2 Gün Sonra
Zeyno
Heyecanla bilgisayar ekranına bakıyordum. An itibariyle hayatımın en önemli günüydü. Umut ve Bilal Abi ellerini omuzlarıma atmıştı. Ekran açıldı. İstediğim üniversiteyi kazanmıştım. Eskişehir'e gidiyordum.
" Kazandım! " diyerek Umut'a sarıldım. Sonra Annem'e sarıldım. Sonra da Bilal Abi'ye.
" Helal kız civciv. " dedi Bilal Abi. Anneme tekrar sarıldım. Saçlarımı okşarken omzumu öptü.
" Gidiyor musun şimdi sen? " diye sordu. Ondan ayrıldım ve kafa salladım.
" Hadi git Çağrı'ya haber ver. " dedi annem. Kafa salladım. Telefonumu aldım masanın üstünden ve rehbere girdim. Annemler odamdan çıkıyordu. Çağrı'yı aradım. Hemen açtı ve ikimiz aynı anda konuştuk.
" Kazandım. "
" Eskişehir'e mi gidiyorsun? " diye sordu. Çağrı Üsküdar Üniversitesi Adli Bilimleri yazmıştı. Kriminolog olacaktı. Kazanmıştık.
" Evet. Sen kazandın mı? " diye sordum.
" Evet. " dedi. Gidip yatağa oturdum. Gülümsüyordum çünkü istediğim bölümü kazanmıştım ama artık yanımda Çağrı olmayacaktı. Birbirimizi her gün göremeyecektik. Ya benden ayrılırsa? O zaman kendi kaybeder.
" Gidiyorsun ha boncuğum. " dediğinde burukça gülümsedim.
" Gidiyorum ama hep bir telefon uzağında olacağım. Hep yanındayım. " dedim. Gülümsedi. Hissettim.
" Biliyorum. Bende hep seninle olacağım. " dedi. İkimizde istediğimiz bölümleri kazanmıştık ama içimizde bir burukluk vardı. Birbirimizi artık çok sık göremeyecektik. Ben Eskişehir'de o İstanbul'da olacaktı.
" Seni seviyorum. " dedim.
" Bende. Hadi hazırlan. Seni almaya geliyorum. Beraber bunu kutlayalım. " dedi. Yataktan kalktım.
" Tamam. " dedim. Konuşmayı sonlandırdık. Daha sonra ben hazırlanmaya başladım. Üzerime bir şort ve crop giydim. Boynuma Çağrı'nın aldığı kolyeyi taktım. Paslanmasın diye duş almadan önce çıkarmıştım ve takmamıştım. Duştan çıkar çıkmaz yatıp uyumuştum. Kolyede küçük küçük yıldızlar vardı. Bende ona yüzükler almıştım.
Sol bileğimdeki satürn dövmesine baktım. Çağrı ile yaptırmıştık ve onun bileğinde de mars vardı. Saçlarımı taramaya başladım. Uzamışlardı. Kestirsem mi acaba? Odadan çıktım.
" Anne ben çıkıyorum. " dedim.
" Tamam. " dedi salondan. Ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Çağrı kapının önüne çoktan gelmişti ve telefonu kulağındaydı. Beni görünce telefonu kapattı.
" Kazandım! " diyerek boynuna atladım ve sarıldım.
" Bende kazandım! "
Bana sarılırken beni kendi etrafında döndürdü. Sonra da yere indirdi. Elimi tuttu ve birlikte yürümeye başladık. Elimi tutarken öptü. Mahalleden çıktık. Durağın önünden geçerken gülümsedi.
" İki normal insan gibi konuştuğumuz ilk yerdi. " dediğinde güldük ikimizde. O durağın önünden ne zaman geçsem hep bu an aklıma geliyordu.
" İyiki o gün benimle konuştun. Gerçekten iyi hisettirdi. " dedim. Gülümsedi. Elimi okşadı.
" Senin mutluluğun çok önemli. " dedi. Birlikte durağın önünden geçip sahile indik. Sahildeki banklara oturduk.
" Gidiyor olman beni üzüyor. " dediğinde ona baktım.
" Beni de. Seni görmeden nasıl yaparım bilmiyorum. " dedim. Üniversite için Eskişehir'i yazarken bunları düşünmüştüm ve yapabileceğimizi düşünüyordum. Hala daha da düşünüyorum ama ya bu bir soruna dönüşürse?
" İlk fırsatta gelirsin yanıma. Bende senin yanına gelirim. " dediğinde gülümsedim.
" Bol bol telefonla konuşuruz ya da mesajlaşırız. " dedim. Kafa salladı. Ona sarıldım ve kafamı göğsüne yasladım. Saçlarımı okşamaya başladı.
" Hep yanında olacağım. " dedim daha sonra. Saçlarımı öptü.
" Biliyorum. Bende hep senin yanındayım. " dedi.
***
4 Gün Sonra
Zeyno
Piknik örtüsünün üzerinde otururken denizin kokusunu içime çektim. Deniz çok dalgalı olmasaydı denize girerdim. Boğulmak istemiyorum. Yanıma oturan Çağrı'yla gülümsedim.
" Keşke denize girebilsek. " dedi. Ona baktım.
" Başka zaman gireriz. " dedim elimi yanağına koyarken. Gülümsedi. Burnumu öptü.
" Haziran ayındayız. Havaya bak. " dedi bulutlarla kaplı gökyüzüne bakarken.
" Ne güzel yüzecektik. " diye isyan ettim. Dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı.
" Olsun. Başka zaman yüzeriz. " dediğinde kafamı onun göğsüne yasladım. Sonra da boynuna küçük bir öpücük bıraktım.
" Acıktın mı? Çünkü ben kurt gibi açım. " dediğinde güldüm. Yanağını sıktım. Birlikte bir şeyler yedik. Hava açmaya başlıyordu.
" Belki birazdan denize girebiliriz. " dedim. Kafa salladı. Sonra da elindeki kutu koladan içti. Daha sonra birlikte denize girdik. Denizin dalgaları dindiği için şanslıydık. İkimizde belimize kadar denize girdiğimizde belimden aşağıdı için deniz sıcakken yukarısı için soğuktu. Çağrı denizin içinden çıkan parmaklarını sırtıma yasladığında soğuktan ürperdim. Ona biraz yaklaştım. Güldük. Burnunu burnuma sürttü.
" Üç deyince. " dedi. Kafa salladım.
" Bir, iki, üç. " dedik aynı anda ve denize daldık. Sonra da denizden çıktık. Ellerimle saçlarımı düzelttim. Güldük ve birbirimize sarıldık. Denizin altında bacaklarımı beline dolarken beni kucağına oturttu. Kirpiklerinde su damlaları vardı. Dudaklarına yapıştım. Uzunca öptük birbirimizi. Daha sonra ayrıldık. Denizin içinde beni döndürdü. Elleri belimdeydi. Belimden sırtıma çıktı elleri. Omzuna küçük bir öpücük bıraktım. Elleri saçlarıma gitti ve okşamaya başladı. Birlikte denizin içinde vakit geçirdik. Daha sonra çıktık. Üzerimiz kuruduktan sonra ikimizde evlerimize döndük.
Hepinizin yeni yılı kutlu olsun. Umarım herkes için sağlıklı ve mutlu bir yıl olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heartbreaks And Spaces• Zeyçağ
Fanfiction@xyakamozx6 hesabımın şifresini unuttuğum için hikaye buradan devam edecek Zeyno Sarı × Çağrı Koçak