KORİDOR

22 4 0
                                    

Çatıdan ilerleyerek pencerelerin birinden çelik ızgaralı platformlara atladılar. Depo gibi devasa bir odadaydılar ve içerisi avlarla kaynıyordu. Yukarıda oldukları için şanslılardı.

Yankılanan inlemeden ve fabrikanın demir gıcırtılarından başka ses yoktu.

Deponun tavanı boyunca yer yer çökmüş çelik platformlar ve bu platformlardan bazılarını birbirine bağlayan çelik kirişler bulunuyordu.

[Aisha: Sesi takip edelim.] diye fısıldadı.

Çelik kirişlerin üstünde ilerleyerek deponun ön kısmına gidiyorlardı.

[Shiro: 1 ay dediğin süre ne kadar uzun?]

[Aisha: 30 gün kadar.]

[Shiro: Şu hayvan yemek yemeden 30 gün boyunca inlemeye devam mı ediyor? Ölmesi ya da iyileşmesi gerekmez mi?]

[Aisha: Nasıl bir canlı olduğunu bilmiyorum, belki onu bulan avları yiyerek hayatta kalmıştır.]

[Shiro: Hep aynı tonda inlemesi normal mi?]

[Aisha: Bilmiyorum.]

Deponun ön kısmına geldiklerinde girişine kasalar yığılmış bir merdivenle karşılaştılar. Daha ileri gidebilmek için aşağı inmeleri gerekiyordu.

[Aisha: İzle şimdi.] çantasından daha önce söktüğü susturucuyu çıkarıp silahının namlusuna taktı ve yere yatıp demir korkuluğun altından nişan aldı. Hedefinde karşısındaki kirişin bağlı olduğu vidalar vardı. Ateş etti ve vidaları vurdu. Tek tarafı serbest kalan kirişin ucu aşağı sarktı [Aisha: Gel.] korkuluğun üstüne çıkıp kirişe atladı ve tutunarak yavaşça aşağı kaydı. Deponun girişindeki kasaların üstüne inmişti.

Shiro da aynı şekilde inmeyi başardı. Deponun aralıklı duran demir kapısını yavaşça ittirerek açtılar ve depodan çıktılar.

Önlerinde uzun bir koridor vardı. Sağda ve solda onlarca kapının bulunduğu upuzun bir koridor. Kapıların hepsi ya zincirlenmişti ya da önlerine kasalar dizilmişti. Koridorun sonunda ise başka bir kapı görünüyordu. Bu kapı açıktı ve karanlık bir odaya açılıyordu.

Adımlarını koridor boyunca dikkatlice atmaya başladılar. Ayaklarının altına gelen taşların çıkardığı ses, ötedeki karanlık odadan gelen inleme sesiyle karışıyordu. Koridorun bazı yerlerinde kan lekeleri gördüler.

[Aisha: Korkunç bir yer.] Shiro'ya yaklaştı. Shiro bu harekete anlam vermedi ama bir şey de söylemeden devam etti. Burnuna gelen kötü kokudan rahatsız olmuştu.

[Shiro: Avlardan akan kan...]

[Aisha: Dur Shiro!] kolunu Shiro'nun önüne getirip onu durdurdu ve birkaç kez havayı kokladı.

[Shiro: Pis kokuyor.]

[Aisha: Başka bir şey var. Barut kokusu gibi ama çok ince.]

[Shiro: Barut?]

Karanlık odadan yere sürten mermilerin sesleri geldi aniden. Onlar daha ne olduğunu anlayamadan üstlerine mermi yağmaya başlamıştı.

Aisha, Shiro'yu tutup kasalardan birinin arkasına saklandı.

[Aisha: Toplama!]

[Shiro: Geliyorlar!] geldikleri kapıyı işaret etti. Depodaki avlar çıkan ses ile birlikte içeri dalıyorlardı. Çoğu delik deşik oluyordu fakat sıyrılanlar da vardı.

[Aisha: Kapana kısıldık!] tüfeğini kucağından alıp yuvadaki mermiyi kontrol etti ve tek dizinin üstünde oturdu [Aisha: Mermisi bittiğinde çıkıp toplamayı vuracağım! Avlarla ilgilenebilir misin?]

[Shiro: Bana bırak!]

Son mermi ateşlendiğinde mermilerin yere sürttüğü ses tekrar çıkmaya başlamıştı. Aisha kasaların üstüne yerleştirdiği tüfeği ile hemen nişan alıp karanlık odanın kapısına baktı, kimseyi görmüyordu.

[Aisha: İçeriden ateş ediyor olmalı, buradan göremiyorum. Koridorun ortasına çıkmalıyım.] kasaların arkasından çıkıyordu ki Shiro onu kolundan tuttu.

[Shiro: Çoktan mermi doldurmuş ve çıkmanı bekliyor olabilir! Ateş etse de etmese de avlar yüzünden sıkışacağız zaten!]

[Aisha: Doğru...]

[Shiro: Yaklaşalım.]

[Aisha: Nasıl?]

[Shiro: Hızlıca ilerideki kasaların arkasına geçerek ilerleyeceğim. Arkayı kollama işi sende.]

[Aisha: Yolda vurulursan bu senin sonun olur.]

[Shiro: Başka şansımız yok.]

Kafasını salladı ve çantasından çıkardığı hançerini Shiro'ya verdi [Aisha: Dikkatli ol.]

Hançeri alıp kemerine soktu Shiro.

Kristal Gül Serisi 7: Eclipse of the WonderlandHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin