Eve adımlarımı attığımda kapıyı ardımdan kapatıp çantamı yere bıraktım. "Ben geldim!"
Annem, gülümseyerek mutfaktan çıktı. "Hoş geldin tatlım. Okul nasıl geçti?"
Düşünüyormuş gibi yaptım. "Yanii, idare eder. Yoruldum biraz"
"Hmm, peki neden diğerlerinden ayrı geldin?"
"Baran geldi mi ki?" Diye sordum. Annem, kafasını sallayıp Baran'ın odasını işaret etti. Omuz silktim. "Bugün hiç konuşmadık, çıkışta da görmedim"
"Biraz moreli bozuk. Sen?"
"Ben?" Diye sordum anlamayarak. Annemin beni sorguya çekmesi şaşırtmıştı. "Kimle geldin diye soruyorum kızım. Ulaş da tek geldi"
"Efe ile geldim ya, beni eve bıraktı"
"Efe kim?" Annem, bundan hoşlanmamıştı. Yüz ifadesinden anlamak zor değildi. "Arkadaşım" diye mırıldandım tereddütle.
"Sen Efe ile gelirsin, Baran moreli bozuk eve gelir. Ulaş, sinirli bir şekilde gelir. Ne oluyor size anlamış değilim"
"Ulaş ile konuştun mu?"
"Kapıda karşılaştık. Ben marketten dönüyordum. Selam verdim ama beni takmadı gibi, sinirli olduğu belliydi"
Sıkıntılı bir nefes aldım. Kendimi suçlamalı mıydım? Resmen benim yüzümden bu hâle gelmişiz gibi hissediyordum. Ama ben bir şey yapmamıştım ki sadece hayatıma farklı birisini almıştım ama anlamadığım şekilde birden bütün düzenimiz alt üst olmuştu.
"Ben konuşurum"
Annemin yanından gidecekken kolumu tuttu. "Duru" dedi ciddi bir sesle. "Sen bu ikisinin zayıf noktasısın. Bunu unutma olur mu kızım?"
Eliyle saçlarımı okşayıp mutfağa geri döndüğünde olduğum yerde kalakaldım. Ne demek istemişti? Gerçekten de benim yüzümden mi bu haldeydik?
Kafamı iki yana salladım. Gerçekten hiç bir şey anlamıyordum.
Derin bir nefes alıp Baran'ın odasına girdim. "Girebilir miyim?"
Kafasını telefondan kaldırıp bana baktı. Daha sonra telefonu kapatıp yattığı yerden doğrulduğunda bunu 'evet' olarak algıladım ve yanına gittim.
"Neden morelin bozuk?"
"Sebebini biliyorsun"
"Ulaş ile çok nadir kavga ederdiniz. Yani ne diyeceğimi bilmiyorum" Baran, alnını sıvazladığında yorgun gözüküyordu. "Onu çok iyi anlıyorum. Onun yerinde olsam ben de rahatsız olabilirdim" dediğinde kaşlarımı çattım. "Ama Efe'nin kötü birisi olduğunu düşünmüyorum. Bana hiç öyle gelmiyor çünkü"
"Bana da. Efe ile güzel vakit geçiriyorum"
"Mutlusun yani?"
Hayır, değilim.
"Yani, evet. Bir sıkıntı yok şuanlık. Sen de morelini bozma lütfen annem bile farketmiş. Ulaş, kimseyle küs kalamaz biliyorsun. Takma kafana"
"Tamam tamam" dediğinde uzanıp saçlarıma bir öpücük bıraktı. "Bugün hiç yanına gelemedim, özür dilerim güzelim"
Gülümsedim. "Sorun yok. Ben gidip üzerimi değiştireyim"
Baran'ın odasından çıktığımda yere bıraktığım çantamı alıp odama geçtim ve üzerimi değiştirdim. Saçlarımı toplayıp telefonu elime aldığımda Ulaş'dan gelen mesajı farkettim.
Ulaş : Yarın akşam gerçekten onun evine gidecek misin?
Duru : Ulaş, sorun ne?
Ulaş : Sorun, o piçin seninle takılması Duru. Soruma bir cevap alamadım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sev Beni
Fiksi RemajaElimi kaldırıp kalbinin olduğu o noktaya koydum. "Ama kalbin acıyordu" annesine o gün öyle söylemişti. Bakışlarındaki o ifade değişirken buruk bir tebessüm etti. Elimin altındaki kalp atışları birden hızlandı. "Evet kalbim acıyor ama üzülmüyorum. Ç...