Bir yapı olarak düşündükleri kule, Wonderland'in tamamıydı aslında. Birinci kat şehrin altını kapsarken, ikinci kat şehrin kendisiydi. Bir sonraki kata nasıl geçecekleri tam bir muammaydı tabii.
Herkes bu devasa kapının önünde toplandı ve toparlanmaya başladılar. O sırada Lyla ve Shiro konuşuyorlardı.
[Lyla: Demek yaşlı adam bunu kast ediyordu... Neyse, sen iyi misin?]
[Shiro: İyiyim dedim ya. Kayıplar verdik ama başardık.]
[Lyla: Bundan sonra ne yapacağız? Şehre çıktığımızda hoş karşılanmayacağımız kesin.]
[Shiro: Şehri birbirine katıp Leonhardt'ı aşağı indireceğiz.]
[Lyla: Hmm... Bizim ona gitmemizdense onun bize gelmesi... Güzel plan.]
[Shiro: Biliyorum.] gülümsedi.
[Lyla: Ama şu an herkes perişan durumda. Pek dayanabileceğimizi sanmıyorum.]
[Shiro: Lyla, sence nükleer bomba yapabilir misin?]
[Lyla: N- Nükleer bomba mı?! Onu ne yapacaksın?!]
[Shiro: Kendimizi yormadan ortalığı birbirine katmanın güzel bir yolu.]
[Lyla: Saçmalama Shiro! Şehirde yaşayan milyonlarca masum insan var! Aşağıda olanları hatırlamıyor musun?!]
[Shiro: Evet ama aşağıda onları avlıyorduk zaten.]
Shiro'nun duygusuz suratına şaşkın şaşkın baktı [Lyla: Ben de bir insanım Shiro... Ben bir av mıyım? İstediğin zaman feda edebileceğin bir oyuncak mıyım?]
[Shiro: Aaaaah!] başını tutup yere çöktü.
[Lyla: Shiro!] Shiro'yu tuttu.
[Rei: Neler oluyor?]
[Lyla: Bilmiyorum!]
[Shiro: Çok fazla ses var! Dayanamıyorum! Hepsinin yerini görüyorum! Beni çağırıyorlar!]
[Lyla: Kim seni çağırıyor Shiro?!]
[Shiro: Kutsal varlıklar! Onların gücünü almam gerekiyor!] Rei'nin gözlerinin içine öfkeyle baktı [Shiro: Karanlığın Leydisi!] Rei'nin üstüne atladı. Lyla onu tutmaya çalışıyordu.
[Lyla: Dur Shiro!]
[Rei: Ne diyorsun Shiro?!]
[Shiro: İçinde! Onu görebiliyorum! Ablan! Karanlığın Leydisi!]
[Rei: A- Ablam mı?!]
[Shiro: Onu bana ver!] elini Rei'nin göğsüne koydu. Karanlık bir enerji, Rei'den Shiro'ya akıyordu.
[Rei: AAAAAHHHHHH!] acı içinde çığlık attı.
[Lyla: Canını acıtıyorsun Shiro! Bırak!]
[Shiro: Hepsi benim olmalı! Güçlenmeliyim!]
[Lyla: Kendine gel!] Shiro'ya tokat attı. Her şey durulmuştu.
[Shiro: B- Ben...] altında nefes nefese yatan Rei'ye baktı. Ağzından salyalar akıyordu ve gözleri seyiriyordu.
[Lyla: Rei'ye ne yaptın?!] Shiro'yu itip Rei'yi kucağına aldı [Lyla: Rei! Kendine gel Rei!]
[Shiro: Ben...] ayağa kalkıp ellerinden akan karanlık enerjiye baktı [Shiro: Daha fazlası gerekiyor...]
[Rei: Haaaahhhhhhh!] hüngür hüngür ağlıyordu Lyla'nın kollarında [Rei: Ondan nefret ediyorum! Uzak dursun!]
[Lyla: Sakin ol Rei... Geçti...]
