2.6

122 10 4
                                    

1 Hafta Sonra

Zeyno

Üzerime bir sweatshirt geçirdim ve telefonumu cebime koydum. Çağdaş'ın yanına gidecektim ve bu yüzden sigara almadım yanıma. Kardeşime kötü örnek olmak istemiyordum. Kendine zarar vermemeliydi. Mont almadım ve saçlarımı örmeye başladım. Saçımı ördükten sonra odamdan çıktım. Zehra Abla'nın evini biliyordum. Umut mutfaktan çıktı.

" Ben Çağdaş ile buluşacağım. " dedim.

" Tamam. Görüşürüz. " dedi. Bende ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım. Sonra da bisikletime ilerledim. Bisikletle bahçeden çıktım. Bisiklete bindim ve Çağdaş'ın evine sürmeye başladım. Aslında babam baya baya burnumun dibinde oturuyormuş. Evi bizim eve çok yakındı. 20 dakikalık bir yol sonrası müstakil bir evin önünde durdum. Çağdaş penceredeydi. Bisikletten indim ve bisikletin ayakta durmasını sağlayan kolu ayağımla indirdim. Çağdaş hemen evden çıktı ve gelip koşarak bana sarıldı.

" Seni çok özledim abla. " dedi. Gülümsedim bende ona sarıldım.

" Bende seni özledim. " dedim. Arkamdaki bisiklete baktı.

" İki tekerlekle sürmeyi biliyor musun? Bana öğret lütfen. " dedi. Kafa salladım.

" Öğretirim tabii. " dedim. Zehra Abla kapıdaydı ve bize gülümseyerek bakıyordu.

" Ben bisikletimi alıp geliyorum. Bekle beni burada. " dedi ve Zehra Abla'yı sıyırıp geçerek eve girdi. Zehra Abla'ya ilerledim.

" Nasılsın abla? " dedim. Gülümsedi.

" İyiyim kızım, sen nasılsın? " diye sordu gülümseyerek.

" Bende iyiyim. " dedim.

" İstersen geç otur. " dedi. Kafamı iki yana salladım.

" Gerek yok abla. " dedim. Kafasını onaylar anlamda salladı. Arkasını dönüp arka bahçeye baktı. Derin bir iç çekti.

" Fırat kaza gününün sabahında fazladan iki tekerleği çıkarmıştı. Ertesi gün iki tekerlekle kullanmasını öğretecekti. " dediğinde kendimi kötü hissettim.

" O çok şanslı. " dedim. Zehra Abla bir kere bile babam ile ilgili kötü konuşmamıştı. Benim babam asla anneme aşık olmamıştı. Annem hep çabalamıştı ama olmamıştı. Zorlamamak gerekliydi bazı şeyleri. Çağdaş bisikletiyle gelirken Zehra Abla ile dışarıya çıktık ve Çağdaş bisikletini sokağa indirdi. Çağdaş'ın yanına gittim. Zehra Abla'ya el sallayarak birlikte sokakta yürümeyr başladık.

" Buraya çok yakın bisiklet sürdüğüm bir park var. Bisiklet yolu da var. Lunapark oyuncakları da var ama çok azlar. Gidelim mi? " diye sordu. Kafa salladım. Birlikte yürüyerek parka gittik. Bisiklet yoluna gittik. Bisikletimi bisiklet yolunun kenarına park ettim ve kilitledim. Sonra da o bisiklete bindi ve ben arkasına geçtim. Ben onu arkasından tutuyordum. Daha sonrasında bıraktım ve o çok güzel sürmeye başladı. Bende peşinden yürümeye devam ettim. Bir tur attık. Daha sonra birlikte bindik bisikletlere ve birlikte de defalarca tur attık ve daha sonra pamuk şeker alıp banklara oturduk. Etrafı izliyordu. Bisikletlerimizde yanımızdaydı. Annem aradı. Telefonu açtım.

" Alo? Nasılsın anne? " diye sordum.

" İyiyim kızım sen nasılsın? "

" Bende iyiyim. Çağdaş ile dışarıdayız. " dedim.

" İyi, selam söyle sevgiline. " dedi annem Çağrı'dan bahsettiğimi zannederek. Çağrı'ya hep Çağdaş derdi.

" Kardeşim olan Çağdaş ile burdayım. Sevgilimin adı da Çağrı. " diye gülerek düzelttim. Annemde güldü.

Heartbreaks And Spaces• ZeyçağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin