Silah daha ateşlenmeden adamın üstüne sıçradı Shiro. Bir süre yerde boğuştular ve adam, beline takılı 3 yeşil sıvı dolu şişeden birini alıp Shiro'nun suratında parçaladıktan sonra sersemleyen Shiro'yu tekmeleyip ayağa kalktı.
[Adam: Sizi kim gönderdi?!]
[Shiro: Kimse!] ayağa kalktı. Makineli tüfek aralarında duruyordu.
[Adam: Kimsiniz ve neden bölgemdesiniz öyleyse?!]
[Shiro: İnleyen bir hayvan duyduk ve yardım etmek istedik!]
[Adam: Bu ne saçma bir neden böyle?!] cebinden kapsülümsü bir cisim çıkarıp üstündeki düğmeye bastı. Cihazdan inleme sesleri geliyordu.
[Shiro: Hayvanı onun içine mi soktun?!]
[Adam: Hayır salak! Bu, aptal insanları çekmek için kullandığım bir yem! Anlaşılan tek aptal olan insanlar değilmiş.]
[Shiro: İnsan?]
[Adam: Av diye bildiğiniz şeyler işte. Onların gerçek adı insan. Bu bilgiyi arkadaşınla paylaşamayacak olman ne üzücü.] koştu ve makineli tüfeği yerinden söküp Shiro'ya doğrulttu [Adam: Bu kadar yakınımda başka toplamalar olması tehlikeli. Avımı çalıyorsunuz!]
[Shiro: Bu dünya hakkında bildiğin her şeyi anlat!]
[Adam: Kime emir veriyorsun sen?!]
BAM
Mermi ateşlendi ve karanlık oda bir anlığına aydınlandı. Shiro, adama baktığında kollarının ve gövdesinin yarısının koptuğunu gördü. Acıyla yere düşen adam bağırdı [Adam: AAAAAHH!]
Shiro, odanın kapısından dışarı baktı ve koridorun ortasında nişan almış halde duran Aisha'yı görünce rahatladı.
[Shiro: Uyanmışsın!]
[Aisha: Beni koruduğun için sağ ol.] kalktı ve odaya kadar geldi. Yerdeki adamı inceliyordu [Aisha: Eğer istediğimiz cevapları vermezsen çok kötü şeyler yaşarsın.]
[Adam: Size verecek cevabım yok.]
Adamın suratına bir tekme attı [Aisha: Sana sonsuza dek acı çektirebilecek tekniklerim var. Ölmek için yalvaracaksın ama ölemeyeceksin. Kendini öldüremeyeceksin çünkü sadece kafan kalacak. Bağırıp kendini avlara yedirmek isteyeceksin ama hiçbiri sana ulaşamayacak.]
Maskenin altında terleyen adam gözlerini sıktı [Adam: Tamam! Cevaplayacağım!]
[Aisha: Güzel. Bildiklerini anlatmaya başla bakalım.]
[Adam: Buranın kuzeyinde uçsuz bucaksız devasa bir duvar var ve ötesinde ne olduğunu kimse bilmiyor. Üst düzey toplamaların hepsi bu duvarın yakınlarında yaşıyor ve onu aşmaya çalışıyorlar. Araştırmalarıma göre bu av dediğimiz insanlar, duvarın arkasından geliyor. Sizin ve benim gibi küçük gruplar halinde yaşayan toplamalardan ziyade büyük aileleri olanlar var. Ormanın dış kısımları daha kıt olduğu için buralara pek uğramazlar ama kuzeye gittikçe işler karışıyor. Bütün bildiklerim bu kadar.]
[Aisha: Ne olduğumuz hakkında bir fikrin var mı?]
[Adam: Bilmiyorum. Uyandığımdan beri bu fabrikadaki malzemelerle bir şeyler yapıyorum ve hayatta kalıyorum.]
[Aisha: Adın nedir?]
[Ezrio: Ezrio.]
[Aisha: Memnun oldum. Ben Aisha, o ise Shiro.]
[Ezrio: Ben de memnun oldum. Yaşamama izin verecek misiniz?]
[Aisha: Hayır.] tüfeğini adamın kafasına dayadı ve tetiği çekti.
Shiro şaşkındı. Varlığından emin olmadığı bir hayvanı kurtarmak için bunca riske girdikten sonra bu kadar acımasız çıkmasını beklemiyordu.
