TÜKET

16 3 0
                                    

Shiro'nun zıt yönüne kaçıyordu Aisha, tazılardan kurtulabilmek için. Kaçarken bir tanesini daha öldürmeyi başarmıştı ancak artık mermisi yoktu ve ilgilenmesi gereken iki tazı vardı. O kadar yorgundu ki tazılar ona yetişene kadar birkaç saniyelik bir dinlenmeye bile tamamdı. Ölürse istediği kadar dinlenebilirdi.

[Aisha: Ölmek istemiyorum...] yalpalıyordu, nefes nefeseydi. Ağaçlar üstüne geliyordu sanki.

Tazılar aradaki farkı giderek kapattı ve dişlerini Aisha'nın solgun tenine geçirdiler. Yere düşen kız, sürünmeye devam ediyordu. Tazılar onu canlı canlı yerken, ağlamayla karışık attığı çığlıklar orman boyunca yankılandı.

Tazılar önce kollarını ve bacaklarını kopardılar. Mekanik kolu sökememişlerdi ama sağ omzunun çoğunu yedikleri için zar zor hareket ettirebiliyordu.

Tazılar artık onunla oynuyorlardı. Ölmemesi için saldırmamaları gereken yeri bildiklerinden, kafası hariç her yeri yavaşça yiyorlardı.

Öte yandan Shiro, kontrolünü tamamen içgüdülerine devretmiş halde ağaçtan ağaca zıplayarak Merilda'yı takip ediyordu.

[Merilda: Balık yemi yuttu!] tüfeğini çekip havaya ateş etmesiyle birlikte çevredeki ağaçların arasından fırlayan tazılar Shiro'nun üstüne çullandı.

Shiro direndi ancak 10 tazının gücüne karşı koyamıyordu. Yere yatırılmıştı.

[Merilda: Senin gibi hayvanları eğitmesini iyi bilirim.] kırbacını eline alıp uzun boyunlu hayvanın sırtından indi. Kırbacı havada şaklatıp sırıttı [Merilda: Zihnini yavaşça kıracağım. İtaatkâr bir köpek olana kadar üstünde bütün yöntemlerimi uygulayacağım.] ileriden gelen iki tazısına baktı ve Aisha'nın kafasını saçından tutmuş yerde sürükleyerek çeken tazıyı görünce kahkahalara boğuldu [Merilda: Ahahahahahahaha! İşte benim akıllı çocuklarım!]

Shiro, Merilda'nın baktığı yöne bakıp şoka uğradı. Gözleri faltaşı gibi açılmıştı.

[Shiro: AISHA!] diye bağırdı kolunu dişleyen tazıyı yumruklayıp uzağa fırlatırken. Boşta kalan koluyla diğer tazılara vurmaya başlamıştı ancak Merilda'nın tüfeğinden çıkan kurşunlar o kolunu yerinden söktü [Shiro: AAAARRGHHH!]

[Merilda: Ahahahahaha!] iki tazıya yaklaşıp Aisha'yı saçından tuttu ve kaldırdı [Merilda: Güzel yüzüne hiç zarar vermemişsiniz, aferin.]

[Shiro: BIRAK ONU!] gözleri tamamen yeşile dönmüştü.

[Aisha: S... hiro...] yanağından süzülen yaş, ağzına girdi.

[Shiro: AISHAAANNGHHH!] yumrukluyor, tekmeliyor ve direniyordu. Tazıları aşmanın bir yolunu arıyordu.

[Merilda: Bundan sonra başınıza gelecekleri bilmek beni heyecanlandırıyor! Çocuğun zihnini yavaşça paramparça ederken bizi çaresizce izleyeceksin. Ona yaptıklarımın hepsini izleyeceksin! Ahahahahaha!] kafayı hayvanının boynundaki kolyeye astı saçlarından bağlayarak. Tekrar Shiro'ya döndü. Yoktu ve tazıların kafaları kopmuştu [Merilda: Ha?!] arkasındaki iki tazıya döndü, onlara da aynısı olmuştu [Merilda: Neler oluyor?!] tüfeğini çekip etrafa baktı. Uzun boyunlu hayvanına döndüğünde onun da kafası kopmuştu ve diğer kafalar kayıptı [Merilda: H- Hey! Karşıma çık velet!]

Ağaçların arasından yürüyerek geldi delikanlı. Öfke ve nefretle dolu gözleri doğrudan Merilda'ya kenetlenmişti. Elinde tuttuğu hançerden oluk oluk kan akıyordu ve kafaları omzuna asmıştı.

[Merilda: Geber aptal!] Shiro'ya ateş etti.

Ağaçların arasında sıçrayarak mermilerden sıyrılmayı başardı ve Merilda'nın üstüne çullanıp boğazını sıktı [Shiro: RAAAAHHRRR!]

[Merilda: Ahk!] elleriyle boğazını tuttu. Tüfeği, uzanamayacağı kadar uzağa düşmüştü.

Merilda'nın yüzünde bir gaz maskesi belirdi. Her yer kapkaranlıktı.

[Ezrio: İçgüdüler, sınırlarımızı aşmamıza olanak sağlar.] buharlaştı ve karşıda yeniden birleşti [Ezrio: Peki ya bedeli ne?] etrafı yeşil bir sis sardı [Ezrio: Bu formülü uyguladığım toplamalar gerçekten de vahşileşerek önlerine gelene saldırmaya başlamışlardı ama sadece bu değil, aynı zamanda çürümeleri de hızlandı.] binlerce ceset belirdi etrafta [Ezrio: Bu şey, bünyeyi hızlandırarak daha hızlı karar vermemize yarıyor, bünye çok hızlandığı için beyin emirlere tepki veremiyor ve buna yetişmek için içgüdüleri açığa çıkarıyor. Yani artık düşünmeyi bırakıyorlar da diyebiliriz. Elbette bu etkiler kalıcı değil ancak bu deneyler yalnızca solunum yoluyla alınan formül için geçerli.] ellerini arkasında birleştirip yürüdü [Ezrio: Peki ya bu saf deliliği sıvı halde kafaya dikersek ne olur?] yeşil sıvı akan borular belirdi [Eziro: Vücut bu sıvıya insanlarda bulunan kan gibi davranır! Solunumun aksine vücuda alınan yeşil sıvıyı dışarı atmak toplamalar için imkansız hale geliyor, yani sonuçları da kalıcı oluyor. Tek dozda tetiklenen şeyler az olsa bile içgüdülerin açığa çıkması kolaylaşıyor ve çürüme daha hızlı gerçekleşiyor. Üstelik yeni bir bedene geçmek yeşil sıvıyı bünyeden kaldıramıyor çünkü bu durumda beyin, insanlardaki kalp gibi çalışıyor ve sıvıyı sürekli kendinde topluyor. Kafa bedenden her ayrıldığında, yeşil sıvı bedeni terk ederek kafaya akın ediyor.]

Dünya tekrar aydınlandı ve Shiro kendine geldi. Merilda, hareketsiz halde yatıyordu yerde. Shiro ise üstündeydi.

[Shiro: Ben...]

[Kafa: Güneş doğdu ve sen hâlâ burada oturuyorsun!]

Gökyüzüne baktı [Shiro: Aisha...] kolyeyi boynundan çıkarıp Aisha'nın kafasını aldı ve sağlarını ipten çözüp Merilda'nın yanına koydu [Shiro: Seni onun bedenine takacağım.]

[Aisha: Çan... tam... İlaç...]

[Shiro: O zaman gidip ekipmanlarımızı alalım önce.] Merilda'yı sırtladı, Aisha'yı eline aldı ve geldikleri yoldan yürüdü.

[Kafa: Hey! Biz ne olacağız?!]

[Shiro: Az kalsın unutuyordum.] kolyeye doğru yürüdü ve kafalardan birini ezerek parçaladı.

[Kafa: N- Ne yapıyorsun?!] ezildi.

[Kafa 2: Dur! Lütfen!] ezildi.

[Kafa 3: Hay-] ezildi.

[Kafa 4: AAAAAA-] ezildi.

[Kafa 5: Bırak yaşayayı-] ezildi.

[Kafa 6: A-] ezildi.

[Kafa 7: Be-] ezildi.

[Kafa 8: Neden..?] ezildi.

Kristal Gül Serisi 7: Eclipse of the WonderlandHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin