Merhaba! Nasılsınız? Sağlığınız, keyfiniz yerindedir umarım.
Normalde bölümü daha erken atmayı planlıyordum ancak günlerim yoğun geçtiği için şimdi fırsat bulabildim. Hepinize keyifli okumalar dilerim. 🥰
(Yazardan)
Çeyrek finali başarıyla geçip yarı final maçını kazanmanın keyfini sürüyorlardı. Annesine sıkı sıkı sarıldı Zehra. Ailesi onunla çok gurur duyuyordu. Orada biraz kaldı, ailesiyle sohbet ettikten sonra saha kenarından ilerleyerek soyunma odasının olduğu yere yürüdü. Biraz ileride Hande'yi gördü. Bugün maçta onun canı yanarken Zehra'nın da canı yanmıştı. Hemen arkasından yetişip kollarını karnına dolayıp onun bedenini kendine yasladı. Yanağından öptü. Masum bir gülümsemeyle yandan sevgilisine baktı.
Hande içli içli ağlamaya devam ediyordu. Duyguları çok yoğun bir haldeydi. Ondan bir şeyler duymak için bekleyen muhabiri gördü Hande. Sevgilisinin elini tuttu, avcundan öptü. Ona doya doya sarılmak istiyordu ama birazdan hazırlanıp otele geçeceklerdi.
Ağlamaktan değişen sesiyle "Röportaj için bekliyorlar," dedi.
Zehra da bunun farkındaydı. Sakin ve içten bir ifadeyle "Evet güzelim," dedi.
Başını yana çevirip kendisine masum masum bakan sevgilisine baktı Hande. Gözleri yaşlı halde gülümseyerek "Emeklerimize sağlık güzeller güzelim," dedi.
"Emeklerimize sağlık bir tanem. Hep daha iyiye..."
"Hep birlikte."
Zehra'nın yanağından öptü. Kızların sevinç dolu sesleri kulaklarına geliyordu. İçinden daha çok ağlamak geliyordu. Emeklerinin boşa gitmemesi onu çok mutlu ediyordu. Zorlu süreçlerle geldikleri yolun sonunda madalya kazanmalarını istiyordu. Röportajı verir vermez arkadaşlarının yanına döndü. Ağlamasını zor durdurabilmişti. Röportaj esnasında da ağlamıştı. Ailesi ve yakın arkadaşlarından birkaç kişi onu dışarıda bekliyordu. Maçı izleyenler arasında onlar da vardı. Hem onlarla görüştü hem de fotoğraf çekildiler. Otele gitmek için yavaştan otobüse binmeleri gerekiyordu.
Annesinin gözlerindeki o gururu görmek Hande'yi ayrıca mutlu etti. Otobüse binmeden önce annesiyle biraz daha konuşup sarıldı.
Takım otobüsündeki sporcularda tatlı bir yorgunluk ve büyük bir gurur vardı. Takım koçundan, onun ekibine kadar herkesin gözlerinin içi gülüyordu. DJ'liği kısa bir süreliğine Hande devraldı.
"Eski günlerdeki gibi," dedi Zehra herkesin duyabileceği bir yükseklikte. Hande ona göz kırptı.
Perşembe günü yarı final maçına çıkacaklardı fakat bugün dinlenmek için zamanları vardı. Akşam hep beraber bir toplantı yapacaklarını söyledi Santarelli. Gizem, Aslı, Ebrar, Elif ve İlkin şarkıya eşlik etmeye başladılar. Zehra o sırada Cansu'yla konuşuyordu. Badem gözler birkaç saniye boyunca onu izledi. O da Cansu'nun yanına gitti. Otobüsün hareket halinde olması Hande'nin bir anda dengesini kaybetmesine sebep oldu. Neredeyse Zehra'nın üstüne düşecekti. Zehra yüksek sesli bir kahkaha attı, onu kollarından tuttu. Birkaç kişi Hande'ye gülmeye başladı.
"Neden böyle oldu şimdi? Sakarlığım tuttu ya," dedi Hande utangaç bir gülümsemeyle.
"Şoföre gününü göstermeye gidiyorum. Hande'mi kimse düşüremez," dedi Zehra.
Ona öpücük attı Hande. Cansu'nun yanına oturdu. Arkadaşının durumunu merak ediyordu. Moralini yerine getirmek istiyordu.
"Civcivim, Cansu'm..."
![](https://img.wattpad.com/cover/348264439-288-k633640.jpg)