Nefret!

1.9K 112 74
                                    

  Ferkan'ın nefret ederim dediği andan beri kimse konuşmuyordu. Aslında kimse konuşmaya cesaret edememişti, o ise sesizlikten sıkılıp yerinden kalkmıştı.

Ferkan - Odama çıkabilir miyim Balaban Bey?

Balaban B - Tabi..

Dedi hüzün dolu bir sesle, oğlu ona bey diye hitap ediyordu. Tamam bu çok normaldi ama Balaban Bey'de bir babaydı, yıllardır hasret çekmişti ve oğlu ona baba bile demiyordu. Ona bu izni verende bizzat kendisiydi, bundan dolayı oğlu rahat edene kadar buna katlanmak zorundaydı. Ferkan ordan ayrılmıştı ama duyduğu şeyle gitmekten vazgeçmişti. Holde durup onları dinlemeye koyuldu.

Akın B - Belki zaman alacak ama elbet birgün o da baba diyecek.

Balaban B - Yeşilim rahat etsinde gerisi hiç mühim değil, ben dayanırım.

Çakır - Ama üzüldün.

Balaban B - Yeşilim mutlu olsun bana yeter!

Ferkan Cellatoğlu...

  Ne güzel seviyor, kalbi güzel... Gözlerinde bir tane bile arsızlık yok, aksine sadece sevgi ve şefkat var. Bu adam benim babam, gözlerimin asıl sahibi, bana onun sayesinden gelen gamzem... Herşey onun sayesinde, onun genleri!

Onun için, sırf yüzü gülsün diye deneyeceğim. Ona baba demek için çabalayacağım ve sonunda bende başaracağım. Onu mutlu edeceğim, o anda çalan kapıyla istemsizce irkilmiştim. Lânet korkum, hemen kendini belli ediyor, nefesim hızlandı. Sakin ol Ferkan, birşey yok!... Birkaç dk sonra nefesim zorda olsun düzelmişti, kapıysa hâlâ çalıyordu. Kim gelmişse ısrarla çalıyordu. En iyisi kapıyı bakayım, hem kafam dağılır. Bir saniye bu evde hizmetçi yok mu? Varsa nerdeler?

Diye düşünürken kapıyı da açmıştım, işte o anda karşıma çıkan kişiyle içten içe küfretmiştim. Çünkü gelen kişi Yaver Bey idi, piç kurusu birde yüzüme gülüyor. Sahi bu it ne vakit geberecekti?

Yaver B - Merhaba ufaklık, döndüğüne sevindim. Ne zaman geldin?

- Sanane!

Yaver B - Psikolojik sorunları, anladım.

Dedi birde alay eder gibi, elbette ki onun italyan'a çalıştığını biliyorum ama o benim bildiğimi bilmiyor. Yoksa eminim gelmeye cesaret edemezdi çünkü bu kadar da arsız değildir diye umuyorum.

Yaver B - Yaraların acıyor mu?

- Dokunma lan bana! 

Yaver B - Sakin, ne bu şiddet bu celal?

Dedi gülerek, allah'ım şimdiden ben beni affet çünkü ben dayanamıyorum. Bu herife dalacağım, birde gülüyor oruspu çocuğu!

Yaver B - Balaban'ın oğlu olduğun belli, bi sakin ol...

Dedi ona yumruk attığım için, şefersizin burnu kanıyordu. Ama hâlâ alayla konuşabiliyordu hatta babama bile seslenmişti inanabiliyor musunuz? Umarım babam bu iti gebertirde bende şahit olurum.

Yaver B - BALABAN SENIN YEŞIL DEHŞET SAÇIYOR.

- Senin ağzına sı***** amk oğlu!

Geçmiş/ Italya...

Yaver B - Onu bağladınız mı?

Onun sesini duyan Ferkan sesini duyurmak adına bağırmıştı ama ağzına kadar bağlıydı. Bu yüzden de sesi pek duyulmuyordu, ah birde gözleri de bağlıydı. Korkuyordu çünkü tek gördüğü karanlıktı, şuan burada ki tek tanıdıksa Yaver Bey idi. Ondan bile yardım isteyecek kadar çaresiz hissediyordu.

Haneler!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin