"Çocuklar, Özlem teyzeniz çaya bize gelecek haberiniz olsun"
Elimdeki kaşıkla birlikte kalakalırken dudaklarımı araladım. "U-ulaş da gelecek mi?"
"Sence onun buraya gelmeme gibi bir durumu olabilir mi?"
Babamın da sofrada olduğunu hatırlatmak için alttan Baran'a ufak bir tekme attım. Gülüp kendi yemeğini yemeye devam ederken doyduğumu hissedip sofradan kalktım.
"Ellerine sağlık anne"
"Tabağını bitirseydin tatlım"
Hiç bir şey söylemeden odama geçtim ve Ulaş'ı aradım. Terzi dönüşü onunla karşılaştığımdan beri hiç bir şekilde konuşmamıştık. Beni arar ya da mesaj atar diye bekliyordum ama sessizdi.
Üstelik geleceğini bana mutlaka söylerdi. Haberim olurdu en azından. İçimdeki sıkıntıyla birlikte telefonu açmasını bekledim.
Açmadı.
Bir kez daha aradım. Açmak zorundaydı. Açmamazlık yapmazdı ki. Fakat ne kadar ısrar ettiysem de açmadı.
Sesli bir şekilde oflayıp elimi saçlarımdan geçirdim. Eve misafir geleceği için üzerime daha uygun kıyafetler giydim.
Yaklaşık yarım saat sonra kapı çaldı. Hızlıca odamdan çıkıp kapıyı annemden önce ben açtım. Yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirmeyi unutmadım.
Kapıyı açtığımda bakışlarım Özlem teyze ve Ulaş'ın babası Orhan amcaya kaydı. Kaşlarım şaşkınlıktan havaya kalktı. "Hoş geldiniz"
Orhan amcanın İstanbul'a geleceğinden haberimiz yoktu.
"Naber tatlım?"
Özlem teyze bana göz kırpıp içeri geçtiğinde Orhan amca elini saçlarıma sattı. "Duru, görmeyeli ne kadar güzelleşmişsin"
"Teşekkür ederim. Geleceğinden haberimiz yoktu..."
"Babana sürpriz yapmaya geldim, çaktırma"
O da bana göz kırptığında nezaketen gülümsedim. Orhan amca da içeriye geçtiğinde gözüm Ulaş'ı aradı ama hayır gelmemişti.
Morelim fazlasıyla bozulurken insanlara ayıp olmasın diye içeri geçtim. Herkes birbirleri ile selamlaşırken Baran beni kolumdan tutup çekti.
"Ulaş gelmiyor mu?"
Omuz silktim. "Bilmiyorum, bugün biraz moreli bozuktu"
"Aramamı ister misin?"
"Aradım ama açmadı. Uyuyordur büyük bir ihtimalle"
"Olabilir, neyse"
Herkes koltuklara yerleşirken Özlem teyzenin yanına geçip oturdum. Karın ağrımı anlamış gibi hemen bana döndü. "Ulaş..." Diyebildim sadece.
"Ulaş'ın keyfi pek yerine değildi. Çok ısrar ettim ama gelmedi. Bir sorun yok değil mi kızım?"
Hemen kafamı iki yana salladım. "Hayır, bir sorun yok. Yukarı çıkabilirim değil mi?"
"Tabiki, sorman hata"
10 dakika boyunca annemler ile birlikte oturdum. Baran, babamlarla sohbete dahil olmuştu hemen ama benim aklım Ulaş'da idi. Konuşulanlardan bihaberdim.
Burada daha fazla kalamayacağımı anlayıp sessiz bir şekilde salondan çıktım ve telefonumdan Baran'a mesaj attım. Annem beni sorarsa odamda ders çalışacağımı söylerdi.
Zaten evde misafirler varken kimsenin beni fark edeceğini düşünmüyordum.
Anahtarımı ve telefonumu alıp hızlıca merdivenlerden yukarı çıktım. Kalbim her zamanki gibi atışlarını hızlandırırken derin bir nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sev Beni
Teen FictionElimi kaldırıp kalbinin olduğu o noktaya koydum. "Ama kalbin acıyordu" annesine o gün öyle söylemişti. Bakışlarındaki o ifade değişirken buruk bir tebessüm etti. Elimin altındaki kalp atışları birden hızlandı. "Evet kalbim acıyor ama üzülmüyorum. Ç...