1 Hafta Sonra
Zeyno
Tercihler yapılmıştı. Bende evde oturmuş kucağımdaki Gediz ile oynuyordum. Bilal abi yoktu. Asker arkadaşının babası vefat etmişti. Cenaze için Yalova'daydı. Umut ise Açılay'ı kucağında hafifçe zıplatıyordu. Annemde duştaydı. Gediz bana elindeki legolardan verdi. Gülümsedim ve elinden aldım. Legolarla ev yapıyorduk. Telefonum çaldı. Çağrı arıyordu. Telefonu açtım.
" Alo. "
" Zeyno, "
Telefonun ucundan bir öksürük sesi geldi.
" Çok hastayım, gelebilir misin? Annem evde yok. Ölüyorum. " dedi ve tekrardan öksürdü.
" Hemen geliyorum. " dedim.
" Umut, benim çıkmam lazım. Çağrı hastaymış. Anneme söylersin. " dedim. Hızla ayağa kalkıp odama gittim ve üzerimi hızlıca değiştirdim. Sonra da çantamı alarak hızla evden çıktım. Bisikletime atladım ve Çağrı'nın annesinin evine doğru sürmeye başladım. Apartmanın bahçesine girdim ve park ettim. Apartmandan çıkan birisi vardı. Hızlıca içeriye girdim ve kapının önündeki paspasta yedek anahtar vardı. Yedek anahtarı alıp içeriye girdim.
" Çağrı. " diye seslendim içeriye doğru.
" Salondayım. " diye içeriden bana seslendi. Hızla içeriye girdim. Salonda yatıyordu. Üzerinde bir battaniye vardı.
" Çok kötüyüm. " dedi ve ben ona yaklaşıp sarıldım. O da bana sarıldı. Çenesini omzuma yasladığını hissettim.
" Annen nerede? " diye sordum ondan ayrılırken.
" Dayım'ın yanına gitti. Bir haftadır orada. " dedi. Sesinden bile dayısını çok sevmediği belliydi.
" Çorba yapayım mı? " diye sordum yüzünü ellerimin arasına alırken. Yanakları ve burnu hafifçe kızarmıştı.
" Gerek yok. Vardı içtim ben. " dedi. Elim alnına gitti. Ateşi vardı.
" Ateşin var. Git bir ılık duş al. " dedim. Kafa salladı.
" Bunu diyeceğim ama dayak yemekten korkuyorum. " dediğinde kaşlarım çatıldı.
" Sende bana katıl. Beraber duş alalım. " dediğinde kaşlarım iyice çatıldı.
" Yavaş. " dedim. Bana yaklaştı.
" Neden? Daha önce defalarca kez çıplak gördün beni. Bende seni. Her bir noktanı ezbere biliyorum. " dedi bir parmağını hafifçe kolumda gezdirirken.
" Rüyanda görürsün. " dedim. Sırıttı.
***
Zeyno
Duşun açılmasıyla öncelikle soğuk su akmaya başladı ve ben Çağrı'ya sokuldum. Daha sonrasında su ılıklaşmaya başladı. Çağrı sırıttı.
" Rüyamda göreceğimi söylemiştin ama sen rüya olamayacak kadar güzelsin. " dediğinde kafamı kaldırıp ona baktım.
" Sen biraz fırsatçı mısın? " diye sordum. Bana yaklaştı. Zaten birbirimize yakındık. İyice dibime giriyordu. Su ikimizin arasından akıyordu.
" Fazlasıyla. " dedi ve sırtımda parmaklarını hissettim. Dokunuşları fazlasıyla yavaştı ve tüy gibiydi. Bana dokunması tüylerimi diken diken etmişti. Sırtıma elini yasladı. Sanki beni tutmaya çalışıyordu.
" Şerefsiz. " dedim hafifçe koluna vururken. Kafasını hafifçe eğdi ve alayla sırıttı.
" İltifat olarak alıyorum bunu karıcığım. Aa, Allah söyletti. " dedi sahte bir şaşkınlıkla. Güldüm. Onun gibi sırıttım.
" Öyle algılayabilirsin kocacığım. Aa, Allah söyletti. " dedim sahte bir şaşkınlıkla. O da güldü.
" Sana çok aşığım ben ya. " dedi ve burnunu burnuma sürttü. Gözlerimi kapattım.
