Katsu'nun eski dostlarından olan Ilkiya, bu evrendeki Katsu'nun kurtarmayı başardığı tek dostuydu. O zamanlardan bu yana tam 2000 yıl geçti ancak Ilkiya hayatta kalmayı başarmıştı. Katsu tanrı olduktan sonra cehennemde dolaşıp iblisleri arındıran bir iblis avcısının öğrencisi olmuştu Ilkiya.
2000 yıl önce...
Ilkiya'nın yuvarlak çerçeveli gözlüklerinin arkasında açık mavi gözler vardı. Dipleri koyu yeşil, uçları siyah saçları, omuzlarına kadar geliyordu. Cehenneme girdiğinden beri tarzında biraz değişiklik yapmıştı. Ustası Vergo ise beyaz saç ve sakala sahipti. Giydiği siyah kaban ona ayrı bir hava katıyordu.
Ilkiya, bir çift altıpatların yanında fırlatma bıçakları, cehennem kristalinden yapılma bir kolye ve birkaç parşömen taşıyordu. Altıpatlarlarının mermileri özellikle iblis avlamak üzere büyülenmişti. Cehennem kolyesi ise öldürdüğü iblislerin özelliklerini tek seferliğine kullanmasına yarıyordu. Parşömenlerineyse ustasından öğrendiği özel büyüleri önceden çizip savaş esnasında kullanabiliyordu.
Cehennemin ortasından geçen büyük bir köprüde ilerliyorlardı. Önlerinde kocaman bir geçit bulunuyordu.
[Vergo: Bu geçit. Aradığımız iblis burada.]
[Ilkiya: Sonunda ulaştık şerefsize.]
[Vergo: Bu sefer çok dikkatli olmanı öneriyorum. Bu seferki daha önce avladıklarımıza benzemez. 7 günahtan biri içeride.]
[Ilkiya: Şeytan Kral'a gücünü verenlerden biri mi? Daha fazla değil miydi onlar?]
[Vergo: Ana yedilinin dışındakileri Jagral kendisi yarattı. Onları öldürmek kolaydı ama bu bambaşka bir şey. Öfke İblisi.]
[Ilkiya: Öfke demek. Gidip görelim bakalım şu arkadaşı ne kadar kızdırabilirmişiz.]
Vergo, geçidin taşlarına birkaç işaret çizdi ve önlerinde bir portal belirdi [Vergo: İşte oldu. Bunu da avlayabilirsek, cehennem krallarının varislerini tamamen temizlemiş olacağız.]
[Ilkiya: Hadi gidelim!]
Birlikte portaldan geçerek büyük bir ormana ulaştılar.
[Ilkiya: Burası... yeryüzü mü..?]
[Vergo: Hayır, burası Orman Bahçesi. Raphael'in tahta geçebilmek için Öfke İblisi Dimera'yı mühürlediği düzlem.]
[Ilkiya: Dimera adını daha önce duymuş gibiyim...]
[Vergo: Yeniden doğmadan önce Katsu ile birlikteydi.]
[Ilkiya: Tabii ya! O zaman bize dostça davranması gerekmiyor mu?]
[Dimera: Katsu'yu kahraman mı biliyorsunuz?] ağaçların arasından kırmızı tenli ve uzun boylu bir kadın çıktı. Koç gibi boynuzları ve kıpkırmızı gözleri vardı. Göğüs bölgesindeki cildinin altı sanki alev alev yanıyor gibi ışık saçıyordu.
[Ilkiya: Dimera sen olmalısın. O dediğin ne anlama geliyor?]
[Dimera: Seni kontrol altında tutmak için uyguladığı büyüyü kaldıracağım.] elini Ilkiya'ya doğru uzattı ve birkaç anlaşılmaz mırıldanmanın ardından Ilkiya aniden gözlerini açtı.
[Ilkiya: H... hhaahhh...] dizlerinin üstüne çöktü. Zihnine dolan bunca anı, diğer bütün evrenlerde şahit oldukları ve yaşadıkları onu şoka uğratmıştı. Şimdiye kadar zihninin neden buğulu hissettiğini anlamıştı. Gözyaşlarına boğuldu [Ilkiya: HHH... HAAAHHHHAAA! AAAAARRRGHHH!] öfkeyle yeri yumrukladı ve kustu.
[Vergo: Ne yaptın ona?!]
[Dimera: Gerçeği gösterdim. Katsu'nun nasıl onun arkadaşlarını öldürdüğünü ve neleri feda ettiğini. Katsu, Eski Şeytan Kral'ı affettiğinde hissettiği öfkeyi, Katsu'ya karşı içinde birikmiş nefreti gösterdim.]
[Ilkiya: ŞEREFSİZ BUNCA ZAMAN BENİ UYUTMUŞ!]
[Dimera: Buradaki asıl kötü o.]
[Ilkiya: ONU GEBERTECEĞİM!]
[Dimera: Bu konuda sana yardım edebilirim.]
[Vergo: İblislerle anlaşma falan yapılmaz! Sakin olmalısın Ilkiya!]
[Ilkiya: Bütün bunların yanına kalmasına izin veremem usta. Bütün arkadaşlarım onun yüzünden öldü. Ailemi, şehrimi yok eden Şeytan Kral'ı affetti. Bana her şeyi unutturmak için zihnimle oynadı. Avlamamız gereken tek kişi Katsu.]
[Vergo: Onu nasıl yapacaksın? Adam çoktan gitti!]
[Dimera: Asıl amacını bir tek ben biliyorum. Eninde sonunda buraya geri dönecek. Senin kadar ben de ondan nefret ediyorum. Benim de zihnimle oynayarak beni kendi kanıma karşı kullandı fakat onu öldürmek gibi bir derdim yok. Yalnızca özgür kalmak istiyorum.]
[Ilkiya: Seninleyim iblis.] iblise doğru yürürken Vergo aralarına girdi.
[Vergo: Hayır, buna izin vermeyeceğim. Bu iblisin özgür kalmasına göz yumamam.]
[Ilkiya: Çekilmezsen seni de öldürürüm usta.]
[Vergo: Çekilmeyeceğim.]
Tabancasını çekti ve Vergo'nun alnına ateş etti [Ilkiya: Özür dilerim usta. Başka evrenlerde de varolduğunu bilmek o kadar ağır bir yük ki sana karşı hissettiğim her şeye ağır basıyor.]
[Dimera: Doğru olanı yapıyorsun.]
[Ilkiya: Katsu'yu öldürmeme yardım edeceksin.]
[Dimera: Karşılığında beni özgür bırakacaksın.]
[Ilkiya: Anlaştık.]
[Dimera: Anlaştık.]
İkisi arasında zincirden bir bağ oluştu ve birbirlerinin içinden geçerek bütünleştiler. Ilkiya'nın sol gözü kıpkırmızı olmuştu.
[Ilkiya: Ne oldu?]
[[Dimera: Artık senin içindeyim, yani beni buradan çıkarabilirsin.]]
[Ilkiya: Gidelim.] geldiği portaldan çıktı.
[[Dimera: Harika, şimdi sırada cehennemi ele geçirmek var.]]
[Ilkiya: Anlaşmamızda öyle bir şey yoktu.]
[[Dimera: Katsu'yu öylece öldüremeyiz. Bize güçlü müttefikler lazım. Eğer hakkım olan tahtı Raphael'den alabilirsek her şey değişir.]]
Ve bundan tam 2000 yıl sonra Raphael, Shiro tarafından öldürülür. Raphael'in ölümüyle birlikte Ilkiya, cehennemdeki tahtını geri alma yolculuğuna çıkmıştır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 7: Eclipse of the Wonderland
FantasyÖNCEKİ KİTAPLARI OKUMADAN OKUYABİLİRSİNİZ AMA TAM KEYİF ALMANIZ İÇİN ÖNCEKİ KİTAPLARI DA OKUMANIZI ÖNERİRİM! Ne kendisi hakkında ne de nerede olduğu hakkında hiçbir fikri olmayan bir gencin kıyamet sonrası başkalaşmış topraklarda hayatta kalma ve ku...