Haneler!

Hamileymiş...

Birkaç saat sonra

   Tim ve albay gelen haberle şoka girmişti çünkü üsteğmen ile yüzbaşı kavga ediyordu. Daha doğrusu Uraz Ferkan'a saldırmıştı ve denilene göre aşırı kızgındı. Hepsi zar zor şoktan çıkarak müdahele edebilmek adına yanlarına koşmuştu. Kötü birşey olduğu net belliydi yoksa Uraz asla Ferkan'a saldırmazdı. Zaten Ferkan onun devresiydi, aynı memlekettendiler. Iki Adanalı'nın ilk zamanlarda ki kaynaşması hem kolay hemde çok zor olmuştu. Ikisi de deli doluydu, kavga etmekten geri durmazlardı ama Ferkan'ın dili aynı annesi gibi sivriydi. Dediği her laf insanın içini yakardı, ağır yaralardı.

Sonra birden hayatına yüzbaşının kız kardeşi girmişti, Manolya'ya aşkla bağlanmıştı. Onu ilk gördüğü günü aklına mıh gibi işlemişti, bir türlü unutamamıştı. Tutsak düştüğü anlarda bile aklında sadece Manolya ve ailesi vardı, seviyordu. Sevdiğiyle aşk evliliği yapmak adına bir yola girmişti, onunla nişanlanmıştı. Birbirlerine aşıklardı, aşklarına saygı duyan Uraz aşklarına pek laf dememişti. Çünkü kendisi de aynı yoldan geçmişti ama şuan öğrendiği yanlışı o yapmamıştı. Aynı hatayı yaparak aileleri asla karşısına almamıştı.

1 saat öncesi

   Ferkan ve Uraz Ferkan'ın özel odasında oturuyordu. Uraz ne ederse etsin onu konuşturamamıştı, hırs yaptığı içinde pes etmiyordu. Devamlı sorularla onu sıkıştırıyordu ama Ferkan'da tık yoktu sadece gözlerinde kaygı vardı. Her ne olduysa ona demeye çekinir gibiydi, Manolya ile arasında birşeyler olmuştu. Sonunda da olay patlak vermişti, acilen evlenmeleri lazımdı. Yoksa çıkacak olan kavga büyüyecekti, asla da bitmeyecekti. Evet Manolya hamileydi, ondan gebeydi. Herşey birden olmuş, tutku / şehvet gözlerini kör etmişti. Olayı taaa buralara kadar getirmişti, ortada masum bir bebek vardı. Artık evlilikten vazgeçmek gibi bir lüksleri yoktu.

Uraz : Çıldıracağım konuşsana oğlum.

Dediği anda Ferkan'ın telefon çalmıştı, arayan Uraz'ın eşti. "Aşkım Yenge arıyor..." yazıyordu, Uraz'ın eşinin adı Hayat Aşkım idi, evet iki ismi vardı. Bir ismini annesi diğeriniyse bizzat babası koymuştu, Aşkım diyende babasıydı. Onu hep "Aşkım benim" diye severdi, büyümüş ve evlenmiş olması babasının umrunda değildi. Hem evlenme zamanları Uraz'a da az kök söktürmemişti, sevgili Uraz kayın pederden çok çekmişti. Kayın valideyse eşi taa 3 yaşında iken ölmüştü, bu nedenle kayın validesinin ne tür kişiliği olduğunu bilmezdı.

Telefona böyle kaydeden de bizzat Hayat Aşkım idi, Uraz'a inat öyle yazmıştı. Eşini kıskandırmak her daim hoşuna giderdi, Uraz durumu bildiği için laf demedi sadece eşi aradığı için kendi açmak istediğini dile getirmişti.

Uraz : Yengen arıyor ben açayım, galiba bana ulaşamadı.

Ferkan : Ama..

Dese bile Uraz takmadan aramayı cevaplamıştı hatta hoparlöre almıştı. Kim bilir yine ne diyecekti ama Ferkan ne diyeceğini bilir gibi gergince dirseklerini dizine koyarak başını eğdi. Şuanı yeniden yaşamak filan istemiyordu, bundan dolayı hemen ne olacaksa olsun isterdi. Uraz ise çatık kaşlarla ona bakarken Hayat Aşkım konuştu.

Hayat A.: Ferkan susarak beni dinle, şuan sadece ben konuşacağım sen dinleyeceksin! (derin bir nefes alarak) Bak Manolya'nın hamile olduğunu hem sizinkiler hemde bizim taraf biliyor, Fırat babam duyunca çok kızdı. Valla zar zor sakinleştiler, iki taraf bir araya geldi biliyor musun? Neyse işte biz Manolya ile aileyi zorla sakinleşmeyi başardık, bu arada 2 hafta sonraya düğününüz var, iki aile de Manolya'nın kaynı büyümeden evlenin istiyor. Şuan meseleyi tek bilmeyen Uraz...