56. bölüm

782 35 16
                                    

Evettt, bu sefer uzun bir ara oldu ama bölümü biraz daha uzun tutmaya çalıştım, daha fazla uzatmadan kaçıyorummmm

Songül destek istendiği için Taylan'ın ekip ile gittiği operasyona gider hızla. Depoya yaklaştığında silah seslerini duyar.

Arabadan inmeden silahını hazırlar, sesler devam ettiği için yeleğini giymeye fırsatı olmaz, hemen gider, arkadan dolaşır. Silahına susturucu taktığı için sessizce ilerleyebiliyordur. 3 tane adamı indirir, dördüncü adama nişan aldığında arkadan birisi gelip sert bir şey ile Songül'ün başına vurur. Songül bayılır tabi hemen, düşer olduğu yere.

Çatışma bir süre sonra biter. Ekipler etrafı ararken Songül'ü görürler ve hemen Taylan'a haber verirler.

-Taylan-

Taylan deponun içinde ki odayı arıyordur, bir memur gelir endişeyle.

Memur: Taylan baş komiserim?

Taylan: Bir şey mi oldu?

Memur: Baş komiserim, arka tarafta Songül baş komiseri bulduk, baygın...

Taylan: Ne?

Taylan hemen koşarak Songül'ün olduğu yere gelir. Songül'ü ayıltmak için hafifçe yüzüne vurur, arabadan kolonya getirirler. Songül bu uğraşlar sonucunda anca kendine gelebilir.

Taylan: Songül? İyi misin?

Songül: A-Abi?

Taylan: İyisin güzelim, dur kalkma hemen. *Yanındakilere döner* Bir su getirebilir misiniz?

Bir memur hemen gidip su getirir.

Songül suyu içer, başı ağrıyordur ama ayaklanır tabi ki.

Taylan: Kızım inat etme, gel bir gösterelim doktora, emin olalım.

Songül: Abi ben iyiyim, hem ben bilmez miyim bir şeyim olsa?

Taylan bir şey diyemez, biliyordur çünkü Songül'ün inadını.

Etrafa iyice bakıp emniyete gelirler.

Melike ve Bahri gelir hemen yanlarına.

Melike: Songül abla? Nasıl oldun? Buz falan getirelim mi? Hastaneye gittiniz mi? Sadi abinin haberi var mı?

Songül: Kızım dur bi nefes al. İyiyim sakin ol. Bir şey olmadı.

Taylan: Tabi canım, ne oldu ki? Alt tarafı kim olduğunu bile bilmediğimiz birisi gelip kafana vurdu sopayla.

Bahri: Abla çok geçmiş olsun.

Songül gülümseyerek başını sallar.

Bu sırada Songül'ün telefonu çalar. Songül açmak için uzaklaşır biraz.

Songül: Alo?

Mehmet: Kızım, merhaba, nasılsın?

Songül: İyiyim, siz nasılsınız? Bir şey yok ya?

Mehmet: Yok kızım, biz iyiyiz. Sadi'yi aradım 2-3 kere ama açmadı, bir şey mi oldu? İyi mi merak ettim.

Songül: Evdeydi, ilaç içtiyse uyuyakalmıştır.

Mehmet: Niye ilaç içti ki?

Songül: Şey, Sadi görevden döndüğünde yaralıydı ama önemli bir şeyi yok, şuan iyi, hatta bıraksam işe bile başlayacak.

Mehmet: Başlar, bilirim. Kızım sen eve geçtiğinde beni bir görüştürebilir misin? Bir sesini duyayım.

Songül: Tamam, siz hiç merak etmeyin, ben 2-3 saate geçerim.

YENİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin