58. bölüm

637 38 41
                                    

Songül odasına gider, Sadi ise Songül'ün hazırladığı müthiş yatağına yatar ve kısık sesle belgesel izler.

-sabah-

Busecik kucağında ki pelüş oyuncağı ile oturma odasına gelir. Sadi'yi görünce şaşırır.

Buse: Baba? *yanına gelip seslenir* baba?

Sadi: Kızım? Günaydın fıstığım.

Buse: Günaydın.

Sadi yana kayar, Busecik babasının açtığı boşluğa yatar ve baba-kız sarılıp biraz daha uyurlar.

Songül alarmının çalmasıyla kalkar, sabahın 7'sinde kalkmanın verdiği mutlulukla (!) lavaboya gider, elini yüzünü yıkar ve Buseciği uyandırmak için odasına gider ama göremez orada. Oturma odasına gelir, Sadi ve Buseciği uyurken görünce hemen gidip telefonunu alır ve fotoğraflarını çeker mutlulukla. Sonrasında da ev halkını uyandırır ve koşuşturmaları başlar.

Songül öğlene kadar çalışmıştır, öğle arasında Sadi'yi arar.

Sadi: Sevgili karıcığım? Nasılsın?

Songül: İyiyim kocacığım, neredesin?

Sadi: Depoya geldim şimdi, ufak bir işim var, sen neredesin ne yapıyorsun?

Songül: Ben de şimdi araya çıktım, bir arayayım dedim.

Sadi: İyi yaptın-

Melike Songül'e seslenir burada.

Songül: Canım, benim kapatmam lazım, görüşürüz yine.

Sadi: Görüşürüz güzelim.

-kapatırlar-

Songül Melike'nin getirdiği dosyayı imzalar ve çıkar, ekibin de depoda olduğunu tahmin eder ve bir sürü börek alıp depoya gelir. Tabi depoya geldiğinde herkes şaşırır.

Caner: Songül yenge? Ne işin var burada?

Yaver gelir tam o sıra.

Yaver: Aaa, yenge? Ne oldu? Ne işin var burada?

Songül: Aaa, bir durun canım. Allah Allah, buraya gelmem yasaklandı da ben mi unuttum? Ne bu böyle? Börek aldım, hep beraber yeriz diye.

Yaver: Börek mi? Valla seni Allah göndermiş yengem.

Songül: *torbaları uzatır* Sadi nerede?

Yaver: Buradaydı.

Songül: Ne demek buradaydı ya? Sadi nerede?

Alt kattan bağırma sesi gelir.

Songül: Kim var aşağıda? Hani artık almıyordunuz buraya birisini?

Yaver: Yengem, şimdi şöyle, biz almayacağız dedik ama, her zaman almayacağız dedik, bir yanlışlık var orada.

Songül bakışlarıyla sustutur Yaver'i ve aşağıya doğru gider. Tabi onu durdurmaya çalışırlar ama pek başarılı olamazlar.

Yaver: Yengem dur ya, gel, bak börek ne güzel kokuyor.

Caner: Yenge valla boş ver sen aşağıyı, ben hemen çay koyup geleyim ya da ayran ister misin? Ayran alalım mı hemen? Bir koşu gidip alırım.

Yaver: Yengem, bir koşu gidip alırmış, ister misin?

Songül çoktan merdivenlere gelmiş aşağıya inmiştir. Aşağıda ellerini temizleyen Sadi'yi görür ve tabi yerde baygın yatan adamı. İkisi de şok içinde birbirine bakar.

Sadi: Songül? Ne işin var burada?

Songül: Ufak işin bu muydu?

Songül arkasını döner ve merdivenleri çıkmaya başlar, Sadi de peşindedir tabi.

YENİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin