54. bölüm

586 31 57
                                    

Songül kızını kreşe bırakır, kendisi de emniyete geçer. Sadi'nin aramasını bekliyordur ama zaman geçmiyordur, kendini işe verir o da. Tüm gün harıl harıl çalışır ama Sadi'den ne bir arama ne de bir mesaj vardır. Songül zaten korkuyordur, bir de Sadi'den haber gelmemesi iyice ürkütüyordur onu.

Akşam kızını da alıp eve döner.

Buse: Anne, babam niye aramıyor bizi? Küs müsünüz yine?

Songül: Hayır tavşanım, küs değiliz. Babanın şimdi çok ödevi var ya, onları yapıyordur, hemen gelebilmek için.

Buse: Arayamayacak kadar mı çok ödevi var?

Songül: Evet güzelim. Biz de ödevlerimizi yapalım mı?

Buse: Ödevim yok ki benim.

Songül: Nasıl yok? Öğretmenin var diyor ama?

Buse defterini çıkartır çantasından.

Buse: Bu kağıtları yapmamızı söylemişti. Ben de serbest zamanımızda ödevimi yaptım.

Songül: Allah Allah, benim minik tavşanım kendi kendine ödev mi yapmış? Aferin sana.

Buse: Babam ben gelene kadar tüm ödevlerini bitir dedi ya, belki erken gelir?

Songül bir şey diyemez, konuyu değiştirmeye karar verir.

Songül: Evett, bugün akşam ne yiyelim?

Buse: Köfteeee.

Songül: *taklit eder* Köftee. Pekii, köfte yiyelim.

Buse: Yanına patates de yapalım mı? Babam hep öyle yapıyor.

Songül: Vayy, siz bensiz köfte-patates mi yapıyorsunuz bakalım?

Buse: *gülümser* Sen de babama gelsene benimle, biz çok eğleniyoruz.

Songül: Bakarız fıstığım.

Songül ve Busecik yemekleri hazırlamaya başlar, Busecik daha çok salatalık ve havuç yer, dışarıyı izler ve şebeklik yapar.

Güzelce yemeklerini yerler. Songül'ün gözü telefondadır ama Buse Naz'a da bir şey belli etmek istemez.

Songül: Hadi bakalım tavşanım, sen pijamalarını giy, ben de etrafı toparlayıp geliyorum.

Buse: Babamı arar mıyız uyumadan önce?

Songül: *Songül kızının boyuna eşitler kendi boyunu yere eğilerek* Güzelim, baban müsait olduğunda arıyor ya bizi?

Buse: Ama hiç aramadı şimdiye kadar. Bana mı küstü?

Songül: Niye küssün ki? Çok ödevi var demiştim ya, hemen yanımıza gelmek için çok çalışıyordur.

Buseciğin morali bozulur biraz.

Songül: Hadi tavşanım, koş koş koş, önce pijamalar giyilecek, sonra dişler fırçalanacak sonra daaa hikayemizi okuyacağız.

Buse: Ama kitabım babamda kaldı.

Songül: Güzelim başka bir kitap buluruz biz de, burada bir sürü kitabın var.

Buse: Olurr.

Songül elinden geldiğince kızını mutlu etmeye çalışır. Hisseder ama bir burukluk olduğunu. Busecik uyuyakaldığında oturma odasına gider. Battaniyesine sarılarak oturur koltuğa, telefon elinde bekler uzun bir süre. Tam uykuya dalacakken telefonun titremesine kendine gelir. Sadi'den mesaj gelmiştir.

Sadi: Uyudun mu?

Songül: Hayır.

Songül'ün mesajından bir süre sonra Sadi arar.

YENİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin