16. bölüm

431 30 1
                                    

Songül silahı çıkartır.

Songül: Bırak bıçağını!

X: Silahla korkmam ben!

Y gelir o sırada hızla, Songül'ün 1 anlığına dikkati dağılır, X hemen bu boşluktan yararlanıp bıçağı Songül'e doğru sallar ve hemen kaçarlar. Songül'ün kolu kesilmiştir. Songül hemen 1 el ateş eder.

Songül: Dur! Kaçma! Polis!

X hemen durur. O sırada diğer polislerde gelmişlerdir.

Melike ve Bahri devriyede oldukları için onlar da gelmişlerdir, Songül'ü görünce hemen gelirler.

Melike: Abla, iyi misin? Kolun kanıyor.

Yaver: Ş*refsizler! Bunun hesabını göstericem ben size! Ağam duyunca yaşayabilecek misiniz bakalım?

Yaver: Yengem, iyi misin? Araba yakın, getiriyim hemen.

Songül: Yok, önemli bir şey değil ya.

Meltem: Dur, otur önce şuraya, ben bir bakayım.

Yaver bu sırada arabayı almaya gider koşarak.

Meltem: Dikiş lazım, biraz derine inmiş. Ağrı da yapar.

Songül: Uyuştu kolum.

Meltem: Tamam, sen sakin ol. Yaver getirsin arabayı.

Bahri gençleri arabaya alır, tabi biraz hırpalamayı da ihmal etmez, gençleri emniyete götürürler.

Songül'ü hastaneye götürürler.

Melike olayları bilmediği için hemen Sadi'ye haber verir.

Taylan ve Sadi evin altında ki kafede oturuyorlardır bu sırada.

Sadi: İçimde öyle bir sıkıntı var ki.

Taylan: Abi kolay mı? Songül hem haklı, hem de çok inatçı, kolay kolay affetmez bizi.

Sadi: Yok öyle değil, o zaten ayrı bir şey de, sanki bir şey...

Telefon çalar bu sırada.

Sadi: Efendim Melike.

Melike: Abi, Songül abla yaralandı, hastaneye götürüyorlar şuanda ama durumu iyi yani kötü bir şey yok.

Sadi sonunu dinlememiştir bile, hemen telefonu kapatıp arabaya koşar, Taylan da peşinden gider tabi. Hemen hastaneye gelirler.

Bu sırada Meltem Songül'e dikiş atmış, yarayı kapatıyordur.

Sadi odaya dalar. Songül'ün yanına oturup elini tutar. Songül elini çeker hemen.

Sadi: Songül! Songül'üm iyi misin?
Songül: İyiyim, yok bir şey.

Sadi: Kavga olmuş, sen niye müdahale ettin güzelim?

Songül: Ben bir polisim Sadi! Ayrıca sen de girme dibime, oturacaksan da uzak otur bana.

Meltem: Abi bir şey yok, bir dikiş attım o kadar. Bi de ağrı kesici yaptık.

Meltem: Ben çıkayım.

Meltem çıkar.

Songül Sadi'ye bakmıyordur bile.

Sadi: Güzelim, çok korkuttun beni.

Sadi: Seni kaybedeceğim sandım, çok özledim seni, keşke şimdi gözlerime baksan, seni ne kadar sevdiğimi, seni üzdüğüm için ne kadar üzgün olduğumu görsen...

Songül ayağa kalkar.

Songül: Ben gidiyorum.

Sadi onu tutar.,

YENİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin