Kaleden uzaklaşırken Erad ile karşılaştı Shiro.
[Erad: Shiro! Nereye gidiyorsun?!]
[Shiro: Savaşmaya.]
[Erad: Kafayı mı yedin sen?! Orada kaç haydut var biliyor musu-] yolun aşağısından yaklaşan haydutları görünce durdu.
[Shiro: Kaleye git Erad.] sırtındaki kılıçları çekti.
[Erad: Tanrı seni korusun.] kaleye koştu.
"Önünüze çıkanı öldürün!" diye bağırdı bir haydut.
[Shiro: Harh!] kılıçlarından birini o hayduta fırlatıp karnını deldi.
Haydutlar öfkeyle taaruza geçmişti.
[Shiro: Aaaargh!] üzerine gelen kılıcı mekanik eliyle kavradı ve haydutun koltuk altından kalbine sapladı kılıcını. Daha sonra aynı kılıç ile soldaki haydutun boynunu kesip suratına sağ eliyle yumruk attı.
"K- Kılıcı eliyle durdurdu!", "Çok hızlı!" sesleri yükseldi haydutların arasından.
Sol belindeki bir kılıcı çekip kendisini hedefleyen arbaletlinin kafasına fırlattı ve ardından birinin kafasını demir avucunun içine alıp duvara çarptıktan sonra adamın kafasını kılıcıyla duvara çiviledi.
Sağ ve sol belinden birer kılıç daha çekti.
"Kaç tane kılıcı var bunun?!" diyen bir haydut, arbaletini Shiro'ya doğrulttu ve ateş etti.
Shiro, arbalet okunu havada kesmişti.
"NEEEE?!", "İmkansız!", "Oku kesti?!" haydutlar içerisinde kargaşa çıkmıştı.
Bu fırsattan yararlanıp duvardan destek alarak haydutların arasına sıçradı Shiro ve havadayken altında kalan arbaletli adamın kellesini iki kılıcıyla uçurup üstüne indi.
Kanla kaplı vücuduyla haydutların arasında kalmıştı.
"Aptal, kendi sonunu getirdi, öldürelim!" haydutlar her yönden saldırdı.
[Shiro: Haaaaaarrrghhh!] birinin yüzüne basıp yukarı sıçradıktan sonra kılıçlarını sağ ve solunda kalan iki haydutun yüzüne saplayarak yere indikten sonra arkasındaki adamın kılıcını arkası dönük bloklayarak diğer kılıcını boğazına sapladı.
Çatıya çıkan arbaletlileri görünce içlerinden birine kılıcını fırlatıp onu öldürdü fakat çok fazlalardı ve her yönden ateş ediyorlardı. Üzerine akın eden haydutlardan yararlanıp birinin karnına kılıcını sapladı ve onu bir kalkan olarak kullandı.
Sol belindeki son kılıcı çeken Shiro, sürekli yağan okların arasında zorlanıyordu. Öyle ki kendi adamlarını vurmayı umursamadan ateş eden arbaletçilere karşı bir şeyler yapmalıydı.
[[Shiro: Çatıya çıkmalıyım!]] diye düşündü ve mekanik kolunu başına siper ederek haydutların kafalarına basıp çatıya sıçradı. Havadayken birkaç ok yemişti ama acıya dayanıp çatıdaki arbaletçileri sırayla biçti. Karşı çatı içinse bir bacanın arkasına geçerek yerden aldığı arbaleti kullandı. Hepsini sırayla avlarken çatıya kılıçlı haydutlar tırmandı.
Bacanın etrafını kuşatan haydutlara karşılık sıçradı ve birini tekmeleyip çatıdan aşağı attıktan sonra karşı çatıda kalan iki arbaletçiyi kılıçlarını fırlatarak öldürdü ve sağ ve sol omzundan birer kılıç çekti. Arkasını döndüğünde üstüne koşan ağır bir adam, omzu ile Shiro'yu çatıdan düşürdü.
[Shiro: Kh!]
"Birliğimin çoğunu tek başına öldürerek iyi iş çıkardın çocuk." dedi ağır zırhlı adam ve Shiro'nun üstüne atladı. Shiro, son anda adamın altında ezilmekten yuvarlanarak kurtulmuştu. Ayağa kalkmaya çalışırken arkasındaki haydutlar onu kollarından tuttu.
[Shiro: Haaarghh!] sağ koluyla onu kavrayan adamlardan birinin omzunu sıkarak kırdı ve o elindeki kılıç ile diğer elini tutanı da öldürdü.
"Hiç pes etmiyorsun, güzel!" sırtında asılı büyük çekici eline aldı.
[Shiro: Lideriniz nerede?]
"Bırak lideri, gel biraz eğlenelim!" çekici Shiro'nun olduğu yere savurdu. Shiro, kılıçlarıyla bu saldırıyı engellemeye çalışırken iki kılıcı da kırıldı ve darbenin etkisiyle yere düştü. Çekiç, duvara çarpıp duvarı yerle bir etmişti "Ayağa kalk çocuk!" kenarlardan savaşı izleyen haydutlara hava atar gibi göğsünü gerdi.
Boş kınları üstünden atıp ağırlığını azaltıyordu. Omuzlarında kalan son iki kılıcı da çekip kınlarını bıraktı [Shiro: Şimdi rahat rahat savaşabilirim.]
"Öyle olsun!" bütün kuvvetiyle saldırmaya hazırlanıp koştu.
[[Shiro: Zırhında hiç boşluk yok. Eklem yerleri bile zırhlı. O zaman...]]
[Hysteria: Diyelim ki tepeden tırnağa zırhlı biriyle karşılaştın, ne yapacaksın?]
[Shiro: Katanam ile kolayca kesebilirim.]
[Hysteria: Katanan yoksa?]
[Shiro: ...]
[Hysteria: Ağırlıklarını onlara karşı kullan Shiro.]
[Shiro: Ağırlıklarını...]
[Shiro: Raaaaaarghhhh!] soldan koşup adamın üstüne sıçradı ve boğazına sarılıp onu geri çekti.
"Sen ne-" dengesi bozuluyordu "İn aşağı!" Shiro'yu yakalamaya çalıştı ancak uzanamıyordu "Alın şunu üzerimden!" çatıdaki askerlerden birkaçı arbaletleri ateşlerken yerdekiler de ona uzanmaya çalışıyordu.
[Shiro: Raargh!] adamı arbaletlere doğru çevirip bütün okları engelledi ve mekanik koluyla adamın miğferini söküp kılıçlarını gözlerine sapladı ve adamın sırtından destek alıp geri sıçradı.
"AAAAAAAHHH GÖZLERİİİMM!" acıyla bağırırken dizlerinin üstüne çöktü.
[Shiro: Hıh.] son kılıçları olan sağ belindeki iki kılıcı çekti ve yerde kalan 5 kişiyi öldürüp birini kalkan olarak kullanarak çatıya yaklaştı ve birden yukarı sıçrayıp birine kılıcını fırlattıktan sonra diğer ikisini seri hamlelerle öldürdükten sonra kalan kılıçlı 3 askeri de öldürdü ve aşağı indi [Shiro: Liderin nerede?] adamın yüzünü mekanik eliyle kavradı.
"Bu soğukluk... Demir! Kanı akmayan, demir kollu bir ucube! Nesin sen?!"
[Shiro: Soruma cevap ver. Lideriniz nerede?]
"Onu çok fena kızdırdın... Senin için geliyor! Senin i-" suratı Shiro tarafından ezildi ve boynu kesildi.
[Shiro: Gelsin bakalım.]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 7: Eclipse of the Wonderland
FantasyÖNCEKİ KİTAPLARI OKUMADAN OKUYABİLİRSİNİZ AMA TAM KEYİF ALMANIZ İÇİN ÖNCEKİ KİTAPLARI DA OKUMANIZI ÖNERİRİM! Ne kendisi hakkında ne de nerede olduğu hakkında hiçbir fikri olmayan bir gencin kıyamet sonrası başkalaşmış topraklarda hayatta kalma ve ku...