Melih Cellatoğlu'nun ikizi?

495 43 32
                                    

1 gün sonra.

Albay Korbilek - Sen göreve çıkmayacaksın.

$ - Bir kusurum mu oldu komutanım?

Albay Korbilek - Iyi bir askersin, bundan yana bir şikayetimiz yok ama iyi değilsin. Bu nedenle 1 ay izinlisin, şehri 1 aylığına terk et.

Dedi babacan bir sesle, timi evlatları gibi severdi. Hepsinin yeri ayrıydı, sağlıklı olmalarını istiyordu. Bu askeri de pek iyi değildi, yarbay bile izinin doğru olduğunu düşünüyordu. Yoksa yaşadığı travma askerliğini kötü etkileyecekti, psikolojik olarak pek iyi değildi.

$ - Izin istemiyorum, iyiyim.

Uraz - Değilsin üsteğmenim, deprem seni sarsttı.

Ferkan - Gülüp eğlenecek değildim ya...Insanlar öldü, şuan çoğu insan evsiz.

Bulut - Fakat psikolojiniz iyi değil komutanım, izne ihtiyacınız var.

Dedi endişe akan sesle, komutanını ilk dakikadan sevmişti. Kafa dengi bulmuştu, iyi insandı. Bu nedenle hasar almasını istemiyordu, komutanı şuan gidip dinlenmeye muhtaçtı. Ferkan ise onun sözlerini unursamadan Albay'a bakarak konuştu.

Ferkan - Komutanım lütfen!

Albay Korbilek - Olmaz Ferkan, git biraz ailenle vakit geçir. Hem bu halde askerlik yapman doğru değil, psikolijik olarak kötüsün. Abin ve kuzenin psikolog idi, git onlarla seans filan yap ama iyi olup gel!

Ferkan - Ben gitmek istemiyorum.

Dedi direterek, timi göreve gidecekken onun tatile çıkması saçma geliyordu. Albay Korbilek'se iç çekerek şunu söylemişti.

Albay Korbilek - Yarbay gitmeni istiyor, bu halde kendin için tehlikesin. Kendine hiç dikkat etmiyorsun. Bu nedenle bugün yada yarın git ama git!

Ertesi gün/
Istanbul.

   Balaban Bey kahvaltı için yemek salonuna gidecekken çalan zille kapıya yönelmişti. Yine kapı açan oydu ve gelende Ferkan idi, emre itaatsizlik ederse ceza yerdi, zamanında yemişliği de vardı. Bu nedenle ceza istememiş vede bir zaman sonra o da kötü olduğunu kabul etmişti. Bazen yine deprem olacak diye diken üstünde hissediyordu, panik yapıyordu. Balaban Bey kapıyı açtığı anda gördüğü oğluyla şoka girmişti, evladı yine habersiz gelmişti.

Balaban B - Yavrum?

Ferkan - Askeriyeden koyuldum, sen kovmazsın demi?

Dediği anda babası onu kendine çekip sıkıca sarmalamıştı. Elbette kovamazdı, kıyamazdı ki,.. Ferkan ise sessizce babasına sokularak gözlerini kapatmıştı. Ona sarılınca tüm endişesi, stresi gitmişti. Iyiydi, şuan rahattı. O anda merdivenleri inen Gonca hanım gördüğü oğluyla gülümsemişti. Gelemesi mutlu ediyordu, onu görmek huzur veriyordu.

Gonca H - Benim çimen gözlüm gelmiş, hoş gelmiş.

Dedi neşeli vede özlem akan sesle, Balaban Bey ise oğlunun saçlarına ufak bir öpücük kondurmuştu. Ayrılınca da Gonca hanım oğlunun boynuna sarılmıştı, oğluysa kollarını onun beline sarmıştı. Anneye sarılmak, babayla sakinleşmek güzeldi. Dudağı kıvrılırken şunu fısıldamıştı.

Ferkan - Süpriz! :)

Gonca H - Yine habersiz geldin, niye demedin be aslan parçam?

Ferkan - Komutan kovdu, git 1 ay izin yap iyi değilsin dedi. Mecburen geldim.

Haneler!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin