2.1

127 10 8
                                    

Zeyno

Hayatım hızla bok yoluna gidiyordu. Bu heriflerin tek derdi bizi öldürmekti. Hazal'ın yerinde bir başkası da olabilirdi. Korkuyordum. Cemre'nin katili bulunmadıkça biz rahata eremeyecektik. Berk yanımda oturuyordu. Ben ise Umut'a sarılmıştım. Kapı çaldı.

" Ben bakarım. " dedim ve ayağa kalktım. Umut benim yerime oturdu. Aşağıya indim ve kapıyı açtım. Hato kapıda bekliyordu. Herkes içeriye girdi. Ege selam bile vermeden yukarıya çıktı. Mavi ve Duru ile sarıldık. Onlarda yukarıya çıktılar. Arap ve Ali de içeriye girdiler. En son Çağrı girdi. Bana sarıldı. Sonra da ayrıldı.

" Nasıl oldu? " diye sordu. Kapıyı kapattım. Birlikte merdivenlere yöneldik.

" Bilmiyorum. Bana sadece bıçaklandığını, Cemre'nin mezarına gelmemi ve ambulansı aramamamı istedi. Ailesinin öğrenmesini istemedi herhalde. " dedim. Birlikte yukarıya çıktık. Doktor da odadan çıktı. Hazal yatakta yatıyordu ve karnı sarılıydı. Tişörtü kan içindeydi. Üstelik elleri de kan olmuştu. Üzerindeki kan Umut'un tişörtüne ve ellerine de bulaşmıştı. Karnındaki bıçak ise komodinde duruyordu.

" Durumu nasıl? " diye sordu Ege endişeyle.

" Durumu iyi. Fazla yormayın. Düzenli pansuman için her akşam hemşirelerimden birisi gelecek. Bol bol dinlensin. Dikişleri patlarsa  veya enfeksiyon kaparsa mutlaka bir hastaneye gidin. Geçmiş olsun. " dedi. Berk, doktoru uğurlamak için aşağıya indi.
Sonra da yanımıza çıktı.

" Aşağıya inelim. Hazal'da rahat rahat uyusun. " dedi Berk.

" Ben Hazal'ın yanında duracağım. " dedi Ege ve içeriye geçti. Sonra da hepimiz aşağıya indik. Koltuklara oturduk. Kafamı Çağrı'nın omzuna yasladım.

***

Çağrı

Uzun bir zamandır Hazal'ı bıçaklayan adamı nasıl bulacağımızı tartışıyorduk. Sonunda ortak bir karar vararak ziyaretçi listesine bakma kararı aldık.  Ege yukarıdan indi.

" Hazal uyandı. " dedi. Hepimiz ayağa kalktık. Ege bir bardak su doldurdu ve yukarıya çıktı. Bizde yukarıya çıktık. Hazal sırtını yatak başlığına dayamıştı. Üzerinde başka bir tişört vardı.

" Geçmiş olsun. " dedi Zeyno.

" Teşekkürler. " dedi gülümseyerek. Birbirlerine gülümsediler. Artık eskisi kadar nefret etmiyorlardı. Bu iyi hir şeydi.

" Kim yaptı bunu? " diye sordu Ege Hazal'ın yanına otururken.

" Cemre'nin sevgilisi galiba. Yüzünü görmedim. Arkasında olduğumu farkedince kar maskesi taktı. Siyah saçlı ve uzun boyluydu. 1.90 boyunda falandı. Gözleri de yeşildi. " dedi sonra da karnına baktı. Yüzü acıyla buruştu. Canı yanmış gibi.

" Ben kaçacaktım ama düştüm. Düşmesem beni kolay kolay yakalayamazdı. Sonra da bıçakladı beni ama bıçağı karnımda bıraktı gerizekalı. " dedi. Elini tutmak istedi ama vazgeçti.

" Bu akşam hepimiz burada kalalım. Adam ya planlayarak yaptıysa. Hepimiz tehlikede olabiliriz. " dedi Berk. Haklı olabilirdi. Sıradaki kişi sevdiğim birisi olabilirdi. Zeyno olabilirdi ya da Ege ya da buradaki herhangi birisi. Daha fazla kimse ölmesin istiyorum ama hepimiz ölecekmişiz gibi geliyor.

" Hepimize yetecek yer var mı? " diye sordu Ali.

" Hazal babamın odasında yatacak. Yani bu odada. Arap, Umut ve Ali benim odamda yatar. Ege ve Çağrı misafir odasında yatar. Kızlar sizde zemin katın aşağısında bir oda var. Orada kalırsınız. " dedi. Zeyno kafa salladı.

Heartbreaks And Spaces• ZeyçağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin