6.1

18 2 0
                                    

4 Ay Sonra

Zeyno

Birlikte bebeklerimiz için son alışverişleri yapmış şimdi de yorulduğum için oturmuştuk. Bir hafta sonra 15 Mart'ta doğacaklardı. Sezaryen olacaktım çünkü normal doğum yapmak için uygun bir vücuda sahip değildim.

" Bebeklerimiz doğsun ilk yapacağım şey yüz üstü yatmak. " dediğimde güldü.

" Yorulmadan yürümeyi özledim. İkiz doğurmak amma zormuş. " dedim. Yanağımı öptü.

" 1 hafta sonra 2 kişi gidip 4 kişi evimize döneceğiz. " dedi. Karnımı okşadım. Artık içimdeki tüm hareketlerini hissediyordum. Fiona bazen kafasını karnıma koyduğunda kalp atışlarını duyup kafasını kaldırıyordu.

" Gece ağlayıp uykumuzdan da edecekler bizi. " dediğimde güldü.

" Yeterki doğsunlar. İstedikleri kadar ağlayabilirler. " dediğinde gülümsedim. Harika bir baba olacaktı. Bir kez daha yaşayacak olsaydım eğer yine onunla evlenmek isterdim.

" Gidelim mi evimize? " diye sordum. Acıkıyordum çünkü.

" Gidelim. " dedi ve ayağa kalkmam da bana yardım etti. 9. ayın içinde olduğumuz için artık harketlerim de kısıtlıydı. Eve gittik. Bir şeyler yedik ve o mutfağı toplarken bende onu izliyordum. Fiona bahçede kelebek kovalıyordu. Büyümüştü baya. Annesinin boyutuna ulaşmıştı. Karnım normal bir hamileye göre büyüktü ve cidden yürümekte zorlanıyorduk. 6. aydan sonrası benim için çok zorlu geçiyordu. Sürekli belim ve sırtım ağrıyordu. Yavaşça ayağa kalktım. Belimi tutarak salona geçiyordum. Çağrı geldi ve koluma girdi.

" İyiyim ben. " dedim. Gayet yürüyordum bence. Hamile olabilirim ama bacaklarım henüz işlevini yitirmedi.

" O kadar iyisin ki belini tutarak yürüyorsun. " dedi. İki tane bebeği taşıyordum sonuçta. Belimin ortadan ikiye ayırılmadığına şükür ediyordum.

" Bazen belim ortadan ayrılacak zannediyorum. O kadar belim ağrıyor. " dedim ve karnımı okşadım. Neyseki 1 hafta kalmıştı. Koltuğa oturdum ve yavaşça yanıma oturdu. Bacaklarımı uzattım.

" Her şey çok güzel olacak. " dedi.

***

4 Gün Sonra

Çağrı

Doğuma 3 gün kalmıştı. Nöbetim yeni bitmişti. Zeyno geceleri tek kalmasın diye Kader Anne bizde kalıyordu. Arabay ilerlerken telefonum çalmaya başladı. Zeyno arıyordu.

" Boncuğum. "

" Çağrı, Zeyno doğuruyor. " dedi Kader Anne.

" Nasıl? E daha üç gün var. " dedim.

" Doğuyorlar işte hastaneye gidiyoruz. " dedi. Hangi hastane olduğunu öğrendim. Arabaya bindim ve hastaneye gittim. Benden 5 dakika sonra Zeyno ve Kader Anne girdiler.

" Çağrı, doğuruyorum. " dedi endişeyle. Yanına gittim. Hemşireler onu sandalyeye oturttu.

" Geçecek canım. " dediğinde onu yavaşça ameliyathaneye aldılar. Telefonum tekrar çaldı. Bu sefer de Arap arıyordu.

" Noldu? " diye sordum.

" Zeyno'yu aradım açmadı. Duru doğuma alındı. " dediğinde arkadan yüksek ihtimalle Duru'ya ait çığlık sesi geldi.

" Zeyno'da doğuruyor. " dedim. Duru ve Zeyno aynı anda hamile kalmışlardı ve ikisi de ikiz bebek bekliyordu. Tek fark onların ikizleri tek yumurtaydı ve erkek olacaklardı.

" Yine mi aynı anda? Bizim hanımları birbirlerine Bluetooth ile bağlamışlar kesinlikle. " dedi. Buna cidden inanmaya başlıyordum.

" Bebekleri görmeye gelirdim ama kısmet değilmiş. " dedi.

" Bizde isterdik. " dedim. İkimizde telefonu kapattık ve bende babamı, Ege, Berk ve Ali'yi aradım.

Ali ilk önce Arap'ın yanına uğrayacaktı sonra da bizim yanımıza gelecekti. Herkes buraya gelirken içeriden hiçbir ses yoktu. Ne bebekler ile ilgili ne de Zeyno ile ilgili en ufak bir ses seda yoktu.

Kalbim götümde atıyordu. Dakikalar geçiyor ve endişem büyüyordu. Doktorlardan birisi içeriden çıktı.

" Karım ve çocuklarım iyi mi? " diye sordum.

" Üçü de gayet iyi. " dedi ve ardından iki hemşire ile birlikte kızım ve oğlum çıktı. İkiside çok küçüktü. Kızımı babam kucağına aldı bende oğlumu aldım. Çok küçüktü.

Zeyno'yu odaya almışlardı. Bebeklerde bazı işlemler için hemşireler tarafından alınmıştı. Zeyno'nun başında bekliyorduk. İçeriye bir sedye daha girdi ve o sedyede de Duru vardı. Peşinden Arap, Ali ve Bilal abi girdi.

" Geçmiş olsun. " dedi Arap.

" Size de. " dedim.

" Çağrı, bebekler yok. " dedi Zeyno yavaş yavaş gözlerini açarken.

" Hemşireler götürdü. Birkça test için. " dediğimde güldü.

" Ay rüya değil miydi o? Bende uyanınca dedim herhalde rüya gördüm. " dedi ve güldü. Yanağını öptüm.

Hemşireler bebeklerimizi getirmişti. Zeyno bebeklerimize baktı.

" Çağrı bunlar bizim çocuklarımız mı? " diye sordu.

" Evet. " dedim. Doktor ilk önce kızımızın sonra da oğlumuzun olduğunu söylemişti. Kızımız annesi gibi doğarken kardeşine fark atmıştı.

Heartbreaks And Spaces• ZeyçağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin