Kristal Gül Serisi 7: Eclipse of the Wonderland

DOPPELGANGER

Kıtanın batısında yer alan ve eski sürgün bölgesi olan kara çölde, sürgünler tarafından kurulmuş bir şehir olan Gilgenroam, yüksek suç oranlarıyla ve yasa tanımazlığıyla bilinirdi. Shiro şehre girdiği ilk anda işinin kolay olmayacağını anlamıştı.

İçeriden piyano sesleri gelen bir hana girdi. İçeri adımını attığı an müzik durmuş ve bütün gözler ona dönmüştü. İnsanların arasından yürüyerek tezgaha yaklaştı ve tabureye oturdu.

Hana derin bir sessizlik hakimdi. Barmen tezgaha doğru eğildi.

[Barmen: Ne içersin?]

Yanda oturan adam boş bardağını Shiro'nun önünde tezgaha sertçe vurdu [Adam: Buralarda süt bulamazsın, yabancı.]

[Shiro: Kumzarı.] dedi yüksek sesle [Shiro: Aranızda satıcısı var mı?]

[Adam: Öylece gelip hesap sorabileceğini kim söyledi?!] yumruğunu kaldırmıştı ki Shiro, demir koluyla adamın boğazını sıkıp onu havaya kaldırdı ve aynı anda handaki herkes tabancalarını Shiro'ya doğrulttu.

[Shiro: Burada da silahlar varmış demek.] adamı yere indirdi.

[Adam: Kolun demirden mi..? Kimsin sen?] dedi boğazını tutarak.

[Shiro: Bir suikastı araştırıyorum. Wonderland'den geldim.]

[Adam: Kraliyet köpeğisin yani.]

Arka taraflardan başka bir adam gülümseyerek geldi ve Shiro ile diğer adamın arasına girdi. Adamın giyinişi diğerlerine göre daha temiz ve şık görünüyordu. Üstelik kumral saçları da buranın şartlarına göre oldukça bakımlıydı.

[Logar: Selam, ben Logar.]

[Shiro: Shiro.]

[Logar: Kumzarı dediğini duydum. Sana bu konuda yardım edebilecek birini tanıyorum.]

[Shiro: Çok memnun olurum.]

[Logar: Benimle gel.]

Birlikte dışarı çıktılar ve adamın at arabasıyla birlikte büyük bir eve geldiler. İçeri geçip karşılıklı oturdular ve hizmetçiler onlara birer bardak kahve getirdi.

[Logar: Şu bahsettiğim kişi birazdan burada olur. O zamana kadar kahvelerimizi içelim.]

[Shiro: ...] kahvesinden bir yudum aldı. Logar ve Logar'ın arkasındaki hizmetçilerin suratını büyük bir sırıtış almıştı. Shiro, hareket edemediğini fark etti. Konuşamıyordu bile.

[Logar: Ve balık yemi yutar.] arkasındaki hizmetçiler ince havaya karışıp buharlaştı [Logar: Eminim aklında sayısız soru vardır. Birkaçını cevaplamama izin ver.] Logar'ın bedeni Shiro'nun şeklini almıştı [Shiro: Güzel bir bedenin varmış. Anıların da pek bir çılgınca. Hmm, bak sen... Fena çıtır bir karın da varmış burada. O kadar eğleneceğim ki...] dudaklarını yaladı ve gerçek Shiro'yu bodrumuna taşıyıp onu zincirlerle sarmaladıktan sonra kılıcı alıp sırtına taktı [Shiro: Şekline girebilmem için yaşıyor olman gerekiyor, o yüzden korkma, hizmetçilerim seni günlük olarak besleyecek.] kendi kendine bir tını mırıldanarak bodrumdan çıktı.

Gerçek Shiro Gilgenroam'da mahsur kalmışken sahte Shiro çoktan Wonderland yolunu tutmuştu bile.

Sahte Shiro Shatter'a ulaştığında ilk işi eve gitmek oldu. Kapıdan içeri girdiğinde sıcak bir karşılama aldı.

[Ostad: Hoş geldin baba!]

[Shiro: Hoş buldum evlat. Nasıl gidiyor?]

[Ostad: L'ese ablayı özlüyorum ama iyiyim.]

[Shiro: Güçlü kalmaya devam oğlum.] Ostad'ın başını sevdi.

[Lyla: Aç mısın Shiro?]

[Shiro: Değilim desem yalan olur.]

[Madeline: O zaman sofraya buyuralım millet!]

Herkes sofraya geçti ve yemeğe başladılar.

[Lyla: Bir şey bulabildin mi?]

[Shiro: Zehri alan kişinin Logar isimli biri olduğunu öğrendim ama başka bilgi yok. Adamı nerede bulabileceğimi bilmiyorum.]

[Lyla: Hulg'un haberi var mı?]

[Shiro: Yarın ona uğrayacağım.] dudaklarını peçeteyle sildi ve ayağa kalktı [Shiro: Şimdilik biraz dinlenmek istiyorum.]

[Lyla: Ben de ortalığı toplayıp sana katılırım aşkım.]

[Shiro: Bekliyorum aşkım.] Lyla'ya göz kırpıp odasına geçti.

Birkaç dakika sonra Shiro yatakta uzanırken içeri Lyla girdi ve giyinme odasında geceliğini giyip yatağa girdi.

[Lyla: Uyanık mısın Shiro?]

[Shiro: Evet.]

[Lyla: Uzun zamandır yoksun, çok yalnız kaldım. 3 Hafta oldu...]

[Shiro: Özür dilerim, sizi bu kadar yalnız bırakmak istememiştim.] Lyla'nın karnını okşadı.

[Lyla: 5 ay daha kaldı.]

[Shiro: Seni seviyorum.]

[Lyla: Ben de seni...] dudakları birbirlerine yaklaşırken birden kapıları tıklatıldı ve hemen birbirlerinden uzaklaştılar. İçeri giren kişi Ostad'dı.

[Ostad: Bu gece sizinle uyuyabilir miyim?]

[Lyla: Tabii ki canım, gel.] Ostad'ı aralarına aldılar.

Shiro sinirli bir ifadeyle arkasını dönüp uyudu.