrar tekrar canlandırıyordu. Dans etmemiz, öpüşmemiz, yağmur altında ıslanmamız...

Hayatımın en iyi dakikalarını geçirdim, gerçekten. Ulaş'ın da söylediği gibi en çok yapmak istediğim şeylerden birisiydi. İzlediğim filmlerden dolayı çok şeye özenirdim. Bu da, bunlardan birisiydi. Tabi ben Ulaş'a böyle bir şey dediğimi hatırlamıyordum ama o unutmamıştı.

Titrek bir nefes aldım. Benim için buna katlanması... İnanılmazdı. Çok güzel seviyordu, ona yetemediğimi düşünüyordum bazen.

Vücudumun kurulandığından emin olduktan sonra üzerime rahat bir şeyler giydim ve saçlarımı kuruladım daha sonra. Kurutma makinasını çalıştırmayı üşendiğim için havluyla nemini almış, saçlarımı taramış ve daha sonra gelişigüzel örmüştüm.

Ben, bunları yaparken odamın kapısı açıldı bir anda. Bakışlarımı kapı ağzında bana bakan Baran'a çevirdim. "Kapıyı çalsana Baran"

Bakışlarını yüzümde ve saçlarımda gezdirdi. "Duş mu aldın?"

"Saçlarımı yıkadım sadece" diye bir cevap verdim. Kaşları havaya kalktı. "Banyoya girdiğini görmedim ama-"

"Oturup bunu mu tartışalım şimdi?" Dedim gülerek. Ne diye böyle şeylere takılıyorsa zaten?

"Doğru" dedi kafasını sallarken. Daha sonra odadan çıkacakken hemen kalkıp onu durdurdum. "Ee niye geldin niye gidiyorsun şimdi?"

Yanına vardığımda omuz silkti. "Öyle, seni kontrol etmeye geldim. Etmeyeyim mi?"

"Et..." Dedim gülümseyerek. Benim gülümsemem ile onun da dudakları iki yana kıvrıldı ve gelip saçlarıma bir öpücük bıraktı. "İyi geceler güzelim, üzerini iyi ört"

"Sanada!"

Baran, odadan çıktığında derin bir nefes aldım. Bir an, odada olmadığım durumla ilgili bir şeylerden şüphelendiğini düşünmüştüm. O da kendince haklıydı, beni düşünüyordu.

Yatmadan önce 1 saat de olsa ders çalışmaya çalıştım. Saat 11'e geldiğinde ise yatağın içine girdim ve telefonumu elime aldım.

Ulaş'dan bir bildirim geldiğini farkedince hemen dudaklarım iki yana kıvrıldı ve mesajı açtım. Bana tek seferlik bir fotoğraf yollamıştı.

Fotoğrafı açtım. Karanlık odada flaşı açmıştı ve omuzlarından yukarısı yani yüzünü çekmişti. Çıplak omuzlarını görünce üstünde bir şey olmadığını farkettim. Alt dudağımı dişlerken dağınık ve kabarmış saçlarına baktım.

Fazla yakışıklıydı.

Yatakta yatmış bir şekilde kendini anlık olarak çekmişti. Yaklaşık 5 dakika boyunca fotoğrafa baktıkdan sonra ben de karşılık olarak ona bir fotoğraf yollamak istedim.

Üzerimde saten bir pijama takımı vardı. Pijamamın üstü gömlek tarzındaydı ve sadece boynum biraz açıktı, umursamadım. Çoktan çözülmeye yüz tutmuş örgümü sol omzuma attım ve onun aksine genişçe gülümseyerek çektim fotoğrafı.

Fotoğrafın güzel çıkıp çıkmadığını umursamayarak yolladım. Bana 20 dakika önce atmıştı fotoğrafı. Uyuyup uyumadığını bilmiyordum. Bu yüzden biraz sosyal medyada gezindim.