2 Ay Sonra
Zeyno
Bu iki ayı da sorunsuz atlatmıştık. Bebeklerimiz gayet iyiydi. 3 ay bitmişti ve dördüncü aya girmiştik. Yarın kontrole gidecektik. Belki de bebeklerimizin cinsiyetini öğrenirdik. Aynanın karşısına gittikçe büyüyen karnıma baktım. İkiz oldukları için karnım biraz daha büyüktü. Çağrı işteydi ve bu gün nöbete kalacaktı. Fiona yatağımızın üzerinde yatıyordu. Yanına gidip kafasını okşadım.
" Kardeşlerinin keyfi yerinde. " dedim. Sonra da odadan çıktım. Koltuğa oturdum ve bir şeyler izlemek için televizyonu açtım. Karnımı okşadım. Fiona odamızdan çıktı ve koltuğa atladı. Artık koltuğa atlayabiliyordu. Bacağımın dibine yattı. Annesi de onlara gittiğimde yanımdan ayrılmazdı.
" Aynı annenin kızısın. Hato da senin gibi dibimden ayrılmazdı. " dedim. Karnımı okşadım. Garip bir şekilde elim hep karnımdaydı. Bebeklerimi hissetmek istiyordum belki de hep. Ya da onları korumak istiyordum.
" Yarın cinsiyetlerini öğrenebiliriz. " dedim gülümseyerek.
" Umarım bir kız bir erkeksinizdir. " dedim. Kapı çaldı. Ayağa kalktım. Kapıyı açtım ve Çağdaş'ı gördüm.
" Hoş geldin. " dedim.
" Hoş buldum ablam. " dedi Çağdaş. Bana sarıldı. Sonra karnımı sevdi hafifçe. Onu içeriye aldım. Kapıyı kapattım.
" Çay ister misin? " diye sordum.
" Sağol zahmet etme. Zaten hamilesin. " dedi ve ikimizde koltuğa oturduk.
" Keşke babam da bu günleri görseydi. Bana hep derdi ki bir yanımda senin bir yanımda ablanın çocukları olacak derdi. " dediğinde gülümsedim.
" Eğer yaşasaydı torunlarını çok sık göreceğini zannetmiyorum. " dedim. Bize yaşattıklarını unutmamıştım.
" Ne desen haklısın. Anneme bazen bende kızıyorum. Diyorum başka adam mı yoktu da evli bir adamı buldun diye ama olanlar oldu artık. " dediğinde kardeşimin elini tuttum.
" Sen nolursa olsun benim kardeşimsin. Sen benim ilk kardeşimsin. " dedim. Annelerimiz farklı bile olsa kardeştik.
" Annelerimizin de aynı olmasını isterdim. " dedi iç çekerek.
" Ben annemden memnunum. " dedim.
" Bende. Belki de böylesi çok daha iyi. " dedi ve güldü. Karnımı son kez okşadı ve ayağa kalktı. Bende kalktım.
" Nereye? " diye sordum.
" Arkadaşların yanına gideceğim. Sonra görüşürüz. Enişteme çok selam söyle. " dedi ve evden çıktı. Bahçe soğuk olduğu için çıkmak istemiyordum. Ayrıca Fiona'yı yürüyüşe çıkarmam lazımdı.
" Ben üzerimi değiştireyim de yürüyüşe gidelim. " dedim ve odamıza girip üzerimi değiştirdim. Ev sıcak olduğu için şort giymiştim. Fiona ile birlikte yürüyüşe çıktık.
***
Gece
Çağrı
Eve girdiğimde salonun ışığı kapalıydı ve televizyon açıktı. Yarın okul olmadığı için bu saate kadar uyumamış beni beklemiş olmalıydı. Ona hep kızsam bile bunu yapıyordu.
Benimde yarın izin günümdü. Yarın tüm gün bizim olacaktı. Önce bir şeyler yiyip doktor kontrolüne gidecek ve bebeklerimizin durumunu öğrenecektik. Sonra da ona göre birkaç kıyafet alabilirdik. Nöbetim bittiği için eve yeni gelmiştim. Korkunç bir cinayet işlenmişti ve onun delileriyle uğraşıp durmuştum. Bir sürü parmak izi ve delil vardı. Parmak izi görmek istemiyorum ama işim bu ve işimi severek yapıyorum. Tek sorun mesai saatleriydi. Sonuçta polisler zamanla yarışıyordu. Bu yüzden nöbete kaldığım oluyordu. Kapıyı kapattım ve ceketimi askılığa astım. Salona girdim. Zeyno koltukta uyuyakalmıştı. Köpeğimiz Fiona ise yatağında uyuyordu. Kafasını kaldırıp bana baktı.
" Naber kızım? " dedim. Soğuk olduğu için onu içeride besliyor, yazın ise evin bahçesinde besliyecektik. Evimiz bahçe katıydı. Zemin katta olan dairelerin kendine özel bahçeleri vardı. Zeyno'ya baktım. Üzerinde Allah'tan battaniye vardı da üşümemişti. Kış geliyordu sonuçta. Ne kadar petekler yansa da ev ısınınca sönüyorlardı. Üşümesini istemiyordum. Yavaşça saçlarını okşadım. Boynu tutulacaktı.
" Aşkım, hadi kalk, yatağa yat. " dedim. Uyanmadı. Sonra hafifçe yanağından öptüm. Gözlerini açtı ve bana baktı.
" Saat kaç Çağrı? " diye sordu uykulu sesiyle. Telefondan saate baktım.
" Saat 4'e geliyor. " dedim. Allah'tan doktor randevusu öğlendeydi. Battaniyeyi üzerinden attı. Koltukta doğruldu. Işığı açtım. Televizyonu kapattı. Ayağa kalktı. Üzerinde benim tişörtüm ve gri bir şort vardı. Ne zaman nöbetten gelsem benim tişörtlerimi giyerken görüyordum onu. Sanki kendi pijamaları yokmuş gibi. Bir de şort giymişti. Acaba kışa girdiğimizin farkında değil miydi?
" Amma uyumuşum. " dedi. Sonra da bana sarıldı. Uyuduğu için gözleri kısılmıştı.
" Hoş geldin aşkım. " dedi kısık sesle.
" Hoş buldum sevgilim. Hadi gel uyuyalım. " dedim. Benimde uykum vardı.
" Kucağına alsana beni. " dedi. Güldüm. Onu kucağıma aldım. Kafasını boynuma yasladı. Hamile olmasına rağmen çok ağır değildi. Zaten yatak odası da yakındı.
" İstediğin oldu mu? " diye sordum.
" Oldu. " dedi. Sonra da boynuma küçük bir öpücük bıraktı. Odaya girer girmez yatağa yatırdım onu. Dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım. Ondan ayrıldım. Beni yakamdan tutup tekrar öpmeye başladı. Alt dudağıma bütün ilgisini veriyordu. Üst dudağını emdim. Mırıldandı. Onu bırakmak istemiyordum ama yorgundum. Üstelik hamileydi. Ondan istemeyerek ayrıldım.
" Bu haksızlık ama. " dedi. Işığı kapattım. Ona döndüm. Dudaklarını büzerek bana bakıyordu.
" Seni bırakmak istemiyorum ama yorgunum canım ve hamilesin. Çocuklarımız doğsun sonrasında yine seninim. " dedim. Aslında hep onundum. Bana öpücük attı. Gülümsedim. Sonra da yastığına sarılarak uyudu. Uyuması için illa ki yatığa sarılıyordu. Banyoya girip duş aldım. Giyinip yanına uzandım ve ona sarıldım. Sırtı göğsüme yaslıydı. Günün sonunda ona sarılarak uyumak tüm yorgunluğumu alıyordu. Kokusuyla uyumayı yıllar geçse bile bırakamayacaktım. Neredeyse 10 senedir birlikteydik ve 3 senesinde de evliydik. Ona sarılarak uyumak benim için bir terapi gibiydi. Eve geldiğimde tek istediğim şey ona sabaha kadar sarılıp kokusuyla uyumaktı. Kokusu, varlığı benim yuvamdı. Bu ev bizimdi. Zeyno olmadan burası bir yuva olamazdı. Sadece bir ev olurdu. Onu bir kez kaybetme tehlikesi geçirmiştim. Karımı ve çocuklarımı hep koruyacaktım.
" İyi geceler boncuk gözlüm. " dedim. Bir şeyler mırıldandı ama uykuya dalmak üzere olduğu için anlaşılmadı. Gözlerimi kapattım. Burnumu boynuna yasladım. Güzelim kokusunu içime çektim. Elim bebeklerimize gitti. Onları hissederek ve Zeyno'ya sarılarak uyumak kadar güzeli yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heartbreaks And Spaces• Zeyçağ
Fanfiction@xyakamozx6 hesabımın şifresini unuttuğum için hikaye buradan devam edecek Zeyno Sarı × Çağrı Koçak