Locke, hançerleriyle Shiro'ya saldırdı. Bütün saldırıları demir kol tarafından savuşturuluyordu.
Hançerlerinden birini Shiro'nun sağına doğru fırlatıp solundan koştu ve sağdaki hançeri yakalayıp Shiro'nun kollarını zinciriyle sardı [Locke: Yakaladım!]
[Shiro: Haaargh!] etrafında dönüp zincirleri sararak Locke'u kendine çekti ve karnına tekmeyi indirdi.
[Locke: Gah!] yere düşmüştü.
[Shiro: Hançerler güzelmiş.] zincirlerden kurtulup hançerleri eline aldı.
[Locke: Goliath!]
[Goliath: Guuuhhh!] yerden destek alıp kendini Shiro'ya doğru attı ve ağzını kocaman açtı. Shiro'yu ağzına alarak yere çakıldı.
[Locke: Aferin Goliath, onu yakaladık. Hadi laboratuvarıma dönelim.]
[Goliath: Goaaa-] elleriyle kendini yerden kaldırıyordu fakat birden tekrar yere çakıldı.
[Locke: Goliath?]
Goliath sessiz ve hareketsizdi.
Saniyeler sonra Goliath'ın kafasının içinden Shiro çıktı. Kanla kaplıydı. Sırıtıyordu.
[Locke: Kalk Goliath!]
Goliath bir tur yuvarlanıp Shiro'yu ezmeye çalıştı. Shiro, açtığı deliğe saklanmıştı.
[Lyla: Shiro!] üstü örtülü şeylerle dolu bir at arabasının üstündeydi Madeline ile birlikte. Önlerinde birkaç asker vardı. Savaş alanına yaklaşıyorlardı.
[Locke: Misafirlerimiz var.]
Goliath'ın kafasını yine yardı ve Locke'a saldırdı. Saldırıları ona ulaşıyordu ancak Locke kendini peleriniyle kapladı. Pelerini bütün saldırıları etkisiz bırakıyordu.
[Locke: Boşuna!] pelerinini savurdu ve altından fışkıran keskin tüyler, Shiro'nun bedenine saplandı.
[Lyla: Shiro!] arabadan inip koşmaya başladı.
[Shiro: Yaklaşma!]
Durdu [Lyla: Kral sana bir şey gönderdi Shiro.]
Lyla'nın peşinden koştu [Madeline: Özür dilerim Shiro, onu engellemeye çalıştım ama gelmekte ısrar etti.]
[Shiro: Gidin buradan!]
[Locke: Hepsini ez Goliath!]
[Goliath: Raaauuhhh!] dönerek at arabasına doğru ilerledi.
[Shiro: Haaaarh!] Lyla ve Madeline'ye koştu.
[Asker: Tek çaremiz bu!] atların kıçına vurdu. Atlar Shiro'ya yaklaştı fakat Goliath'ı görünce geri döndüler. Shiro, Lyla ile Madeline'i kapıp at arabasına bindi. Askerler sokak aralarına kaçışırken Goliath, at arabasını kovalıyordu.
Bir köşeyi döndüklerinde Goliath yuvarlanmayı bırakıp emeklemeye başladı.
[Madeline: Bu nasıl gerçek olabilir?!]
[Lyla: O şeyi kaleden görebiliyorduk. Bu yüzden Geordit sana bir kılıç gönderdi. Dediğine göre çok eski zamanlardan bir kahramana aitmiş ve o kahramandan sonra bu kılıcı kullanabilen olmamış.] örtüyü kaldırdı ve neredeyse arabanın boyundaki devasa siyah kılıcı Shiro'ya gösterdi [Lyla: Ruh İçen.]
[Madeline: Kılıçtan çok demir yığınına benziyor. Üstelik paslı ve aşınmış.]
[Shiro: İş görür.] kılıcı iki eliyle kaldırdı. Kılıcın ağırlığına karşı koymak zordu [Shiro: Atların neden zorlandığı belli oldu.] giderek yaklaşan Goliath'a baktı [Shiro: Durmadan devam edin.] arabadan atladı.
[Lyla: Dikkat et Shiro!]
Tutuşunu sıkılaştırdı ve kılıcı havaya kaldırıp yaklaşan Goliath'ın kafasına indirdi. Canavarı ikiye bölmüştü.
[Madeline: Başardı! Tek hamlede işini bitirdi!]
[Lyla: Atları durdur Madeline!]
[Madeline: Tamam!] yuları kapıp çekti ve atları durdurdu.
[Lyla: Gel Shiro! Gidelim!]
[Shiro: Daha bitmedi.]
Goliath'ın cesedinin üstünde Locke duruyordu.
[Locke: Değerli bir parçamı öldürdün. O hurda demirle bir taneciğimi öldürdün!]
[Shiro: Bak canavar sevici, uzatma ve canavarınla aynı yere git.]
[Locke: Hnggggh!] pelerininin altından, peleriniyle bütünleşen kanatlar ve bir kuyruk çıktı [Locke: Artık seni yakalamak değil, öldürmek istiyorum.]
[Shiro: Kalp kalbe karşı derler.] sıçradı ve Locke'a saldırdı fakat kılıcı sallarken koluna giren kramp ile kılıcı düşürdüp yere çakıldı [Shiro: Ngh!]
[Locke: Raaargh!] uçtu ve dalışa geçip Shiro'yu kartal pençeleriyle yakalayıp havaya çıkardı.
[Lyla: SHIRO!]
[Shiro: Hargh!] hançerlerin zincirlerini Locke'un boynuna doladı ve onu aşağı çekip pençelerden serbest kaldıktan sonra sırtına çıktı ve zincirlere asıldı. Ardından hançerleri boynuna saplamaya çalıştı ama Locke'un sırtından çıkan kollar, hançerleri tuttu [Shiro: Soktuğumun ucubesi!]
[Locke: Hyaaaaa!] kuyruğuyla Shiro'yu sarıp onu aşağı atmaya çalıştı ancak Shiro, zinciri son anda Locke'un kuyruğuna dolayıp havada sallandı ve binalardan birinin balkonuna tutundu [Locke: Bırak beni!]
[Shiro: HAAAAAAARGGGGHH!] mekanik koluna doladığı zinciri çekerek Locke'u binaya çarptı ve üstüne atlayıp sırtındaki kolları kesip attıktan sonra hançerleri kanatlarının dibine saplayıp aşağı atlayarak zincire asıldı ve onu yere çekip duvara yasladı ve yüzünü yumrukladı.
Adamın maskesi kırılıp yere düştüğünde yeşil saçları ve beyaz gözleri açığa çıktı. Yüzü yaralarla kaplıydı ve dişleri sivriydi.
[Locke: Grrrrraaaaah!] kanatları büyük kollara dönüşüp Shiro'yu kavradılar ve yere çaktılar. Bedenindeki hançerleri de söküp yere attı [Locke: İşin bitti!] Shiro'yu yerde yumrukladı.
[Shiro: NGH!] demir koluyla yumruklardan birini yakalayıp geri çekilen kolla beraber gitti ve kolu çekip paramparça ederek söktükten sonra yere indi.
[Locke: AAAAAAHHHH!]
Yerdeki hançerleri aldı [Shiro: Savaş!] acıyla kıvranan Locke'un üstüne atlayıp diğer büyük kolu da hançerleriyle kesti ve hançerleri omuzlarına saplayıp zinciri boynuna doladı ve sıktı. Locke, kuyruğunu Shiro'ya savurdu ama Shiro, demir koluyla yakaladığı kuyruğu çekerek yerinden söktü. Acıya ve kan kaybına daha fazla dayanamayan Locke, yere yığılmıştı.
[Locke: Khahahaaaaaa!] boğuluyordu. Elleriyle zinciri boynundan ayırmaya çalıştı. Yapamıyordu.
[Shiro: GEBEEEEEEEEEEEEEER!] adamın kafasını yere vurdu. Elinin altındaki hayatın umutsuzluğu öylesine zevk vericiydi ki bunu birkaç kez tekrarladıktan sonra zinciri son bir kez çekerek kafasını bedeninden ayırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 7: Eclipse of the Wonderland
FantasíaÖNCEKİ KİTAPLARI OKUMADAN OKUYABİLİRSİNİZ AMA TAM KEYİF ALMANIZ İÇİN ÖNCEKİ KİTAPLARI DA OKUMANIZI ÖNERİRİM! Ne kendisi hakkında ne de nerede olduğu hakkında hiçbir fikri olmayan bir gencin kıyamet sonrası başkalaşmış topraklarda hayatta kalma ve ku...