5.3

17 2 0
                                    

Zeyno

Gözlerimi açtığımda kendimi yatakta bulmuştum. En son küvette uyuyakaldığımı hatırlıyordum. Çağrı beni yatağa yatırmış olmalıydı. Yatağın diğer tarafına baktım. O da uyuyordu. Üzerimde onun tişörtü vardı.

Üstü çıplaktı. Yavaşça üzerine eğildim ve yanağını öptüm. Bana sarıldı ve beni kendine çekti. Güldüm.

" Günaydın boncuğum. " dedi uykulu sesiyle.

" Günaydın aşkım. " dedim. Yanağımı öptü. Ona baktım. Gözleri kapalıydı. Ona sarıldım.

" Hadi kalk artık. " dedim ve yanağını öptüm.

" 1 sene sonra, tam bir sene sonra karım olacaksın. " dediğinde kalbim hızını arttırmaya başladı.

" Zeyno Koçak. "

Adım dudaklarından bir melodi gibi döküldü. Gözlerini açtı.

" Uyumlu oldu. Zeyno, Çağrı ve olursa kızımız ya da oğlumuz Uğur. "  dediğinde güldüm. O da güldü. Yanağımı öptü. Kalbim onun yanındayken heyecandan duracak gibi oluyordu. Kurduğumuz hayaller güzeldi. Onları gerçekleştirmemize çok az kalmıştı.

***

1 Yıl Sonra

Zeyno

Havalimanının iç hatlar kapısında bekliyorduk. Çağrı askere gitmişti ve bu gün geliyordu. Elinde valiziyle Çağrı çıktı.

" Boncuğum. " dedi. Hızla birbirimize yaklaştık ve birbirimize sarıldık. Beni havaya kaldırdı. Gözlerimi kapattım ve boynunu öptüm. Beni yavaşça yere indirdi. Saçlarını kısacık kestirmek zorundaydı ve bu ona acayip yakışmıştı. Kimseyi umursamadan beni kendine çekti ve dudaklarıma kocaman bir öpücük bıraktı.

" Çok özledim seni. " dedim.

" Bende. Seni düşünmediğim bir an yoktu. " dedi ve bana tekrar sarıldı. Ondan ayrıldım. Herkes ile tek tek sarıldı. Sonra da Ceylan ve Berk'in kızı Karaca'ya baktı. Saçları ve gözleri simsiyahtı. Teni ise çok beyazdı. Zaten siyah gözleri iri olduğu için adını Karaca koymuştum. Geyiklere benziyordu. Hepimiz haldır haldır isim aramıştık. Bir türlü isimde karar verememişlerdi. En sonunda doğdu ve aynı geyiklere benziyordu. Zaten kara kaşlı kara gözlüydü. Bende Karaca ismini önermiştim. İsim annesi bendim. Berk kendi annesine benzediğini söylüyordu.

" Gel bakalım buraya kara kız. " dedi ve Karaca'yı kucağına aldı. Karaca Çağrı'yı görünce gülmeye başladı.

" Buldu tabii yakışıklı baby face adamı babasının pabucunu damlara fırlattı. " dedi Berk.

Hepimiz güldük. Çağrı, Karaca'nın yanağını öptü. Sonra Karaca'yı babasına geri verdi. Beni kolunun altına aldı. Saçlarımı öptüğünde bu hissi özlediğimi farkettim.

Birlikte arabalara yürümeye başladık. Kollarımı beline doladım. Arabalara bindik ve herkes kendi evine dağıldı. Bizde onun evindeydik. Birlikte yemek yapıyorduk. Mantarları doğruyordum ve o da tavukları kavuruyordu. Birlikte makarna yapıyorduk.

" Nasıl geçti askerlik? " diye sordum.

" Çok zordu. " dedi. Ona baktım ve gülümsedim.

" Kıyamam ben sana. " dedim. Sonra da doğradığım mantarları da yanına koydum. Çıkan bulaşıkların bir kısmını yıkadım.

" Seni çok özledim. Bana gitmeden verdiğin fotoğrafa baktım hep. " dedi. Sonra bana baktı. Bende ona baktım.

" Hasret giderelim istiyorum. Çok özledim. " dediğinde gülümsedim. Ona arkadan sarıldım. Ellerimi karnında birleştirdim.

" Bu gece buradayım. Bol bol hasret gidereceğiz. " dedim ve göz kırptım. Askere gitmek ona yaramıştı. Karın kası yapmış olmalıydı. Kafamı sırtına yasladım. Bu gece onunla kalacaktım. Annem bize karışmıyordu. Bilal abi hiç umursamıyordu. Ben senin baban değilim beni ilgilendirmez derdi.

" Kokunla uyumayı bile özledim. Senden ayrı kalmak istemiyorum. İşe başlayayım ondan sonra nikah günü alalım. " dedi.

" Bende iki gün izin aldım. " dedim. Formasyon almıştım. KPPS'ye girmiştim. Şimdi de ücretli öğretmenlik yapıyordum. Atanmayı bekliyordum. O da Kriminal Laboratuvarına atanmıştı ve bir süre çalıştıktan sonra askere gitmişti. Şimdi de işe geri başlayacaktı.

" O zaman alalım nikah günü. Evlenelim. " dedim. Makarnayı yaptık ve yedik. Sonrasında mutfağı toplayıp salona oturmuştuk. Kafasını karnıma koydu. Saçlarını okşamaya başladım. Artık çok kısaydılar. Gözlerini kapattı.

" Seni öyle çok özledim ki bütün bir ömür böyle kalabilirim. " dedi. Bende çok özlemiştim. Karnımın üzerini öpmesiyle gülümsedim. Kafasını kaldırıp bana baktı.

" Sensiz olmaya dayanamıyorum artık. " dedi ve üzerimde hafifçe yukarıya çıktı. Gülümsedim.

" Artık bensiz değilsin. " dedim. Dudaklarıma kocaman bir öpücük bıraktı. Öpüşüne karşılık vermeye başladım. Uzunca bir süre öpüştükten sonra yavaşça elleri üzerimdeki elbisenin askılarına gitmeye başladı. Doğruldu ve beni kucağına aldı. Askıları indirdi. Dudaklarıma küçük öpücükker bırakmaya başladı. Oradan da boynuma indi.

" Artık ayrı kalmak istemiyorum. " dedi ve bir öpücük daha bıraktı boynuma. İçimi öyle hoş yapıyordu ki çok hoşuma gidiyordu.

" Seni bir gün bile görmesem özlerken 1 sene ayrı kalmak işkence gibiydi. " dediğinde üzerindeki tişörtü çıkarttım. Kıyafetlerimiz dakikalar içinde yeri boylamıştı.

Heartbreaks And Spaces• ZeyçağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin