2.2

121 9 4
                                    

Zeyno

Fotokopileri herkese verdim. Berk telefonunu çıkardı. Elinde fotokopiyle masadan kalktı ve uzak bir noktaya gitti. Bir adamla konuşmaya başladı. Sigara paketimden bir tane sigara ve çakmak çıkardım. Sigarayı dudaklarıma yerleştirdim. Dışarıda birden yağmur çiselemeye başladı. Hasiktir. Eve gidene kadar sırılsıklam olacağız desene. Hava güzel diye şort giymiştim ve şimdi de yağmur yağıyordu. Sigara içmekten vazgeçtim ve sigara ile çakmağı pakete geri koydum. Evet kesinlikle hasta olacaktım. Berk masaya geri geldi.

" Adamın kim olduğunu akşama öğreniriz. Gidelim hadi. " dedi Berk. Hepimiz ayağa kalktık ve kafenin çıkışına ilerledik.

" Bence Han diye birisi yok. " dedi Çağrı. Elimi tuttu. Bileğimdeki satürne baktı. Siyah tükenmez kalemle çizmiştim. Dövme fiyatları baya pahalanmıştı.

" Bende ondan şüpheleniyorum. Kızı bende haberlerde gördüm. Harbiden sana benziyor Zeyno. " dedi Arap. Yağmur hala daha çiseliyordu. Etrafta hafiften soğuyordu.

" Sen gidebileceğine emin misin? " diye sordu Çağrı bana dönerken.

" Giderim ya. " dedim. Zaten Arap ve Ali vardı. Tek başıma olmayacaktım.

" Beraber gideriz. " dedi ve bileğimi öptü. Gülümsedim. Bisikletlere bindik. Çağrı'nın arkasına geçtim. Kafamı sırtına yasladım ve beline sarıldım. Kafe'den çıktık ama Arap ve Ali başka bir yöne gittiler.

" Nereye gidiyorlar? " diye sordum.

" Arap Duru'yla buluşucak. Ali'de Mavi'nin evine gidecek. Annesi onu yemeğe davet etmiş. Baya gergin. " dedi. Çağrı'nın öyle bir sıkıntısı olmayacaktı. Annemi ve kuzenimi tanıyordu. Babamla hiçbir zaman tanışamayacak olduğu için asla bu gerginliği yaşayamayacaktı. Yağmur ikimizi de yeterince ıslatmıştı. Bizim evin önünde durduk. Bisikletten indik.

" İçeri gir üşütme. " dedi ve bende ona sarıldım. Gülümsedim. Saçlarım kafede zaten tam kurumamıştı şimdi de tekrar ıslanmıştı.

" Görüşürüz. Seni seviyorum. " dedim.

" Bende seni seviyorum güzelim. " dedi ve benden ayrıldı. Bana el salladı. Bisikletimi alarak evin bahçesine girdim. Çağrı bana el salladı ve gitmeye başladı. Bende evin içine girdim.

***

Yarın

Zeyno

Berk'in arabasındaydık. Araba köprüdeydi. Sigaramı yaktım. Ön koltukta oturuyordum. Ege, Çağrı ve Ali arka koltukta oturuyordu.

" Konuşmayı kayda almanı istiyorum. Seni dünki memur karşılayacak. O seni kayıt edecek. " dedi Berk. Feraye ile neden ben konuşuyordum ki? Herhangi birisi konuşabilirdi.

" Neden ben? Siz konuşun. " dedim. Buna hazır değildim.

" Kız tecavüze uğramış. Bizi görmek onu pek mutlu etmez bence. " dedi Ege. Sigaramdan bir nefes çektim.

" Mavi veya Duru var. Onlar olabilirdi. Neden ben? " dedim. Ağzımdan dumanlar çıkıyordu.

" O an etraftaki tek kız sendin. Bir de sana çok benziyor. Tanışmanızı istedim. " dedi Berk. Önüme döndüm. Sigaramı içmeye devam ettim. Yol çok sakin ilerledi. Trafikte çok azdı. Şanslı günümüzdeydik. İstanbul trafiğinden nasibimizi almamıştık şükür.

Feraye ile konuşmak için buraya gelmiştim. Sigaramı arabadaki küllüğe bastırdım. Bu görev bana kilitlenmişti.

" Ne diyeceğim kıza? " diye sordum.

Heartbreaks And Spaces• ZeyçağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin