Nikah günü almak için gelmiştik. İkimizde heyecandan ölüyorduk. Kapıyı çaldık ve içeriye girdik.
" İyi günler. Biz nikah tarihi almak için gelmiştik. " dedim. Görevli memur gülümsedi.
" Tabii, belgelerinizi alabilir miyim? " diye sordu. Gerekli belgeleri uzattık. Evlilik beyannamesini doldurduk.
" Evet, hangi günü istersiniz? " diye sordu.
" Bence 2 ay sonrasına alalım. Anca hazırlıkları tamamlarız. " dedik aynı anda.
" O zaman 20 Ocak 2029 günü saat 17.15'te nikahınız var. " dedi. El elel odadan çıktık. 20 Ocak 2029'da evlenecektik. Yani 2 ay sonra evleniyorduk.
" Evleniyoruz. " dedi ve bana kocaman sarıldı. Kahkaha attım. Yanağımı öptü. Birlikte arabaya bindik.
" Yakında kocan olacağım. " dedi ve saçlarımı öptü.
" Keşke babam bu günleri görseydi. " dedim. Ona baktım.
" Gerçi zaten iki babam var sayılır. Bilal Abi vardı. O üvey babam ama keşke annemle yaşıt olsaydı. Belki de babam o olurdu. Şimdi de Önder Hoca var. " dediğimde yanağımı öptü.
" Benimde 2 annem var. Derya Teyze ve Kader Anne. " dedi. Kendi annesini saymamıştı. Nedeni de belliydi. Annesi nişanımıza gelmemişti. Hatta daha çocukken onu öldürmeye çalışmış, bir keresinde de gözünün önünde intihar etmişti. Sırf Derya Teyze ve Önder Hoca evlendi diye. Sonra da abisinin yanına taşınmıştı. Bende beklemiştim gelmesini. Sevmiştim Nesrin Teyzeyi. O da beni sevdiğini söylemişti. İkimizinde bir yanı hep eksikti.
" Birkaç sene sonra evli ve belki de çocuklu bir çift olacağız. Düşünsene işten geliyorsun ve evde minik bacaklı bir şey dolaşıyor. " dedim ve ona baktım. Elim karnıma gitti.
" Bence en az dört çocuk yapalım. " dediğinde ona şokla baktım ve güldüm.
" Senin için demesi kolay. Hem bir eve iki hadi bilemedin üç çocuk yeter. Dört çocuk çok fazla. " dedim. Bende çocuk seviyordum ama dört çocuğa bakmak çok zor olurdu.
" O zaman iki çocuk yapalım. Hatta ikiz olsunlar. Biri kız biri erkek. Açılay ve Gediz gibi. İlk doğan hangisi olursa da Uğur adını veririz. " dediğinde güldüm. Baba olmayı çok istiyor olmalıydı. Bende anne olmak istiyordum.
" Çağrı, Zeyno, Uğur ve... Diğer çocuğumuzun adı ne olacak? " diye sordum. Daha evli değildik ve bebeğimiz yoktu ama planlarımızda çok güzel bir aileydik. Sanki evlenip hamile kalmışım gibi heyecanla bebeğimize isim düşünüyorduk.
" Diğer çocuğumuzun adını da sen koy. " dedi. Uğur onun istediği addı ve ilk çocuğumuza koymak istiyordu. Peki ben çocuğumuz olursa adını ne koyacaktım. Hiç düşünmemiştim.
" Kız olursa Beliz olsun bence. " dedim.
" Erkek olursa da Çağıl. Wattpad'e okumuştum yıllar önce. " dedim. Şimdi Wattpad yoktu. Ortaokul yıllarım elimden alınmış gibiydi. Haftasonları az sabahlamamıştım.
" Benim adımla uyumlu. " dediğinde yanağını öptüm. Umarım oğlumuz olur ve aynı ona benzer. Arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı.
***
1 Ay 3 Hafta Sonra
Zeyno
Çağrı, ben, ailelerimiz ve arkadaşlarımız birlikte gelinlik denemeye gelmiştik. Önce damatlık almıştık. Beyazdı ve çok güzeldi. Karşımdaki aynadan üzerimdeki gelinliğe bakıyordum. Düşük omuzlu ve kabarık değildi. Yaka kısmı drape gibiydi. Bel kısmı korse gibiydi ve etek kısmı da birazcık bollaşıyordu. Yırtmacı ve kolları zarif bir tüle sahipti. Kumaşı satendi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kabinden gelinlikle çıktım. Çağrı gözlerinde bariz bir hayranlıkla bana bakmaya başladı. İmkanı olsa gözlerinden kalpler çıkscak gibiydi.
" Melek gibi olmuşsun. " dediğinde gülümsedim. Anneme baktım.
" Taş gibi olmuşsun. Ben doğurdum sonuçta. " dedi annem. Kendime baktım. Kendimi bu gelinlikle bütünleşmiş gibi hissediyordum. 1 hafta sonra evleniyorduk. Sade bir nikah olacaktı. Ondan sonra da kendi aramızda eğlenecektik.
" Bencede çok güzel. " dedim.
" Güzel hafif kalır bence. Bir tek kanatların eksik kalmış. " dedi Çağrı ve ben gülümsedim. Bana hala daha hayranlıkla bakıyordu.
" 10 numara 5 yıldız gelinlik seçmişsin. " dedi Arap ve elini beğenmiş gibi salladı.