[Aisha: Ne düşündüğünü anlayabiliyorum Shiro ama hiçbir toplamaya güvenemezsin. Yaşamasına izin vermek tehlikeli olurdu.]
[Shiro: Sorunum yok.]
[Aisha: Güzel, hadi şuraları yağmalayalım.] dizleri üstüne düşen Shiro'yu gördü [Aisha: Shiro?]
Gözlerinin damarları yeşilleşmeye başlamıştı ve her şeyi çift görüyordu. Her yer karıncalı ve bulanıktı [Shiro: A... isha...] gözlerini ovuşturdu. Aisha kaybolmuştu [Shiro: Aisha..?] yerden destek alarak ayağa kalktı ve kendini duvara yaslayıp sürtünerek kapıya doğru yürüdü.
Koridora çıktığında bütün insanlar sabit şekilde ayakta bekliyorlardı. Yüzleri yoktu. Onlara çarparak, onları ittirerek ve bazılarından destek alarak ilerledi. Koridor sonsuza kadar uzanıyor gibiydi.
[Shiro: Aisha...] koridorun kenarındaki sonsuza kadar uzayan kapıların hepsi açıldı aniden. Karşıdan sert bir rüzgar esmeye başlamıştı.
[Ezrio: Hiç içgüdülerini serbest bırakıp her şeye saldırmak istedin mi?] insanların yüzlerinde gaz maskeleri belirmeye başlamıştı [Ezrio: Belki de burada olmanın amacı budur? Yok etmek. Önüne çıkan her şeyi tüketmek ve herkesi öldürmek.] rüzgarın rengi yeşile dönmeye başlamıştı.
[Shiro: Aisha...]
[Eziro: Arayıştasın. İçgüdülerin seni güvenli bir yere götürmeye çalışıyor.]
Koridorun ortasında belirdi Aisha.
[Shiro: Aisha...]
[Aisha: Shiro.]
[Ezrio: Teslim ol! Kimseye güvenemezsin! Herkesi öldürmelisin!]
Aisha'nın, Ezrio'yu vurduğu an geçti gözlerinin önünden Shiro'nun. Giderek Aisha'ya yaklaşıyordu.
[Aisha: Gel, Shiro.] kollarını açtı.
[Ezrio: Seni kandırmasına izin verme!]
[Shiro: AISHAAAARRGGHHH!] sıçradı ve Aisha'nın üstüne çullandı. Kıyafetlerini parçaladı, tırnaklarını derisine geçirdi, boynunu ısırdı. Göğüslerini koparırcasına çekti, ısırdı her yeri kan içerisindeydi.
[Aisha: Aaaaaahhhh! Shiro! Shiro!]
[Shiro: RRRAAAGHHH!] Aisha'nın bacaklarını ayırıp baldırlarına sapladı tırnaklarını ve pantolonunu yırttı.
[Aisha: Shiro! Aaahhh!]
[Ezrio: Evet! Evet, teslim ol! İçgüdülerine göre hareket et! Akılsız bir hayvan gibi davran!]
[Shiro: AARRGHHH!]
[Aisha: Shiro!]
[Shiro: Huh..?] birisi arkasından sarılmıştı ona. Tanıdık bir kokuydu bu. Giderek sakinleşiyordu.
[Aisha: Lütfen kendine gel!] yüzünü Shiro'nun sırtına gömmüştü.
Yavaşça kendine gelen Shiro, önünde yatan dişi insan cesedini gördü. Vücudu paramparça olmuştu.
[Shiro: Ben...]
[Aisha: Ezrio'nun yüzüne çarptığı şişedeki kimyasal yüzünden garip davranmaya başladın Shiro. Adımı sayıklayarak buraya geldin ve bağırarak bu insanı paramparça ettin. Gerçekten çok korktum.]
[Shiro: Aisha...]
Shiro'nun başını okşadı [Aisha: Tamam, geçti artık. Güvendesin Shiro.]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 7: Eclipse of the Wonderland
ФэнтезиÖNCEKİ KİTAPLARI OKUMADAN OKUYABİLİRSİNİZ AMA TAM KEYİF ALMANIZ İÇİN ÖNCEKİ KİTAPLARI DA OKUMANIZI ÖNERİRİM! Ne kendisi hakkında ne de nerede olduğu hakkında hiçbir fikri olmayan bir gencin kıyamet sonrası başkalaşmış topraklarda hayatta kalma ve ku...