[Raz'guun: Görmüş olduğun üzere bu sürüyü yaratmamın sebebi goblinlerin aşırı hızlı üreyebilmesi ve bu özelliklerini kullanarak metalin beynine olan ilerleyişini hızlandırmak. Bu süreçte ölürsen seni suçlayamam.] sırıtarak Shiro'ya baktı.
Shiro'nun etrafı tamamen sarılmıştı. Goblinler odanın girişinden de akın akın geliyorlardı.
Okçu goblinler, Shiro'nun üstüne ok yağdırmaya başladı. Kılıcıyla oklardan birkaçını engellemeyi başarmış olsa da geriye kalanlar bedeninin çeşitli noktalarına saplanmıştı. Tek çaresinin sürekli hareket ederek oklardan kaçmak olduğunu anlamıştı fakat ilerlemesi için önündeki goblinleri temizlemeliydi.
[Shiro: Raarh!] kılıcını savurarak önüne gelen herkesi biçti. Sürünün içinde ilerlerken bazı goblinlerin mızraklarının bedenini yaraladığını hissedebiliyordu.
Bütün gücüyle iblise doğru koştu, ta ki görünmez bir duvara çarpana kadar.
[Raz'guun: Aptal, öylece bana yaklaşmana izin vereceğimi mi sandın?]
Aralarında her ne kadar Shiro için aşılamaz bir duvar varmış gibi olsa da goblinler bu duvardan etkilenmiyorlardı.
Şimdilik görünmez duvarı yalnız bırakıp ilk olarak okçu goblinleri öldürmeye odaklanmak istedi Shiro. Bir kılıç yarattı ve gördüğü ilk okçuya fırlattı kılıcını.
Önüne çıkan bazı goblinleri Ruh İçen ile biçiyor, bazılarını demir koluyla yumrukluyor ya da yeni pençeleriyle öldürüyor, bazılarınıysa yarattığı kılıçlarla kesiyordu.
Raz'guun, Shiro'nun bu pervasız savaş biçimini şaşkınlıkla seyrediyordu. Hızı ve tutarlılığı bir insana göre çok üst seviyedeydi.
[Raz'guun: Pervasız ama akıcı bir savaş stili. Ruh İçen dışında diğer silahlarını da kullanarak ruh emilimini durdurabileceğini düşünüyor olabilirsin ama öyle bir şey söz konusu bile değil. Öldüren kişi sen olduğun sürece ruhları emeceksin.]
Shiro, okçuların yarısını öldürmüştü bile ancak içinde yayılan metali hissedebiliyordu.
[[Shiro: Kaçıp Jubilee ile buluşmalıyım.]] odanın çıkışına doğru yöneldi. Kapıya geldiğinde aynı görünmez duvar ile tekrar karşılaşmıştı.
[Raz'guun: Kapana kısıldın Shiro. Savaşmaktan başka çaren yok.]
Birkaç dakikalık daha aralıksız goblin katliamının ardından odanın kapısına Jubilee yaklaştı.
[Jubilee: Shiro!] kapıdan girmeye çalışsa da duvar tarafından engellenmişti [Jubilee: Neler oluyor?!]
[Raz'guun: Hahaha! Arkadaşın da gelmiş!]
[Jubilee: Goblinlerin başındaki sensin demek!]
[Raz'guun: Doğru bildin. Tembellik İblisi Raz'guun.]
Jubilee, yanından geçip içeri dalan goblinlere baktı [Jubilee: Demek bu yüzden beni umursamadan hepsi bu yöne koşuyordu.] Shiro'ya baktı. Kan revan içerisinde, her yerine oklar saplanmış halde ve nefes nefese savaşmaya devam ediyordu [Jubilee: Lanet olası!] baltasıyla görünmez duvara birkaç kez vurdu [Jubilee: Aç şunu!]
[Raz'guun: Görünmez bariyerlerim yok edilemez ve içerisinden sadece benim istediğim kişiler geçebilir.]
[Jubilee: Öyle mi?] avucunu yere koyup odanın girişinde büyük taştan bir duvar yükselterek girişi kapattı [Jubilee: Başka bir yol arayacağım Shiro! İçeride kalanları temizle ve beni bekle!]
[Raz'guun: Tch.]
Sona kalan az miktarda goblini de öldürüp odanın ortasında dikildi. Vücudundaki bütün bölgeler acıyor ve ağrıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 7: Eclipse of the Wonderland
FantasyÖNCEKİ KİTAPLARI OKUMADAN OKUYABİLİRSİNİZ AMA TAM KEYİF ALMANIZ İÇİN ÖNCEKİ KİTAPLARI DA OKUMANIZI ÖNERİRİM! Ne kendisi hakkında ne de nerede olduğu hakkında hiçbir fikri olmayan bir gencin kıyamet sonrası başkalaşmış topraklarda hayatta kalma ve ku...