4.8

64 6 0
                                    

Yarın

Zeyno

Elimdeki simitlerle Çağrı'nın kapısını çaldım. Annesi artık o evde kalmıyordu çünkü abisinin yanına taşınmıştı. Bu yüzden artık tek başına kalıyordu. Çağrı kapıyı açtı. Gülümsedi.

" Boncuğum. " dedi ve kollarını bana açtı. Hızlıca kollarının arasına girdim. Elimden simitleri aldı ve birlikte içeriye girdik. Kapıyı kapattı. Ceketimi askılığa astım ve parmaklarımın ucunda yükselip dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım. Elinden simitleri aldım ve mutfağa geçtim.

" Bende bize bir şeyler hazırladım. " dedi. Masada menemen, çay ve kızarmış ekmek, patates kızartması ve kahvaltılık bir sürü şey vardı.

" Ellerine sağlık. " dedim.

" Teşekkürler bebeğim. " dedi. Çenesini öptüm. Çayları doldurdum ve kahvaltımızı yapmaya başladık. Elindeki ekmeğe tereyağı ve çilek reçeli sürdü. Reçelli ekmeği bana uzattı. Gülümsedim.

" Teşekkürler aşkım. " dedim ve ekmeği aldım. Ekmekten kocaman bir ısırık aldım. Çilek reçelini çok severdim. Dudağımın kenarına bulaşan çilek reçelini peçeteyle sildi ve gülümsedik ikimizde.

" İyi ki geldin. Sensizlik çok zor. " dediğinde elini tuttum.

" İnan bana seni düşünmediğim tek bir saniye yok. Hep seni düşündüm. " dedim. Birlikte olan bütün anılarımızı düşünüyordum hep. Kahvaltımızı yaptık ve etrafı toparladık. Elini bana uzattı. Kendine çekip sarıldı. Birlikte koltuğa uzandık.

" Seninle böyle uzanmayı bile özledim. " dedi ve bende iyice göğsüne sokuldum.

" Bende. Böyle saçlarımı okşamanı, öpmeni, mutlu hissettirmeni, kokunu, saçlarını çok özledim. Gitmeden birkaç tişörtünü çalmayı düşünüyorum hatta. " dedim ve ikimizde güldük. Eğildi ve gülüşüme kocaman bir öpücük bıraktı. Daha sonra dudaklarımızı birbirine bastırdı. Alt dudağıma küçük bir öpücük bıraktığında bende üst dudağını emdim. Öpüşmemiz yavaştı ama tutkuluydu. Elleri yanaklarımdaydı. Okşuyordu. Dudaklarım onun tadını özlemişti. Kollarım boynuna sarıldı. Dudaklarımız ayrıldı.

" Güzelim benim. " dedi ve yanağımı öptü. Gözlerimiz uzunca bir süre birbirine baktı. Gözlerinde gördüğüm bariz bir hayranlıktı.

" Hep beni sev olur mu? Çünkü ben hep seni seveceğim. " dedi yanağımı okşarken. Kalbim deli gibi atıyor, beni

" Bende seni seveceğim. Son nefesimden sonra bile. " dedim. Dudaklarını alnıma sürttü. Gözlerimi kapattım.

" Çağrı. " diye mırıldandım. Gözlerimi öptü. Gülümsedim. Gülüşümü öptü. Gözlerimi açtım. Kalplerimiz heyecanla çarpıyordu.

***

1,5 Yıl Sonra

Çağrı

Elimdeki valizle Eskişehir otogarından çıktım. Taksiye bindim. Zeyno'yu görmek için gelmiştim.  Eşyalarımı otele bıraktım. Ardından da yurda gittim. Telefonumu çıkardım.

" Alo Çağrı. " diyen sesini duydum. Sesi mutlu geliyordu.

" Aşağıya in. Yurdun bahçesindeyim. " dedim. Aradan beş dakika sonra Zeyno gelip bana sarıldı. Onu havaya kaldırdım ve etrafımda döndürdüm. Kokusunu içime çektim. Onu öyle çok özlemiştim ki onu ciğerlerime hapsetmek istiyordum.

" İyi ki geldin. " dedi ve kimseyi umursamadan dudaklarıma kocaman bir öpücük bıraktı.

" Hadi hazırlan. Dışarıya çıkalım. " dedim. Kafa salladı.

Heartbreaks And Spaces• ZeyçağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin