Heartbreaks And Spaces• Zeyçağ

5.7

2 Ay

Zeyno

Hafta sonuydu. Okulum yoktu ve Çağrı'nın da izin günüydü. Fiona kafasını karnıma yaslamıştı. Midem bulanıyordu. Kafasını okşadım. Çağrı yanıma oturdu.

" Mideni mi üşüttün. " diye sordu. Kafamı iki yana salladım. Karnıma kafasını koyan Fiona'nın kafasını sevdi. Midem yine bulandı. Kolay kolay midesi bulanan biri değildim. Elim karnıma gitti. Son 3 aya yakındır regl olmamıştım da üstelik. Hamile miydim acaba? Fiona'yı rahatsız etmeden ayağa kalktım.

" Bence ben hamileyim. " dedim. Elim karnıma gitti.

" Hamile misin? " diye sordu Çağrı.

" Bilmiyorum. Gidip test yapmam lazım. " dedim. Yanağını öptüm.

" Hemen eczaneden test alıp geleceğim. " dedim.

" Bende geleyim. " dedi.

" Sen gelme. Ben gider alırım. " dedim. Evden çıktım. Sokağın köşe başında eczane vardı. Eczaneye girip 3 tane hamilelik testi aldım. Eve gittim. Testi yaptım. Sonuçların çıkmasını bekliyordum. Elim karnıma gitti.

" Orada mısın gerçekten? "

Testlere baktım. Üçü de çift çizgiydi. Hamileydim. Testleri aldım. Banyodan çıktım.

" Hamileyim! " dedim. Çağrı gelip bana sarıldı ve beni etrafında döndürdü. Sonra da dudağımı öptü.

" Hemen randevu al. Gidelim bakalım kaç aylık. " diye sordu.

" Tamam. " dedim. Yarın için randevu aldım. Koltuğa oturduk. Eli karnımdaydı.

" Eğer kızsan baştan anlaşalım ben ölene kadar evlilik yok. " dediğinde güldüm. Karnımı okşadım.

" Ben izin veriyorum kızım ya da oğlum. İstediğin zaman evlen. " dedim. Çağrı karnımı okşadı. Eğer bebeğimizi kaybetmeseydik belki o da bizimle kardeşinin sevincini yaşıyor olurdu. Hazal ve Ege'nin oğlu Deniz ile aynı yaşta bir çocuğumuz olacaktı. Aralarında 2 ay 1 hafta olacaktı. Ben düşük yaptığımda Hazal beş aylık ben ise 9 haftalık hamileydim. Şimdi o yine 5 aylık hamileydi. Bu sefer bir kızı olacaktı. Telefonum çaldı. Duru arıyordu. Arap ve ikisi evlenmişlerdi. Telefonu açtım.

" Sana bomba bir haberim var. " dedik aynı anda.

" Önce sen. " dedim.

" Hamileyim. " dedi.

" Bende hamileyim. " dedim.

" Aşkım, Zeyno'da hamile. " dedi Duru Arap'a.

" Bluetooth ile mi bağladılar kızım sizi birbirinize. Aynı anda regl oluyorsunuz, aynı anda hamile kalıyorsunuz. Aynı anda da doğurun bari. " diye içeriden Arap'ın sesi geldi. Güldüm. Arap ve ben aynı gün doğmuştuk. Belki bizim bebeklerimiz de aynı gün doğardı.

Akşam olunca akşam yemeği yedik ve koltuğa uzandık birlikte. Elini karnıma koydu.

" Çağrı düşünsene ikizse. " dedim.

" Bebeklere bakarken çıldırırız. " dediğinde güldüm.

" Eğer ikiz olurlarsa üçüncü çocuğu yapmayalım. " dedim. Bize iki çocuk yeterli olurdu.

" Sen bilirsin. " dedi. Karnımı okşadı.

" Acaba bana mı yoksa sana mı benzeyecek. Kız olursa inşallah sana benzer. " dedi. Saçlarımı okşadı.

" Böyle renkli renkli tokalar falan takar. Senin makyaj malzemelerini falan kullanır. " dediğinde güldüm.

" Fiona ile çok iyi anlaşacaklar bence. Bu sabah kafasını karnına yasladı ya, bence hissetti hamile olduğunu. " dediğinde gülümsedim. Koltuğun önünde yatıyordu  oda. Elimi ona uzattım. Elimi kokladı ve küçük gözleriyle bana baktı. Onu kucağıma alıp geniş koltuğa çıkarttım. Onu göğsüme bastırdım.

" Hep bunun hayalini kurduk. " dedim. Kafasını koluma yaslayarak kıvrılıp uyudu. Birlikte televizyon izledik. Sonra da odamıza çıktık. Üzerime pijamalarımı giydim. Çağrı yatakta oturmuş beni izliyordu. Ona döndüm. Beni kolumdan tutup acıtmadan kendine çekti. Tişörtümü sıyırdı. Karnımı öptü. Saçlarını okşadım.

" Babanın ilk iyi geceler öpücüğü. " dedi. Bende parmağımı öpüp karnıma değdirdim.

" Bu da annenin ilk iyi geceler öpücüğü. " dedim. Sadece 9 ay sonra kucağımdaydı. 9 ay dediğin nedir ki? Hemencecik geçiverir.

" Seneye çocuğumuz birinci yaşını kutlayacak. " dedi. Karnımı okşadım. Yatıp uyuduk. Sabah kahvaltımızı yapıp doktora geldik.

Doktorun odasına girdik. Daha sonrasında beni ultrasona aldı. Ekrana baktım. İki küçük kese vardı.

" Tebrik ederim. İkiz bebekleriniz olacak. " dedi doktor.