" Bende sana çok aşığım. " dedim. Kafamı omzuna yasladım. O da bana sarıldı. Daha sonra kafamı kaldırdım. Çıplak omuzlarında çiller vardı. Gerçekten çok güzellerdi. Parmaklarımı onun omzunda, çillerinin üzerinde gezdirdim. Sanki hepsini ezberlemeye çalışıyordum. Aslında hepsini ezbere biliyordum. Bana bakıyordu. Bakışlarında bariz bir hayranlık vardı. Nefes alış verişlerimiz hızlanmıştı. Aramızdaki mesafe gittikçe azalmıştı ve dudaklarını dudaklarımın üzerinde hissettim. Öpüşmeye başladık ve o alt dudağıma kocaman bir öpücük verdi. Dudakları sıcaktı. Üst dudağına dişlerimi geçirdim hafifçe. Onu ısırmayı seviyorum. O da yanağımı öperken hafifçe ısırıyordu ve ödeşiyorduk. Sırtım duvara yaslandı. Ürpermiştim ve iyice ona yaklaşmıştım. Çıplak göğüslerimiz birbirine değmişti. Ellerim önce kollarına gitti ve hafifçe ellerimi gezdirdim. Oradan ensesine gitti ve ben tırnaklarımı ensesine geçirdim. Dudağımı ısırarak çekiştirdi. Nefes almak için bir süreliğine ayrıldık.
" Seninle şu an birlikte olmak istiyorum. " dedi ve dudağıma tekrar ufak bir öpücük bıraktı. Sonra tekrar ve tekrar.
" Hastasın. Yormamalısın kendini. " dedim. Kafa salladı. Duş almaya başladık. Elleri saçlarımı yıkıyordu. Bunu yaparken fazlasıyla nazik olmaya çalışıyordu. Saçlarımı çok seviyordu. Bende onlara dokunmasını seviyordum.
" Saçlarını çok seviyorum. " dedi ve burnumu öptü. Birbirimizi yıkadık. Ellerimiz vücutlarımızın bir çok yerinde dolaştı. Su üzerimizden aktıkça köpüklerde yere akıyordu. Su ılık olsa bile benim için soğuktu. Kaynar suyla yıkanmayı daha çok seviyordum. Bir tek saçlarımı soğuk suyla yıkardım. Yıkandıktan sonra beline havlusunu sardı. Bu görüntü bile benim için bir ziyafet gibiydi. Çilleri, kasları ve bembeyaz teni harika bir bütündü. Sonrasında bana da iki havlu çıkardı. Biri vücudum diğeri de saçlarım içindi.
" Akşam yemeği olarak beni yemek istiyorsun sanırım. " dedi ve havluları bana verdi.
" Ben odamdayım. " dedi ve banyodan çıktı. Elimdeki havluyla bedenimi kurulamaya başladım. O üzerini değiştirirken bende eski kıyafetlerimi giydim. Tam banyodan çıkacakken gülümsedi ve beni banyoya geri soktu.
" O saçlarını kurutalım önce. " dedi ve elindeki havluyla saçlarımı kurutmaya başladı.
" Ben yap... " diyecektim ki işaret parmağını dudağıma bastırdı.
" Merak etme. Daha iyiyim bebeğim. " dedi ve yanağımdan makas aldı. Gülümsüyordu. Saçlarımı havluyla kuruttuktan sonra dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı.
" Başın ağrıyacak. O güzel kafana yazık. " dedi ve kurutma makinesini alarak saçlarımı kurutmaya başladı. Saçlarımı kuruttu. Sonra da bana sarıldı. Ona sarıldım. Sırtını okşadım. Huzurlu hissediyordum. Yaz geldiği için üzerimde kolsuz bir crop vardı. Kollarımı okşadı.
" Buz gibisin. Seni buzlukta mı yatırıyorlar? Ciddiyim. " dediğinde güldüm. Birlikte banyodan çıkıp salona girdik. Telefonumu aldım. Umut bana mesaj atmıştı.
Koca Kafalı: Kuzenlerin en güzeliii
Koca Kafalı: Ağzıma edeceksin ama sen anneme haber ver deyince bende arkadaşında kalacağını söyledim.
Koca Kafalı: Küçük enişteye selamlar
Koca Kafalı: Mesajlara bakmadığına göre beni dayı yapmak için uğraşıyor olmalısınız
Hiç tanımadığım canım teyzem sen bu çocuğu niye yaptın ya? Sâfi sinir stres bu çocuk. Mesajları kapattım. Çağrı görürse rezil olurdum.
" Ben çok acıktım. Yemek yiyelim. " dedi Çağrı. Birlikte yemek hazırlayıp yemek yedik. Sonra da etrafı topladık. Mısır patlattık ve birlikte film izlemeye başladık. Filmi izlerken gözümün kapandığını hissettim. Çağrı'nın koluna yatmıştım. Ona biraz daha yaklaşıp uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heartbreaks And Spaces• Zeyçağ
Fanfiction@xyakamozx6 hesabımın şifresini unuttuğum için hikaye buradan devam edecek Zeyno Sarı × Çağrı Koçak