Lyla ve Ostad çift kişilik yatakta, Shiro ise sandalyede uyuyordu ve birden odanın kapısı şiddetle çaldı.
[Shiro: Bekleyin.] uyanan Lyla ve Ostad'a eliyle durmalarını işaret edip masanın yanına yaslı kını boynuna asıp kapıya yaklaştı.
[Madeline: Bay Shiro! Bay Shiro!]
Madeline'yi duyunca rahatlamıştı. Koşup kapıyı açtı [Shiro: Sorun nedir?]
[Madeline: Han yanıyor!]
[Shiro: Ne?!]
[Madeline: Alt kat cehennem gibi!]
Lyla ile Ostad'ı odadan çıkarıp merdivenlere gitt ve alt kata göz attı. Alevler yüzünden geçmek imkansızdı.
Çatırt!
Shiro ve diğerleri arasında kalan zemin alt kata çöktü. Alevler bu delikten üst kata yayılıyordu.
[Lyla: Shiro!]
[Shiro: Onları çıkarabilir misin Madeline?]
[Madeline: Koridorun sonundaki odanın penceresi yandaki dükkanın çatısına açılıyor!]
[Lyla: Atla Shiro!]
[Shiro: Madeline ile git!]
Deliğin kenarına yaklaşıp kolunu uzattı [Lyla: Sensiz hiçbir yere gitmiyorum!]
[Shiro: Şu inadın var ya!] koşup atladı ve Lyla'nın elini tuttu ama delikten aşağı sarkıyordu.
[Lyla: Hngh!]
[Ostad: Anne! Baba!] Lyla'nın koluna sarıldı ve onu çekti.
[Madeline: Çekin!] Shiro'nun diğer elini tutup çekti.
Shiro'yu üst kata çekmeyi başarmışlardı.
[Shiro: Gidelim!] zemin arkalarından çökmeye başlamıştı. Hep birlikte koridorun sonundaki odaya dalıp pencereden dışarı çıktılar.
Güneşin yeryüzüne kısmen düşen ışıkları altında hanın önüne dizilmiş bir düzine haydut görüyorlardı ve Shiro'nun gitmesine izin verdiği adam da oradaydı ve kolu sargılanıp bir odun parçasıyla sabitlenmişti.
[Shiro: Özür dilerim Madeline.]
[Madeline: Huh..?]
[Shiro: Bu şerefsizin gitmesine izin verdiğim için hanın yandı.] önce aşağıdaki balkona, ordan da sokağa indi [Shiro: Hey!]
Haydutlar Shiro'ya döndü.
[Adam: O- Oydu! Lurk ve Ameh'i o piç öldürdü!] önceki adam, yanındaki uzun boylu adamı dürterek işaret etti.
"Hmm..." sakalını kaşıyarak çatıya baktı ve sırıttı uzun boylu adam "Ne dersin Polpa? Şu veledi öldürüp şuradakileri alalım mı?"
[Polpa: Ehehe! Çatıdakiler oğlanın ailesi Vultar!]
[Vultar: Gidin ve çocuğu bana getirin. Canlı olsun ama bir iki bacak kırarsanız sorun olmaz.]
Haydutların bazıları "Gidelim!", "Seni iyice benzeticez!" dedi ve Vultar hariç bütün haydutlar Shiro'ya saldırdı.
[Shiro: Heh.] kılıcını çekti.
"Haaarh!" ilk haydut ileri atıldı.
Tek hamlede haydutun sol kolunu kesip etrafında döndü ve akışını sürdürerek haydutun boynunu kesti. Haydut kanlar içinde bağırarak yere yığılmıştı.
[Vultar: Aynı anda saldırın!]
İki haydut iki yandan birlikte saldırırken Shiro, yerdeki haydutun kılıcını kapıp sağındaki haydutun kılıcını, bir kılıcıyla aşağı ittirerek diğer kılıcı boynuna sapladıktan sonra diğer hayduta dönüyordu ki sol omzuna bir ok isabet etti. Haydutların arasında bir okçu vardı.
[Lyla: Shiro!]
[Madeline: Olamaz! O mesafeden ona asla yaklaşamaz!]
[Vultar: Aferin Julian! Bu civardaki en iyi nişancı olduğunu yine kanıtladın!]
[Shiro: Tch!] iki haydut daha üstüne geliyordu ama okçuyla aralarında sürekli bir boşluk bırakıyorlardı.
Solundaki haydutun kılıcından eğilerek kaçındı ve kolunu kesip kılıcı boynuna dayadı.
"GAAAAHHHH!" kolu kesik haydut acıyla bağırdı "Yardım et patrooon!"
[Vultar: Saldırın aptallar!]
"A- Ama patron..." Shiro'ya yakın haydutlardan biri tereddüte düşünce Shiro, esir aldığı adamın kılıcının sapına topuğuyla vurarak kılıcı kaldırdı ve havada kapıp esirini en yakın haydutun üstüne ittikten sonra tek hamlede ikisinin de kellesini uçurdu.
Okçu bir ok daha fırlatmış, Shiro'yu sağ bacağından vurmuştu.
Shiro acıya dayanıp haydutun kılıcını okçuya fırlattı.
[Madeline: Kılıcı fırlattı?!]
Okçuyu göğsünden vurmuştu [Julian: AAAHH!] yere yığıldı.
[Vultar: Aaaargh! Öldürün şu şerefsizi artık!]
Üzerine gelen beş haydutun birine, yerden aldığı başka bir kılıcı fırlattı ve onu da göğsünden vurdu. Bir kılıç daha alıp aralarına koştu ve ikisinin arasından kayarken bacaklarını kestikten sonra kılıçlarını diğer ikisine fırlattı. Daha sonra bacakları kopup yere düşmüş olan haydutların yanına gidip birinin kılıcı ile ikisini de boğazlarını keserek öldürdü.
[Vultar: Ne saçmalık lan bu?!]
[Madeline: Tek başına 10 kişiyi öldürdü...]
[Polpa: K- Kaçalım patron! Bu çocuk çok güçlü!]
Bedenine saplı okları söküp attı [Shiro: Daha yeni ısınıyorum.]
Okların üstünde hiç kan olmadığını fark etmişti [Vultar: K- Kanı akmıyor bunun?!] bir adım geri attı.
[Shiro: Hey, hey. Şimdi tırsıp kaçmanın sırası değil.]
[Vultar: Şerefsiz!] kılıcını çekip Shiro'ya saldırdı.
İki kılıçla üstüne gelen kılıcı engelleyip seri bir hamleyle Vultar'ın bileklerini kesti ve demir eliyle boğazına yapışıp onu yukarı kaldırdı [Vultar: GHAAAAHH!]
[Polpa: P- P- P- P- Patron!]
[Shiro: Liderleri sen misin?]
[Vultar: Aptal olma... Lidere karşı çatıdaki çocuğun pipisi kadar şansın yok..!]
[Shiro: Hangi delikte olduğu söyle de görelim.]
[Vultar: Yaptıklarından sonra o seni bulacak zaten ucube..! Demir kollar ve kanı akmayan ucubeler... Ne aptal bir gün bu böyle?!]
[Shiro: Hıh.] kılıcını adamın göğsüne saplayıp cesedini bir köşeye attı ve Polpa'ya yaklaştı.
[Polpa: D- Dur! Gelme!] taşa takılıp kıçının üstüne düştü.
[Shiro: Koduğumun şişkosu.] kırık kolunu mekanik koluyla sıkarak yine kırdı.
[Polpa: AAAAAAAAAAAAAİİHHHHHH!]
[Shiro: Koş.]
[Polpa: H- Haa?]
[Shiro: KOŞ!]
[Polpa: Haaah!] kalkıp koşmaya başladı.
Bir kılıcı Polpa'nın sol bacağına fırlattı Shiro. Adam acıyla yere yapıştı.
[Polpa: AAHAAHAHHH!]
Adamın önünde durup [Shiro: Hmm.] ayağıyla Polpa'nın çenesini yukarı kaldırdı.
[Polpa: Lütfeeeeen! Merhamet eeeet!] ağlıyordu.
[Shiro: Öldürüp acına son vermek bile fazla sana.] diğer kılıcını adamın sırtına sapladı.
[Polpa: AAAAAAHH! Haa...] acıdan bayılmıştı.
[Shiro: Kolay gelsin.]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 7: Eclipse of the Wonderland
FantasyÖNCEKİ KİTAPLARI OKUMADAN OKUYABİLİRSİNİZ AMA TAM KEYİF ALMANIZ İÇİN ÖNCEKİ KİTAPLARI DA OKUMANIZI ÖNERİRİM! Ne kendisi hakkında ne de nerede olduğu hakkında hiçbir fikri olmayan bir gencin kıyamet sonrası başkalaşmış topraklarda hayatta kalma ve ku...