Katsu ve Shiro karşı karşıyaydı. Şehrin surlarından ve kapısından insanlar onları seyrediyordu.
[Shiro: Lyla...] hırıltılı bir ses çıkarmıştı.
[Lyla: Shiro!]
[Shiro: Uzaklaşın..!]
[Lyla: Jubilee.]
[Jubilee: Hm?]
[Lyla: Vire'yi ve diğerlerini buradan götürür müsün?]
[Jubilee: Peki ya sen?]
[Lyla: Bana ihtiyacı var.]
Jubilee başıyla onayladı ve Vire'yi kucağına alıp diğerlerine takip etmelerini işaret etti.
[Ostad: Ben de kalacağım!]
Diz çöküp Ostad'ın omuzlarını tuttu [Lyla: Onları korumalısın Ostad. Burayı bana bırak.]
[Ostad: Ama... Of, tamam...] Jubilee'nin peşine takıldı.
[Shiro: Hayır! Sen de git!]
[Lyla: Kendi kararlarımı verebilirim.] Shiro'nun yanında durdu.
[Katsu: Son kez soruyorum. Karın ve çocuklarını da yanına almana izin vereceğim. Eğer bizimle gelmeyi kabul etmezsen hepsini kaybedeceksin.]
[Lyla: Reddediyoruz.]
[Katsu: Sen..?]
[Lyla: Kimseyi geride bırakmayacağız.]
[Shiro: Ağzına sağlık.]
[Katsu: Öyleyse işimiz bitmiştir.] gökyüzüne yükselirken zeminden kopan kaya parçaları da onunla birlikte yükseldi. Shiro ve Lyla'nın ayaklarının altındaki toprak hareketlenerek yükseliyordu. Toprak öylesine yükseldi ki kayalardan bir araya gelmiş devasa bir ejderha şeklinde ayaklandı yeryüzü.
Shiro ve Lyla bu sarsıntılı yükselişte kayalardan kayarak ve etrafa tutunmaya çalışıyorlardı. Lyla'nın bir anlığına dengesi bozuldu ve tam aşağı düşerken Shiro tarafından yakalandı.
[Shiro: Lyla!]
[Lyla: Bu şey kocaman!]
Uzaktaki dostları kocaman bir dağı andıran bu devasa ejderhaya hayretle bakıyorlardı.
Ejderha yavaşça yürüyerek Gilgenroam şehrini ezip geçmeye başladı.
[Katsu: Herkesi kurtaramazsın Shiro!]
Shiro, Lyla'yı üzerinde durduğu kaya parçasının üstüne çekti ve ejderhanın önünde devasa bir geçit yarattı.
[Shiro: Gidiyoruz!] Lyla'yı kucaklayıp geçide doğru koştu. Geçidin içinden dev meka yükselmişti.
[Lyla: Bu şey o şey mi?!]
[Shiro: Evet!] ejderhanın kafasından sıçrayıp robotun kafasına indi ve kokpite girdi [Shiro: Ruh İçen ile birlikte kendimi robota bağlayacağım.]
[Lyla: Şu an bile kendini zor zaptediyorsun...]
[Shiro: Başka şansımız yok.] kontrol paneline dokundu. Robotun kabloları vücuduna saplanmaya başlamıştı. Mekanın her yeri Ruh İçen'in zırhıyla kaplanıyordu. Shiro'nun bedeni zırhla birlikte çözünerek robotla bütünleşmişti.
Robot, kollarını açarak ejderhayı ittirdi.
[Shiro: RRRRRRROOOAAAAAAAGGGGGHHHHHHH!] ağır adımlarla ejderhayı ittiriyordu.
Katsu, zeminden yükselttiği dev sarmaşıklarla robotun kollarını ve bacaklarını kavrayıp onları açılmaya zorladı. Robotun gücü tükenip kolları ve bacakları dört bir yana gerildiğindeyse taştan ejderha büyük bir gürültüyle robotun gövdesine çarptı.
[Lyla: Shiro!] ellerini kontrol panelinin üstüne koyarak şifa ve tamir büyüsünü aynı anda kullandı [Lyla: Umarım işe yarıyordur!]
Ejderha bir kez daha çarptı.[Shiro: RRRRAAAAAAAAAAAAAARRRRRHHHH!] göğsünde bir kapak açıldı. Üzerinde radyasyon işareti olan devasa bir bomba açığa çıkmıştı.
Ejderha tekrar gerildi ve robotun gövdesine tekrar çarptı. Çarpmanın etkisiyle ateşlenen bomba, bütün Gilgenroam'ı da içine alan büyük bir patlama yarattı. Açığa çıkan ışık ve ardından gelen şok dalgası çok uzaklardan hissedilmişti. Patlamanın merkezindeyse göğü delip geçen devasa bir mantar bulutu bulunuyordu.
Bulut yavaşça dağıldığındaysa robot hâlâ ayaktaydı fakat zırhının büyük bir kısmı erimişti. Ejderha, etrafındaki her şeyle birlikte tamamen yok olmuştu. Katsu ve Orenda ise sapasağlamdı.
[Lyla: Shiro...]
[Katsu: Büyüye karşı dayanıklı olabilirsin ancak gövdenin içinde nükleer bir bomba patlatmak mı?]
Robotun erimiş zırhı yeniden şekillenerek robotu tekrar kapladı.
[Lyla: İşe yarıyor! Seni tamir edebiliyorum!]
[Orenda: Önce kızı halletmeliyiz.]
[Katsu: Robot da büyü geçirmediği için kokpite ışınlanamıyorum. Ben sana yol açarım, sen içeri dalmaya odaklan.]
[Orenda: Tamam.]
Katsu, hançerini çekip yerden yükselttiği kayaların arasında sıçrayarak robota yaklaştı. Yerden yükselen sarmaşıklar robotu tekrar kaplamıştı. Kokpite yeterince yaklaştığında tek hançer darbesiyle robotun zırhını yarıp geçti. Lyla ile yüz yüze gelmişti.
[Katsu: Şimdi!]
[Shiro: RAAAAAARRRRGHHH!] içeri ışınlanan Orenda'nın arkasından zırhını yeniledi ve sarmaşıkları koparıp Katsu'ya yumruk attı. Attığı yumrukla birlikte Katsu, metrelerce geri uçmuştu.
[Orenda: Geber.] Lyla'yı kolundan tutup duvara yasladı ve karanlık bir küre oluşturdu elinde.
[Lyla: Shiro'ya teşekkür etmem lazım.]
[Orenda: Ne?] karanlık küre sönmüştü [Orenda: Nasıl?!]
[Lyla: Anlaşılan Ruh İçen'in özellikleri cinsel yollarla aktarılabiliyormuş. Aids gibi düşün.]
[Orenda: Ne saçmalıyorsun?!]
[Lyla: Ruh İçen, Shiro'nun bir parçası olduğu için genlerine de etki etti. Yani zamanla, bana dokunan şeylerin büyülerini etkisiz hale getirme özelliği kazandım. Shiro'nun buraya girmene izin vermesinin sebebi buydu, seni tuzağa düşürmek.]
[Orenda: Lanet!] Lyla'yı bırakıp ışınlanmaya çalıştı fakat yapamıyordu [Orenda: Işınlanamıyorum!]
[Lyla: Hâlâ birbirimize dokunuyoruz çünkü.] sırtından uzayıp Orenda'nın eteğini tutan mekanik kolu gösterdi.
[Orenda: Bırak beni!] kolu tutup ezmeye çalıştı fakat başaramadı.
[Lyla: Elinden hiçbir şey gelmez.]
[Orenda: Yine de yakın dövüşte senden tecrübeliyim!] kısa kılıcını çekip saldırdı.
Lyla, buna karşılık bel çantasını çıkardı ve çantayı kılıca doğru savurdu. İçindeki patlayıcılar patlayarak kılıcı yok ettiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 7: Eclipse of the Wonderland
FantasyÖNCEKİ KİTAPLARI OKUMADAN OKUYABİLİRSİNİZ AMA TAM KEYİF ALMANIZ İÇİN ÖNCEKİ KİTAPLARI DA OKUMANIZI ÖNERİRİM! Ne kendisi hakkında ne de nerede olduğu hakkında hiçbir fikri olmayan bir gencin kıyamet sonrası başkalaşmış topraklarda hayatta kalma ve ku...