[Shiro: Havanın Hanımı yakında... Ele geçirmeliyim...] kapıyı sert bir tekmeyle açıp içeri daldı. Üzerine akın akın gelen askerleri, sırtından uzanan karanlık enerjiden bıçaklı kırbaçlarla doğruyordu. Merdivenleri çıktı ve şehrin ortasında buldu kendisini. Etrafı yüzlerce asker ve zırhlı araçla sarılmıştı [Shiro: H̶̪̙̣͊̚ü̵̱̃́̏ͅk̵̮̆ṁ̶̳́̆e̸͕̫̊̋t̶̡̲̕!̵͎͛̆] zamanı durdurup alandaki her bir askeri yerden fışkıran karanlık enerjiden dikenlerle delik deşik etti. Zırhlı araçlar patladı, halk dehşet içinde kaçışmaya başladı ve helikopterler olay yerine ulaştı.
Üzerine atılan füzeleri su ile yeniden yönlendirip helikopterlere geri göndermişti.
[Lyla: Dur artık Shiro!]
[Rei: Geri dönelim Lyla! Sonsuza kadar kasabadaki küçük evimizde yaşayalım!]
[Lyla: Shh. Korkma Rei. Bana bırak.]
[Rei: Gitme! Beni bırakma! Korkuyorum!]
[Lyla: Hemen döneceğim Rei.] Rei'yi duvara yasladı ve merdivenlerden yukarı çıktı [Lyla: Shiro!]
[Shiro: Lyla...] arkasını döndü. Üstü başı düşmanlarının kanıyla kaplıydı.
[Lyla: Seçimini şu an yap Shiro! Ya beni öldürüp bu kaosu sürdür, ya da...] kollarını nazikçe açtı. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu [Lyla: ...BANA GEL SHIRO!]
[Shiro: Ben...] Lyla'ya doğru bir adım attı [Shiro: Lyla...] Lyla'ya koşup sarıldı [Shiro: Özür dilerim!]
[Lyla: Sakin ol Shiro, geçti.] Shiro'nun göğsünden çıkan mavi ve siyah taşları alıp bel çantasına attı [Lyla: Daha iyi misin?]
[Shiro: Ne oldu bana..?] Lyla'ya ve etrafındaki yıkıma baktı [Shiro: Bunu ben mi yaptım..?]
[Lyla: Taşlar yüzünden kendini kaybettin ve Rei'ye saldırdın. Sanırım gerekmediği sürece taşlar bende kalsa iyi olur.]
[Shiro: Rei'ye mi saldırdım?!] Lyla ile aşağı indiler ve Rei ile göz göze geldi.
Dehşet içinde kendini geri çekmeye çalıştı [Rei: Yaklaşma!]
[Shiro: Özür dilerim Rei. Çok özür dilerim!]
[Rei: Senin yüzünden ablam artık yok!]
[Lyla: Hayır Rei, ablan burada.] siyah taşı çıkarıp Rei'ye uzattı [Lyla: Sanırım gerçekten de Karanlığın Leydisiymiş...]
[Rei: Nasıl olur..?] taşı avuçlarında gezdirdi.
[Lyla: Bu, senin de kontrolü kaybetmeni açıklıyor. Sanırım sende de Shiro ile aynı güç var.]
[Rei: Hayır, ablamdan başkasını kullanabileceğimi sanmıyorum... Ben...] elleri karanlık enerjiye dönüşerek havaya karışmaya başladı.
[Shiro: Hayır! Hayır!] Rei'yi tuttu [Shiro: Rei!]
[Lyla: Olamaz!] o da Rei'yi tuttu.
[Rei: Hehe...] ağlarken Shiro ve Lyla'nın yüzüne gülümsüyordu [Rei: Sanırım ben de Xander gibiymişim...]
[Shiro: Hayır Rei! Sen gerçeksin! Sen bizim dostumuzsun! Ailemizdensin!] ağlıyordu. Yere düşen siyah taşı alıp Rei'nin göğsüne bastırdı ancak içinden geçip gidiyordu [Shiro: REI!]
[Lyla: Rei..!] ona sarılmaya çalıştı fakat tamamen gitmişti. Ağlaması daha da şiddetlendi [Lyla: Hayııır!]
[Shiro: REIIIIIIIII!]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 7: Eclipse of the Wonderland
FantasyÖNCEKİ KİTAPLARI OKUMADAN OKUYABİLİRSİNİZ AMA TAM KEYİF ALMANIZ İÇİN ÖNCEKİ KİTAPLARI DA OKUMANIZI ÖNERİRİM! Ne kendisi hakkında ne de nerede olduğu hakkında hiçbir fikri olmayan bir gencin kıyamet sonrası başkalaşmış topraklarda hayatta kalma ve ku...