Hala inanamıyorlardır. Bu güzel yuva bizim mi diye düşünmeden edemiyorlardır.
Gece iki saatte bir uyanmıştır ikisi de. Songül emzirmek için mecbur uyanıyordur, Sadi ise ona destek olmak için. Sabaha karşı uyuyakalırlar. 2. Saati geçerken Buseciğin ağlaması böler uykularını. Songül birden uyanmanın verdiği sersemlikle hemen saate bakar, uyuyakaldığını görünce gözleri dolar. Hemen alır kızını kucağına ve emzirmeye başlar. Çok üzülmüştür. Sadi uyanmasın diye içeride ki koltuğa gitmiştir. O da çok yorulmuştur çünkü.
-fısıldayarak-
Songül: Kızım, özür dilerim. Özür dilerim... Bana biraz zaman ver olur mu? Sana çok iyi bakacağım ben. Anne sana çok güzel bakacak. Anneyi affedebilecek misin? Biz beraber büyüyeceğiz, sen bizi eğiteceksin. Güzel kızım benim.
Songül bir yandan da kızının elini seviyordur. Kızını pışpışlayarak uyutur bir süre sonra. İkisi koltukta bir süre uyurlar. Bir saat sonra Sadi uyanır. Songül ve Buseciği göremeyince hemen kalkar içeriye gider. Onların koltukta uyuduğunu görünce Buseciği önce pusetine koyar dikkatlice, uyandırmadan. Songül'ü kucağına alır sonrasında ve yatağa yatırır, iyice sarmalar ve başına bir öpücük kondurur. Sonra Buseciğin odasına gelir ve yatağın çarşaflarını geçirir. Daha sonra Buseciğin yanına gelir. Onu kucağına alır. Önce biraz pışpışlar sonra da koynunda uyutur kızını, kokusu bu dünya üzerinde eşi benzeri olmayan bir kokudur. Resmen büyülenmiştir. Her defasında da büyülenmeye devam ediyordur. Busecik yaklaşık bir-bir buçuk saat uyumuştur. Uyandığında Sadi onunla fısıldayarak konuşmaya başlamıştır. Bir yandan da Songül'ün önceden hazırlayıp dolaba koyduğu mamayı içiriyordur.
Sadi: Evet, ağzımız birazcık mama olmuş, silelim şöyle, aferin sana, maşallah. Sen biraz büyü, beraber lunaparka gideceğiz, annecik, babacık ve Busecik. Anne lunaparkı çok sever, çok mutlu oluyor orada, hep gülümsüyor. Senin gibi, aynı böyle tatlı tatlı güzel gülüyor. Bir de Yaver amcan var, 'vıy' sesini duyduğun anda korkma, bil ki Yaver amcan. O da artık yuva kuruyor yavaş yavaş. *bir nefes alır* Songül annecik çok güzel güler, eskiden hiç böyle değildi, nemruttu, ama benimle tanışınca gülmeye başladı. O güldükçe ben de güldüm. Yaşam kaynağım oldu. O da şuan çok mutlu, tıpkı senin ve benim gibi. Sen de büyüyeceksin, mutlu bir genç kız olacaksın, belki başka kardeşin de olur. Okuyacaksınız, çok iyi yerlere geleceksiniz. Biz hep yanında/yanınızda olacağız. Hep berber gül gibi geçinip gideceğiz. Güzel kızım benim, maşallah sana. Seni çok seviyorum. Annen de ben de her daim yanındayız. Hiç korkma tamam mı?
*genel olarak alçak sesle konuşuyorlar*
Songül uyur uyanık olduğu için konuşmanın bir kısmını duymuştur, zaten uykusu çok derin değildir. Mutlu etmiştir Sadi'nin sözleri. O da içeriye gider.
Sadi: günaydın karıcığım.
Songül: Günaydın. Baba-kız beni mi çekiştiriyorsunuz bakayım?
Sadi: Busecik uyandı, mamasını içirdim, biraz sohbet edelim dedik.
Songül: İyi yaptınız.
Songül: Kuzum, günaydın, günaydın anneciğim.
Songül: Sadi, bu gerçek mi? Evimizde miyiz? Kızımız burada mı gerçekten? Eğer bu bir rüyaysa ben hiç uyanmak istemiyorum.
Sadi: Rüya değil karıcığım, gerçek. Kızımız yanımızda, evimizde yeni bir güne uyandık.
Songül yanlarına oturur, bebiş Songül'ün 1 parmağını tutar sıkıca, Songül'ün gözleri dolmuştur tabi, bu duygusal hava kapının çalınmasıyla bölünür.
Sadi hemen Buseciği Songül'e verir ve bi tık sinirle kapıya gider.
Sadi: Kim lan bu saatte zile basan!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ HAYAT
AzioneSadgül'ün hayatına farklı bir pencereden bakacağımız bir hikaye olacak...