30. Bölüm

130 13 26
                                    

Geciktirdiğim için üzgünüm :(

×××

Ulaş taksiyi çağırdıktan sonra tedirgin olduğunu görebiliyordum. Polise gideceğinden hiç şüphem yoktu fakat adamların ikiside bizim yüzlerimizi görmüştü ve tekrar karşımıza çıkmalarından korkuyordum.

Elimdeki kahveden bir yudum aldım. Kendimi daha iyi hissediyordum. Ulaş ile bir cafenin önünde oturmuş taksinin gelmesini bekliyorduk. Kahveyi, sakinleşmem için bana almıştı.

Bakışlarımı onun yüzüne çevirdim. Düşünceliydi. Aklıma gelenlerle dudaklarımı araladım. "Baran'a bu olanlardan bahsetmeyelim olur mu?"

Bakışları bana döndüğünde sıkıntıyla yüzünü sıvazladı. "Hayır söyleyeceğiz. Hatta anne ve babana da söylememiz gerekiyor Duru, güvenliğin için"

Kahveyi masanın üzerine koydum. "Endişelenmelerini istemiyorum Ulaş. Hem... Söylesene ne diyeceğiz? Annem ve Baran kızlarla birlikte olduğumu biliyor. Yalan söylediğimiz ortaya çıkar"

Bana bir cevap verecekken sözünü kestim. "Tamam, öğrensinler istiyorsun biliyorum ama sen de beni anla Ulaş. Baran ile aram daha yeni düzeldi resmen. Ne tepki vereceğini az çok tahmin edebiliyorum. Bu yüzden daha zamanı var"

"Bebeğim anlıyorum ama her zaman yanında olamayabilirim. Baksana sabah siyah arabadan bile tedirgin oluyoruz. Ne olacağı belli değil, ya sana bir şey olursa o zaman-"

"Haklısın ama zaten yakalanacaklar"

Ulaş, bakışlarını benden kaçırınca kaşlarımı çattım. "Ne?" Dedim bir şey söylemesi için. Bu konuda şüphesi mi vardı? Neden?

"Seni buraya hiç getirmemeliydim"

Şaşkınlık içerisinde hemen uzanıp elini tuttum. "Saçmalama, senin bir suçun yok" bakışları tekrar bana döndüğünde az önceki soruma bir cevap vermediği için yineledim. "Yakalanacaklar değil mi?"

Baş parmağı elimin üzerini okşarken usulca kafasını salladı. "Sadece hemen olmayabilir. Koskoca İstanbul sonuçta kolay iş değil"

"Tamam bak, eğer bir kaç gün içinde yakalanmazlarsa evdekilere bahsedeceğim. Hem koca İstanbul bizi tanımıyorlar bile diyen sen değil misin?"

"Yavrum orası öyle ama her ihtimali düşünmem lazım. Duru ben seni düşünüyorum sadece"

"Biliyorum canım ama eğer yakalanmazlarsa söyleriz inat etme lütfen"

"Pekala"

×××

"Eyvallah abi"

Ulaş, taksi şoförüne ücreti öderken araçtan indim. Ardımdan Ulaş da inerken yanıma gelip yüzüme dikkatlice baktı. "İyi misin?"

"Evet"

Taksinin gitmediğini görünce kaşlarımı çattım. Ulaş, durumu farkedip açıklamada bulundu. "Karakola gideceğim. Sen de eve git ben sana haberdar ederim"

Onunla gelmek konusunda artık daha fazla tartışmak istemediğim için usulca kafamı salladım. Ulaş, evimizin olduğu yeri kontrol edip alnıma sıcak bir öpücük kondurdu. "Hadi gir içeri, bekliyorum"

"Abartma" dedim gülerek. "Hadi git sen"

"Yavrum hadi itiraz istemiyorum"

Onun bu haline gülümseyip bahçeye giriş yaptım. Ardından da eve girmeden önce beni beklediği için arkamı dönüp ona el salladım. Bana göz kırptığında iç çekip binaya girdim.

Hızlı adımlarla merdivenleri çıkarken yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim, annemin bir şeyden şüphelenmemesi için.

Dairemizin önüne geldiğimde kapıyı tıklamak yerine cebinden çıkardığım anahtarla eve girdim.

Sev BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin