Heartbreaks And Spaces• Zeyçağ

4.7

3 Ay Sonra

Zeyno

Otobüsten indim ve bavulumu aldım. Telefonumu aldım ve otobüsten indiğimi söylemek için Umut'u arayacakken annemlerin ve Çağrı'nın bana yaklaştığını gördüm. Gülümsedim. Telefonu cebime soktum. Bana yaklaştı ve bana sıkıca sarıldı. Bende ona sarıldım. Kafasını boynuma yasladı.

" Hoşgeldin. " dedi.

" Hoşbuldum. " dedim sadece onun duyabileceği bir sesle. Saçlarımı öptü. Gözlerimi sıkıca yumdum. Bu hissiyatı özlemiştim. Çağrı'yı, evimi özlemiştim. Annemlerde yanımıza gelmişti. Anneme gülümsedim. Çağrı'dan ayrıldım. Anneme sarıldım. Sırtımı okşadı.

" Hoş geldin güzel kızım benim. " dedi ve sırtıma bir iki kere hafifçe vurdu.

" Hoşbuldum. " dedim. Herkese sarıldım. Daha sonra Çağrı beni kolunun altına aldı ve hepimiz arabaya yürümeye başladık. Çağrı'nın beline sarıldım ve kafamı kaldırıp ona baktım.

" İyiki geldin. " dedi.

" Çok özledim sizi. " dedim.

" Bizde seni çok özledik. " dedi ve saçlarımı öptü. Bilal abinin arabasına bindik.

***

Zeyno

Arap ile dileklerimizi diledik. Sonra da doğum günü pastamızdaki mumları üfledik. Sonra da ben ve Duru pasta kesmek için mutfağa gittik.

" Çok özledim seni ya. Alışabildin mi Eskişehir'e? " diye sordu Duru.

" Biraz. Burası gibi değil. " dedim. Eskişehir güzeldi ama biraz küçük bir yerdi.

" Siz alışabildiniz mi? " diye sordum.

" Yani. Bende çok alışamadım. Annemleri, sizi çok özledim. " dedi. Bende özlemiştim. Pastaları kesip bahçeye çıktık. Hepimiz bizim bahçede toplanmıştık. Aramızda yeni bir kişi daha vardı. Berk'in kız arkadaşı Ceylan. Çağrı'nın yanına oturdum. Kafamı omzuna yasladım.

" İyiki doğmuşsun benim bebeğim. " dedi sadece benim duyabileceğim bir sesle. Gözlerimi kapattım. Onun kollarında huzur buluyordum. Benim ruh eşimdi. Biz birbirimiz için yaratılmıştık.

" Biz gidelim isterseniz siz devam edin. " dedi Umut gülerek. Masanın altından o Umut'un bacağına tekme attı, bende poposuna çimdik attım.

" Ahh, yavaş olun lan. " dedi ve poposunu ovaladı. Umut'a öldürücü bakışlar attım ve Çağrı'ya dönerek ona gülümsedim ve çenesini öptüm.

" Siz ne kadar tatlısınız. " dedi Ceylan gülümseyerek.

" Teşekkürler. Sizde öyle. " dedim. Ceylan Berk'e baktı ve elini tuttu.

" Teşekkür ederim. " dedi ve kafasını Berk'in omzuna yasladı. Berk ona baktı ve gülümsedi. Mutlu olması iyiydi. İyileştiği anlamına geliyordu.

" Evet, kim yeğenlerimin bekar amcası olacağım demişti. " dedi Ege gülerek. Berk güldü.

" O eskindendi. " dedi ve Ceylan'ın yanağını öptü.

" Berk'i de kaybettik. " dedi Ali ve Mavi ona döndü.

" Dikkat et seni de kaybetmeyelim. " dedi alayla. Ali büyük naneyi yemişti.

" Naneyi yedin oğlum Ali. " dedi Umut.

" Aşk anlamında güzelim. Aklın hani sadece onda olur ya o anlamda. Yoksa ben hiç öyle der miyim. " dedi ve Mavi'nin yanağını sıktı. Gece boyunca sohbet ettik. Şimdi de Çağrı ile birlikte yürümüş, sonra da çatıya çıkmıştık. Duvara yaslanmıştık.

" Sana sarılmayı, birlikte uyumayı, saçlarını, kokunu, dudaklarını ve gözlerini çok özledim. " dediğimde gülümsedi.

" Bende güzel çiçeğim benim. " dediğinde ona döndüm.

" Öp beni. " dedim. Beni öpmesine ihtiyacım vardı. Dudaklarıma yaklaştı. Elleri yanağıma gitti ve okşarken küçük bir öpücük bıraktı. Alnını alnıma yasladı.

" Seni çok seviyorum. " dedi.