2 Ay Sonra
Zeyno
Mezun oluyorduk. Üzerime siyah cüppeyi giydim. Nihayet lise bitiyordu. Çağrı yanıma geldi.
" Harikasın bebeğim. " dedi ve yanağımı öptü. Kocaman gülümsedim. Ona döndüm.
" Sende harikasın. " dedim. Birbirimize yaklaştığımız sırada Ali ve Arap öksürdü.
" Aile var. " dedi Arap. Duru yanına geldi. Duru'ya sarıldı. Çağrı yanıma geçip elimi tutmuştu. Cüppe'de fazlasıyla yakışmıştı. Tören başlamak üzereydi. Hepimiz yerlerimize geçtik. Her sınıf yürüyerek bahçedeki kocaman sahneye çıkıyor. Diplomalarını alıyor ve kep fırlatıyordu. Sıra bizim sınıfa denk geldi. Edebiyat Hocamız diplomalarımızı verdi. Sonra da hepimiz keplerimizi fırlattık. Sonra da Duru ve Mavi ile birbirimize sarıldık. Sonra beni gururla izleyen anneme baktım. Ona el salladım. Bana gülümsedi ve el salladı. Annem benim en büyük destekçimdi. İyi ki vardı. Herkes bizi alkışlıyordu. Ali ve Arap ile sarıldık. Sonra da Çağrı'ya sarıldım.
Aradan 1 saat sonra veliler gitmişti ve öğrenciler kalmıştı. Öğrenciler için eğlence düzenlenmişti. Çağrı beni belimden tutmuştu ve biz dans ediyorduk. Kulağıma eğildi ve şarkıyı söyledi.
" Sen olmasan buralara, gelemezdim ben. Sevemezdim bu şehri, anlamazdım dilinden. " diyerek Sarı Laleler'i söylüyordu. Ona eşlik etmeye başladım.
" Nasıl bir sevdaysa bu karşı koyamam. Dayanamam kıskanırım seni paylaşamam. "
Beni kendi etrafımda döndürdü ve kendine çekti. Belime tekrar sıkı sıkıya sarıldı. Bana hayranlıkla bakıyordu.
" Gülümseyin. " dedi Duru ve bizi çekti. Bana öpücük attı ve Ali ile Mavi'nin yanına gitti. Güldüm.
" Artık birbirimizi eskisi gibi göremeyeceğiz. " dediğinde sesinde büyük bir hüzün vardı.
" Farklı şehirlerde olacağız. " dedim.
" Aşkım, biz hep ayrı mı kalacağız böyle. Daha yeni kavuştuk. " dedi ve yanağımı öptü. Ona Eskişehir'i yazmak istediğimi söylemiştim. O da pek istemese de kabul etmişti.
" Merak etme. Hep orada olmayacağım. İlk fırsat bulduğumda gelirim zaten. " dedim.
" Ya da ben gelirim. " dediğinde gülümsedi.
" Yarın öğretmen olduğumda ve doğuya ya da başka yere gittiğimde ne yapacaksın? " diye sordum.
" Bende seninle gelirim belki. Sonuçta kocan olmadan bir yere gitmezsin. " dedi.
" Çalışmadan evlenmem. " dedim.
" Sen bilirsin ama mezun olur olmaz beni kapında yüzükle bulacaksın. " dediğinde fazlasıyla kararlıydı.
" Çok büyük konuşuyorsun. " dedim.
" Öyle deme. Bizim mutlaka evlenmemiz lazım. " dediğinde güldüm. Benimle evlenmekle kafayı bozmuştu.
" Gülme. Bizim çocuklarımız olacak. Üç tane. Diğerlerinin ismini düşünmedim ama bir tanesinin adı mutlaka Uğur olacak, cinsiyeti ne olursa olsun. Diğerlerini de sen koyarsın. " dediğinde iyice kahkaha atmaya başladım. Oda gülmeye başladı.
" Bir tane de değil. Ama Uğur ismi güzelmiş. Bence ikinci bir ismi ben koyabilirim. Cinsiyetini öğrendikten sonra karar veririm. " dedim. Doğmamış çocuklarımıza mezuniyet törenimizde isim koymaya çalışıyorduk. Daha evli bile değildik.
" Bence en az üç tane yapalım. " dedi.
" Abart. " dedim. Ekonomiden haberi yok galiba arkadaşın.
" Bizim o çocuklara bakmak için en az 4 işte çalışmamız lazım. " dediğimde o da gülmüştü.
" Asıl sen abartıyorsun. Bence gayet iyi olur. Hem birlikte kocaman bir aile oluruz. " dedi ve burnunu burnuma sürttü.
" Ben iyi bir anne olabilir miyim ya da ona bakabilir miyim bilmiyorum. " dedim. Anne olmayı istiyordum ama iyi bir anne olmayı daha çok istiyordum. Benim çocuğum her açıdan mutlu bir çocukluk geçirmeliydi ve büyümeliydi.
" Merak etme. Bence harika bir anne olursun ve gayet iyi bakarız. Sonuçta ikimizin çocuğu olacak. Peki sence ben nasıl bir baba olurum? " dediğinde yanağını öptüm.
" Harika bir baba olacağından hiç şüphem yok. " dedim. Güldük. Birlikte şarkılar söyleyerek dans ettik. Gece boyunca eğlendik, güldük, sarıldık, bol bol fotoğraf çekildik ve dans ettik. Şimdi de hepimiz yine o eve gidiyorduk. Bir anda planlamıştık. Hep birlikte gidiyorduk. Arabada Çağrı'yla sarılmıştık. Bir bacağımı onun bacağının üstüne atmıştım. Oda bacağımı okşuyordu. Elini tuttum. Onu öpmek istiyordum ama biraz sabretmem gerekiyordu.
" Bu gün biraz fazla mı yakışıklısın? "
" Sen bu gün biraz fazla mı güzelsin? " diye sordu. Gülümsedim. Ege'yi kontrol etti ve dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı. Onu kendime çektim ve kocaman bir öpücük bıraktım dudaklarına elleri belime çıktı.
" Biraz sabredin. " dedi Ege gülerek. Birbirimizden ayrıldık ve ben utandığımı hissettim.
" Eve gidelim rahat rahat seviş..."
Çağrı ile aynı anda ön koltuğa tekme attık. Ege ise daha da gülmeye başladı. Bu sefer ona Hazal'da katıldı.
" Yani eve gidince rahat rahat kumrulara bağlarsınız. " dedi.
" Rahat bırak onları. " dedi Hazal gülümseyerek.
" Yalnız kızınız olursa bizim oğlumuzla evlenecek. "
" Peki beni kızımın bundan haberi var mı? " diye sordu Çağrı.
" Yok çünkü henüz doğmadı ama önce Ege Amcası sonra da kayınbabası olacağım. " dedi.
" Öyle mi o zaman senin kızın olursa da bizim oğlumuzla evlencek. "
" Benim kızımın tek aşkı ben olabilirim. " dedi Ege kıskançlıkla.
" Sizce Hazal ve ben dünür olmak için iyi bir ikili miyiz? Öyle mi duruyoruz? Hem belki başkasına aşık olacaklar ikisi de. " dedim.
" Yenge ne güzel dünür olacağız işte. "
" Ortada sizi dünür yapacak çocuklar yok ama. " dedi Hazal.
" Yaparız. " dedi Ege rahatlıkla ve Hazal'a göz kırptı.
" Asıl eve gidince kimlerin kumrulara bağlayacağı belli oldu. " dedi Çağrı.
" Kendi sesinizden bizi duymazsınız bile. " dedi Ege. Hazal ve ben utançtan kıpkırmızı kesilmiştik bile.
" Pek sanmıyorum. " dedi Çağrı sadece ikimizin duyabileceği bir tonda. Kıpkırmızı olmuştum.
" Susun artık bence. " dedi Hazal. Teşekkür ederim, hayatımı kurtardın.
Çağrı bir elini okşadığı bacağıma koydu ve bir bacağımı bacağının üstüne geri koydu. Sonra da okşamaya kaldığı yerden devam etti. Vücudumu süzüyordu ve sırıtıyordu. Gözlerinde yaramaz parıltılar vardı. Diğer elini belime attı ve beni kendi göğsüne çekti. Biraz daha zorlarsa kucağına çıkacaktım neredeyse. Kalcağımız eve nihayet vardık ve ben hızlıca arabadan indim. Eve girdik. Gece boyu eğlenmeye devam ettik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heartbreaks And Spaces• Zeyçağ
Fanfiction@xyakamozx6 hesabımın şifresini unuttuğum için hikaye buradan devam edecek Zeyno Sarı × Çağrı Koçak