Bulundukları kasaların arkasından hızlıca fırlayarak biraz ilerideki kasanın arkasına saklandı Shiro. Ateş edilmemişti.
[Aisha: Gardını indirme! Her an ateş edebilir!]
[Shiro: Biliyorum!] bir ötedeki kasanın arkasına koşarken üzerine mermiler yağmaya başladı. Son anda siper almayı başarmıştı.
Mermiler, zincirli kapıları hedef aldı. Kırılan zincirlerle birlikte kapıların arkasındaki avlar içeri akın etmeye başlamıştı. Ateş sesi durulduğunda Shiro ve Aisha'nın çevresi sarılmıştı.
[Shiro: Aisha!]
[Aisha: Hepsini tutamam! Aaaah!] avlar tarafından saldırıya uğruyordu.
Shiro, hançerlerini çekti ve Aisha'nın az önce verdiği hançere baktı. Yakın menzilde kendini koruyabileceği tek silahını elinde tutuyordu şu an.
Kasaları iterek yola devirdi ve Aisha'ya doğru koştu. Aisha'nın arkasında olduğu kasanın üstüne çıkıp kadının ceketini çekiştiren, kolunu ısıran ve karnını yumruklayan avları tek hamlede biçti.
[Shiro: Aisha! Aisha!] cevap vermiyordu. Yaklaşan avlara baktı ve Aisha'nın önünde siper oldu. Avların teker teker yere yığıldığını görünce şaşırmıştı [Shiro: Huh?]
Burnuna gelen yabancı kokuyu fark etti ve ağzını eliyle kapadı. Bastıran uykuyu hissediyordu [Shiro: Kapılardan içeri sızan koku...] Aisha'yı sırtına alıp karşısında açık duran kapıdan içeri daldı ve kapıyı arkasından kapattı. Hiçbir çıkışı bulunmayan odanın içinde 2 adet yeşil gaz salan kırmızı tüp bulunuyordu. Kokunun kaynağının bunlar olduğunu anladığında kapıyı açtı ve tüpleri dışarı atıp kapıyı tekrar kapattı. Bedeni giderek uyuşuyordu.
Aisha'nın çantasını açtı işe yarar bir şeyler bulma umuduyla. Bulabildiği tek şey birkaç halat, kanca, yemekler ve bir şırıngaydı. Kadının yüzüne baktığında kulağından sarkan bir bez parçası görmüştü. Aisha uyku gazının farkına varmış ve bu kumaş maskeyi yüzüne sarmaya çalışmıştı fakat başaramadan saldırıya uğramıştı. Bu kadarını anlayabiliyordu Shiro. Maskeyi aldı ve kendi yüzüne sardı.
[Shiro: Bu sefer ben seni kurtaracağım.] çantadaki şırıngayı kemerinin arkasına sıkıştırdı ve hançeriyle sol koluna bir kesik attı. Uyanık kalabilmek için içgüdüsel olarak acı çekmeyi seçti.
Odadan çıktı ve yine kasaların arkasına saklandı. Artık sadece o ve bilmediği kişi vardı. Hemen koşup devirdiği kasaların siperine attı kendisini. Yüzüstü yere yatmıştı. Ayağa kalkıp sağ ileride kalan kasaya ulaşması zaman alacaktı ve bu sürede vurulma ihtimali fazlaydı ama düşünecek zamanı yoktu. Kalktı ve koştu. Mermiler yine yağmaya başlarken sağındaki duvara yapışarak çömelip ilerledi. Bacağından vurulmuştu [Shiro: Ah!] yere oturup kendini kasaların arkasına çekti.
Yanan yaranın üstüne eliyle bastırdı. İçgüdüsel bir hareketti bu çünkü pek bir anlamı yoktu çünkü yaradan çıkacak kanı yoktu.
Ateş sesleri tekrar durdu ve mermilerin yere sürtme sesi gelmeye başladı. Shiro, doğru zamanın bu an olduğunu biliyordu. Kalktı ve topallayarak koştu. Karanlık oda tam karşısındaydı.
Çlank
Silahın tekrar kurulma sesi geldi.
Başlayan ateşten kaçınmak için Shiro, kendini sağındaki kasanın arkasına atmıştı. Ateş sesi kesildi çünkü artık çok yakındılar ve içerideki kişi bu açıyı göremiyordu. Shiro bunun farkındaydı. Kasanın üstünden atlayıp kendini karanlık odanın kapısının bulunduğu koridorun sonundaki duvara yasladı ve yavaşça sola doğru yaklaştı. İçerideki toplamanın nefes sesini duyabiliyordu. İçeriden uzanan bir el, odanın demir kapısını sertçe çekerek kapamaya çalıştı ancak Shiro, hançerini araya sokup engellemişti. Kapıyı kendine çekti ve içeri atlayıp elin sahibinin üstüne çullandı. Ya da çullandığını sandı çünkü tuttuğu kimse yoktu. Ayağa kalktı ve önündeki makineli tüfekle göz göze geldi. Tüfeğin başında ise gaz maskesi takmış, gözleri yeşil ışıkla parlayan bir adam duruyordu. Tüfeği hizaladı ve Shiro'nun kafasına nişan aldı.
![](https://img.wattpad.com/cover/342042290-288-k599764.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 7: Eclipse of the Wonderland
FantasiÖNCEKİ KİTAPLARI OKUMADAN OKUYABİLİRSİNİZ AMA TAM KEYİF ALMANIZ İÇİN ÖNCEKİ KİTAPLARI DA OKUMANIZI ÖNERİRİM! Ne kendisi hakkında ne de nerede olduğu hakkında hiçbir fikri olmayan bir gencin kıyamet sonrası başkalaşmış topraklarda hayatta kalma ve ku...